Buldan’dan Davutoğlu’na: Gerçekleri anlatmanın tam zamanı

img
ANKARA - HDP’ye yönelik “Kobanê” operasyonunun yeni bir dalga olduğunu söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na “Gerçekleri anlatmanın tam zamanı” çağrısında bulundu. 
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Kobanê soruşturması” kapsamında 25 Eylül’de yapılan operasyonlarda, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 2014 yılında Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yer alan isimlerinde aralarında bulunduğu 20 siyasetçi gözaltına alındı.
 
Partinin hedef alındığı operasyonun ardından olağanüstü toplanan HDP MYK’si, kapsamlı tartışmalar yürüttü. Operasyona dair Mezopotamya Ajansı’nın sorularını yanıtlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, buna karşı yürütülecek mücadele ve muhalefetin tutumuna dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
 
Kobanê eylemlerinin üzerinden 6 yıl geçmesinin ardından partinizin MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu siyasetçilere dönük operasyonla ne amaçlanıyor? 
 
AKP hükümetinin uzun bir süredir siyasi soykırım operasyonları üzerinden siyasi darbeleri hayata geçirdiğini görüyoruz. Operasyon bunun yeni bir aşamasıydı. Çünkü çok geniş kapsamlı, daha önce partimizde milletvekilliği yapan şuan belediye başkanı olan, MYK üyelerimizin olduğu geniş kapsamlı bir operasyonla karşı karşıyayız. Bu operasyonlar sadece HDP’ye yapılan bir operasyon olarak görülmemeli. Türkiye halklarına yapılan bir operasyon olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Hukukla bağlantısı olmayan, tamamen siyasi saiklerle ele alınan bir siyasi operasyon olarak değerlendirmek doğru olacak. 6-8 Ekim 6 yıl önce olan, soruşturması 4 yıl önce başlayan, bu anlamda bütün MYK üyelerinin ifadelerinin alındığı, Ayhan Bilgen’in bu olaydan kaynaklı cezaevinde yattığı, sonra beraat ettiği, tazminat davasını kazandığı bir meseleden bahsediyoruz. Kobanê ya da 6-8 Ekim eylemleri, tamamıyla çarpıtılan bir gündem ve o günlerin mağduru olan HDP’nin görülmediği bir yerden ele alınıyor. İktidar tarafından partimizin sadece bu olayları azmettiren bir kurum olarak gösterilmesiyle karşı karşıyayız.
 
 
Bu operasyonu AKP hükümetinin saplandığı bataklıktan çıkma yolları olarak değerlendirmek gerekiyor. Çünkü karşımızda hiçbir yerde başarılı olmayan, yönetemeyen bir iktidar var. Pandemiyi, ekonomiyi yönetemeyen, siyasi, sosyal bütün krizlerin yönetemeyen bir iktidar var. Gerçekten kendi çıkmazını veya yönetememe durumunu olası bir seçim üzerinden gündeme koyan ve Türkiye toplumu nezdinde yeni bir algı operasyonunu yaymaya çalışan bir iktidar var. Ben dün itibariyle iktidarın bu meselede bir kez daha başaramadığını gördüm. Çünkü çok iyi bir sahiplenme oldu, HDP’ye yapılan haksız ve hukuksuz bu operasyon karşısında herkes söz kurdu. AKP-MHP dışında siyasi partilerin, sivil toplum kurumlarının, Türkiye’deki yazar, aydın, akademisyen, kadınların, her kesimin bize sahip çıktığı, HDP’ye sahip çıktığı bir süreci, biz dün yeniden gördük ve yaşadık. Bu anlamda AKP istediğini elde edemeyecek. Her konuda olduğu gibi AKP bu konuda da yalnız kalacak ve yanlış yaptığının farkına varacak, başarısız olacak.
 
 
Demokrasi ittifakının gittikçe büyümesi engellenmeye çalışılıyor. Çünkü olası bir seçimde artık AKP tek başına iktidar olamayacak. İktidar demokrasi güç birliği karşısında kaybedecek, bu yüzden bu kadar saldırıyor.
  
Muhalefetin de operasyona tepkileri oldu. Operasyonla HDP’ye üzerinden muhalefete de bir mesaj mıydı? Muhalefet, toplum nasıl okumalı? 
 
Dün itibariyle bu kadar büyük bir sahiplenme karşısında, bu operasyonu yapanlar işi başka bir boyuta çevirmeye çalıştılar. İlk başta sadece gözaltına alınan arkadaşlarımızın MYK üyesi olduklarını ifade eden bir yerden yaklaştılar. Fakat daha sonra sahiplenme büyüdükçe, işi başka boyutlara götürmeye çalıştılar. Kandil’in bu işin içinde olduğunu, milletvekilleri hakkında fezleke hazırlanacağı ve daha geniş bir kapsamda ele almaya çalıştılar. Tüm bunlara rağmen muhalefetin görmesi gereken şey şu; bu operasyon siyasi bir operasyondur. Bizi arayan bütün kesimlerde bunu ifade ediyor. Operasyonun siyasi olduğunu ve hukuki bir yanının olmadığını söylüyorlar. Muhalefetin bu meselede geçmişi görmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçmişte bu konuya nasıl yaklaşıldığı, o dönem MYK üyelerinin ifade verdiğini bilmeleri gerekiyor ve bu operasyonun tam anlamıyla bir siyasi operasyon olduğu konusunda herkesin hem fikir olması gerekiyor. Bu gözaltılar AKP hükümeti ve ortağının birlikte hazırladığı, hayata geçirdiği bir operasyon, başka adı yok.
 
Muhalefet aslında gittikçe bir araya geliyor, saldırılar karşısında birlikte mücadele etme zemini yakalayabiliyor. Ben iktidarın en çok bundan korktuğunu ve çekindiğini düşünüyorum. İktidar sadece seçimle sınırlı kalmayan, her türlü saldırı karşısında geniş bir demokrasi ittifakının gittikçe büyüdüğünü görebiliyor. En ufak bir haksızlık karşısında bütün muhalefet bir arada ‘bu yapılan yanlıştı’ diyebiliyor. Tam bu noktada operasyonun sadece HDP’ye yapılmadığını söylüyoruz. Bu yapılan saldırı tüm Türkiye halklarınadır. Oluşacak olan ya da oluşmuş olan demokrasi ittifakının gittikçe büyümesi engellenmeye çalışılıyor. Çünkü olası bir seçimde artık AKP tek başına iktidar olamayacak. Bu ülkeyi artık tek başlarına yönetemeyecekler, bu bir gerçek. İktidar demokrasi güç birliği karşısında kaybedecek, bu yüzden bu kadar saldırıyor.
 
Muhalefete nasıl bir rol düşüyor?
 
Muhalefet bu ülkeyi yönetmeye talip bir yerden, demokrasi ittifakı çemberinin genişlediği bir anlayışla hareket etmek zorundadır. Yoksa saldırılar karşısında ses çıkarmazsak, birlikte hareket etmezsek, bütün bu hukuksuzluklar karşısında haksızlığa uğrayan tarafı yalnız bırakırsak, bugün bize yapılan yarın başka bir kesime yapılır. Barolar ilk başta hedef gösterilen bir kesimdi, onlara karşı bir operasyon yapıldı. TTB’ye bir göz dağı verildi, şimdi HDP’ye bir operasyon yapıldı. Bugün HDP’ye yapılanlar karşısında sessiz kalınırsa ve muhalefet gerçekten bu anlamda söz kurmazsa, -ki kurdu gerçekten bu çok kıymetli- o yüzden herkesin sıranın kendisine geleceği endişesi mutlaka olur. Bu endişeyi bertaraf etmenin zamanı gelmiştir. AKP saldırdıkça muhalefet mücadeleyi büyütmek zorundadır. Mücadelenin büyümesi, demokrasi çemberinin genişlemesi anlamına geliyor.
 
Davutoğlu, bütün bu yaşanılanlardan haberdar, her şeyi bilen kilit bir isim. Artık gerçekleri anlatmanın tam zamanı. Davutoğlu’nun HDP’ye yapılan operasyon karşısında söz kuracağını düşünüyorum. 
 
6-8 Ekim Kobanê eylemleri döneminde Başbakan olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da operasyon ardından dayanışma gösterdi. Davutoğlu’nun sadece operasyonun “hukuki” olmadığını dile getirmesi yeterli mi?
 
Davutoğlu, özellikle “Çöktürme Planı”nın devrede olduğu dönemde, öncesinde de çözüm sürecinde birlikte mesai harcadığımız, birlikte zaman geçirdiğimiz, süreci birlikte yürütmeye çalıştığımız bir isim. Dolayısıyla bütün bu yaşanılanlardan haberdar, her şeyi bilen kilit bir isim ama bugün muhalefette olması ve bu haksızlık karşında HDP’yi araması oldukça önemli ve kıymetli. Ben buna büyük bir kıymet biçiyorum ve artık gerçekleri anlatmanın tam zamanı. Davutoğlu açısından da bu böyle. O dönem iktidar içinde olan, bugün bir şekilde iktidardan kopmuş olan, gerçekleri bilen insanların konuşmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Ben Davutoğlu’nun HDP’ye yapılan operasyon karşısında söz kuracağını düşünüyorum. Bugün bizi araması önemliydi, dayanışma duygularını iletmesi kıymetli ancak bu konuda konuşmasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen konuşacağını da düşünüyorum. Geçmişte Kürtlerin gördüğü zulüm karşısında payı olanların, sorumluluğu olanların, bugün bir şekilde konuşması önemlidir. Bunu yapabilirsek, Türkiye içinde bulunduğu durumdan çok rahatlıkla çıkabilir. Türkiye’nin demokrasisi, barışı açısından bu önemlidir.
 
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla “Barışa Çağrı Deklarasyonu” açıkladınız. Deklrasyonun ardından böylesi bir operasyon ne anlama geliyor?
 
Bu iktidar barıştan korkan, siyaseti çatışma üzerinden kuran bir iktidar. Hiçbir meseleyi diyalog ile çözmeye yanaşmayan bir iktidar. Bir kısım muhalefet iktidarın savaş politikalarına destek verirken, HDP yalnız kalmasına rağmen hiçbir zaman barış siyasetinden taviz vermedi. Bizim varlık gerekçemiz barış, demokrasi ve özgürlükler. Barış deklarasyonu 1 Eylül günü okunurken, biz iki mesaj verdik. Bu mesajlardan biri iktidaraydı ve ‘sizin her türlü savaş politikanız karşısında biz barışı savunuyoruz’ dedik. Bu ülkeye barışın gelmesini istiyoruz, bu topraklar artık savaşa, kana, annelerin gözyaşına doydu mesajı vermeye çalıştık. 
 
Bir mesajımız da Türkiye toplumunaydı. Türkiye toplumuna da barışın etrafında kenetlenme çağrısı yapmıştık ve bu önemliydi. Barışı savunmak, aslında Türkiye’de AKP dışında herkesin istediği ve reddedemeyeceği bir şey. Bu operasyon olmasaydı, şimdi biz bunun hazırlığını yapıyor olacaktık, ki bu konuda geri adım atmayacağız. Bu süreç sona erdikten sonra bu çalışmamız devam edecek ve barış meselesinde Türkiye’de bizim dışımızda da söz kurulması gerekiyor. Evet, HDP bir deklarasyon açıkladı. Ama bu açıklamayla sınırlı kalmamalı. Barışı sahiplenen bir yerden, farklı kesimlerin de barışa katkı sunacağı hamleler, etkinlikler, buluşmalar olmalı. Mesele sadece HDP’nin meselesi değil, sadece Kürtleri ilgilendiren bir mesele de değil. Türkiye halklarının tamamını ilgilendiren bir meseleden bahsediyoruz, barış meselesinden bahsediyoruz ve bu herkesi ilgilendiren bir mesele.
 
Bütün sorunların anahtarı barıştır. Tecridin, ekonomik siyasi krizlerin panzehiri barıştır, barış etrafında kenetlenmek ve daha fazla sahiplenmek, dillendirmek gerekir. Herkese bu anlamda sorumluluk düşüyor.
 
Topyekûn bir barış mücadelesine kenetlenme zamanı…Topyekûn bir barış mücadelesine her zaman bir ihtiyaç var ama bu dönem daha fazla ihtiyaç var. Bu sürece çok yönlü bakıyoruz. Siyasi soykırım, baskı, şiddet, savaş, tecrit diyoruz. Her meselenin ayrı bir boyutu var. Örneğin; ekonomik kriz kimleri vuruyor? Yoksullar, işçileri, emekçileri… Bugün Türkiye yoksul bir ülke haline geldi, çünkü milyonlarca insan açlıkla mücadele ediyor. Her meselenin kendine göre boyutları var. Tecrit ayrı bir mesele, İmralı Cezaevi’nde görüşler yapılmıyor, yaptırılmıyor. Avukat görüşleri yok, gittikçe derinleşen bir tecritten bahsediyoruz. Yine bunun yanında savaş politikaları var, Türkiye’nin özellikle Ortadoğu’da çatışmadığı, karşı karşıya gelmediği bir ülke kalmadı. Buna artık Yunanistan’da dahil oldu, farklı ülkeler de dahil oldu. Bütün sorunların anahtarı barıştır. Tecridin, ekonomik siyasi krizlerin panzehiri barıştır, barış etrafında kenetlenmek ve daha fazla sahiplenmek, dillendirmek gerekir. Herkese bu anlamda sorumluluk düşüyor. Bu ülkeye barış gelmeden, krizler asla son bulmayacak, her şeyin panzehiri barış.
 
MA / Berivan Altan - Emrullah Acar
 

Diğer başlıklar

09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma
09:00 Oğlunu bağımlılıktan kurtarmaya çalışan baba destek bekliyor
09:00 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı
09:00 Özer için rapor veren ATK'nin tercümanı güvenlik görevlisi çıktı!
09:00 Ekonomik kriz isotu da vurdu!
09:00 24 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
00:32 Pasûr’da uzman çavuş, park nedeniyle tartıştığı genci tehdit etti
23/04/2024
23:08 Özgür Basına yönelik saldırılar Avrupa'da protesto edildi
21:39 Siyaset Bilimci Oğuz: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 10
21:05 Soykırımda yakınlarını kaybetti: Ermeni halkı ölüm yolculuğuna çıkarılıyordu
20:19 Tunus açıklarında 19 mültecinin cenazesine ulaşıldı
20:13 Amed Tiyatro Festivali 6'ncı gününde
19:04 Aykol: Özgür Basına yönelik saldırı daha büyük bir operasyonun habercisi
18:50 30 yılın ardından özgürlüğüne kavuşan Bakay’a kitlesel ziyaret
18:44 TJA ve DEM Parti'den Makbule Özer için tahliye çağrısı
18:31 ABD’den 86 sayfalık Türkiye raporu: Kürtler tehdit ve şiddete maruz kalıyor
18:01 Fırat Nehri kıyısında onlarca martı ölü bulundu: Nedeni siyanür mü?
17:54 Makbule Özer’in ailesine ziyaret
17:32 AP Üyesi Villumsen: Erdoğan zulmünün AB'de yeri yok
16:58 DEM Parti ve HDK: Özgür Basın diz çökmeyecek
16:51 Şenyaşar: Bana dava açan Erdoğan failleri neden tutuklamadı?
16:45 Gazetecilerin gözaltına alınmasına itiraz
15:58 AYM kararına rağmen çocuğuyla birlikte cezaevine konuldu
15:41 KNK: Erdoğan’ın yeni savaşı tüm Ortadoğu için bir tehdit
15:29 Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor
14:47 Gazeteciler: Kürt medyası hiçbir zaman susmadı
14:45 Hatimoğulları'ndan 'Demokratik Anayasa' çağrısı
14:44 DİSK’in Taksim başvurusu reddedildi