ADANA - HDP milletvekillerinin Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin başvurusunu bir yıl sonra yanıtlayan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, cezaevinde bir hak ihlalinin olmadığını iddia ederek, yapılanların kanun, yönetmelik ve mevzuata uygun olduğunu savundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Tülay Hatimoğulları ve Kemal Peköz, İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu'nun Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili Temmuz 2019'da yayınladıkları hak ihlalleri raporunu Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na taşıdı. Başvuru üzerine inceleme başlatan Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, konuyu Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne sordu.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, konuyla ilgili bir yıl sonra yanıt verdi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, "Farklı suç grubundan hükümlülerle aynı koridorda barındırıldığı ve aynı anda görüşe çıkartıldıkları, diğer hükümlüler tarafından kendilerinin ve ailelerinin tehdit edildikleri, buna karşı çıktıklarında infaz ve koruma memurları tarafından kötü muameleye maruz kaldıkları, ayrıca Akın isimli infaz ve koruma memurunun kötü muamelede bulunduğu" ihlaline ilişkin, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakkında Kanunu'nun 2'nci, 3'üncü ve 5'inci maddeleriyle hükümlü ve tutukluların barındırıldığı, kurumda yapılan açık görüşmelerinde Hükümlü ve Tutukluları Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik'in ilgili maddelerince gerçekleştiğini savundu.
KÖTÜ MUAMELE YOK!
Müdürlük, konuyla ilgili Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik'e dayandırılarak, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Hiçbir hükümlü ve tutukluya yönelik ayrımcılık, kötü muamele ve keyfi bir uygulamanın olmadığını öne süren müdürlük, iddialarla ilgili Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmanın da takipsizlikle sonuçlandığı kaydedildi.
AYRIM YAPILMAKSIZIN…
Başvuruda yer alan "Tutuklu ve hükümlülerin yazmış oldukları dilekçe, mektup ve faksların ilgili yerlere gönderilmediği, evrakların çıkış numarası verilmediğine" dair ise müdürlük, gerekli araştırmaların yapıldığını ileri sürerek, hükümlü ve tutukluların yazmış oldukları dilekçelerin herhangi bir ayrım yapılmaksızın ilgili kurumlara gönderildiği ve talepler halinde dilekçe çıkış numaralarının kendilerine tebliğ edildiğini iddia etti.
MEVZUATA UYGUN
Müdürlük, “Haftada 10 saat olması gereken sosyal faaliyet hakkının 1 saat spor ve 2 saat sohbet hakkı olmak üzere 3 saat ile sınırlandırıldığına" ilişkin ihlale dair, Ceza İnfaz Kurumlarının Tahsisi, Nakil İşlemleri ve Diğer İşlemler konulu 22/01/2007 tarihli 45/1 Genelgenin Üçüncü Bölüm Ortak Etkinlikler başlığı 1'inci ve 3'üncü maddelere atıfta bulunarak, yapılanın mevzuat çerçevesinde olduğunu savundu.
"İnfaz ve koruma memurların arama adı altında koğuşların bastığı" hususuna ilişkin müdürlük, "Hükümlü ve tutuklulara görevli memurların ve yöneticilerin tek başına karar vermek, ceza vermesinin söz konusu olmadığı, verilen kararların hükümlü ve tutukluların yapmaması gereken davranışları yapmasına müteakip kurum disiplin kurulu tarafından araştırmasının yapılarak işlemiş olduğu davranışa karşılık gelen cezanın kanunda hükmedilen miktarı kadar verildiği” ifadelerine yer verdi.
GAZETE VERİLMİYOR
Müdürlük, Yeni Yaşam Gazetesi'nin tutuklulara verilmemesini, Ceza ve İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmelik'in 8 Maddesi'nin 3'üncü Fıkrası ile Ceza ve İnfaz Kurumları Kütüphane ve Kitaplık Yönergesi'nin 11'inci Maddesi'nin (b) Fıkrasına dayandırdı.
"Tutuklu ve hükümlülerin talebi olmaksızın psikiyatriye götürüldüğü ve ilaç kullananların sayısının giderek arttığı" hususuna dair müdürlük, tutuklu ve hükümlülerin kurum psikologlarının önerisi ile bakanlık ve savcılık talimatı doğrultusunda psikiyatri doktoruna muayene yaptırıldığı, bu husus dışında herhangi bir zorlama yapılmayıp, tutuklulara ait ilaçların günlük dozlar halinde kontrollü olarak kullanımının sağlandığını söyledi.