Adana ve Mersin barolarına bağlı avukatlar, Meclis Genel Kurulu’nda geçen “çoklu baro” yasasına tepki gösterdi. Ankara'da meslektaşlarına yönelik polis saldırılarına tepki gösteren Adana Barosu eski Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, meslektaşlarının bu halkın geleceği için mücadele ettiğini dile getirdi. 

 

'ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN DÖNDÜ' 

 

“Çoklu baro” yasa tasarısının Anayasa'nın 135'inci maddesine aykırılık oluşturduğunu vurgulayan Çıtırık, "Ayrıca çoklu baronun, zaman içinde çok hukukluluğa da gidilebileceğini, ülkedeki yargı birliğini bozacağını, inanca göre düzenlemelerin gerçekleşebileceği gibi tehlikeli yönleri de mevcuttur" dedi. Siyasi iktidarın, barolar üzerinden halkın sesini kısmaya çalıştığını ifade eden Çıtırık, "Türkiye Barolar Birliği'nin delege yapısında değişiklik yapılmak istenmekteyse de baroya kayıtlı avukat sayısı arttıkça delege sayısının artması yerine siyasi iktidar, çok sayıda avukatı bünyesinde barındıran baroların temsil gücünü kırmak istemektedir. Daha önce Diş Hekimleri Birliği, Veteriner Hekimler Birliği ve Eczacılar Birliği'nde denediği ancak Anayasa Mahkemesi'nden dönen yasa değişikliklerini unutmuş görünmektedir. Çoklu baroya karşı mücadele edeceğiz" diye belirtti.

 

'TEMSİLDE ADALETSİZLİK'

 

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Eş Sözcüsü Mehdi Zana Akkaya da yapılmak istenen düzenlemenin zararlarına dikkati çekerek, “Mevcut düzenleme zaten yetersiz ama iktidarın getirmek istediği düzenleme daha gerici bir düzenlemedir” diye konuştu. Yargı dinamiğinde AKP-MHP iktidarının daha önce yargı ve sav kısımlarını ele geçirerek etkisizleştirdiğini hatırlatan Akkaya, yargıdaki son ayak olan savunmanın da etkisizleştirilmek istendiğini söyledi. Öngörülen değişiklikle barolar birliğinin delege yapısının değiştirilmek istendiğini belirten Akkaya, şöyle devam etti: “Delege yapısında yapılacak değişiklik temsilde adaletsizlik yaratacaktır. Çünkü 40-50 üyesi olan bir baro Türkiye barolar birliğine 4 delege gönderirken 5 bin üyesi olan baroda 4 delege gönderecektir. Burada temsilde adaletsiz bir durum ortaya çıkacaktır.” 

 

‘FEYZİOĞLU’NUN PRATİĞİDİR’

 

Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu'nun bu düzenlemenin oluşmasına sebep olduğunu dile getiren Akkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onun Barolar Birliği Başkanlığını yaparken tutum ve pratiğinden kaynaklı olarak bugün böyle durum ortaya çıktı. Metin Feyzioğlu'nu seçen zihniyet Kemalist ulusalcı baroların zihniyetidir. Bu zihniyetin pratiği iktidarın bu düzenlemeyi getirmeye cüret etmesini sağlayan pratiktir.” 

 

"Çoklu baroların" yaratacağı tehlikeye işaret eden Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Mersin Temsilcisi Mehmet Altuntaş da her yurttaş gibi avukatlarında bir siyasi görüşü olduğunu ancak mesleğini icra ederken bunu öne çıkarmadıklarını ifade etti. Sistemin hayata geçirilmesi halinde avukatlarında kategorik olarak kendi politik görüşleri çerçevesinde ayrı ayrı barolarda örgütleneceklerine vurgu yapan Altuntaş, “Bu da meslekte kendiliğinden bir ayrışma getirecektir. Vatandaş açısından da bu bölünme politik tercihler ve barolar bir arada değerlendirilecektir. Daha da kötüsü siyasal iktidara yakın olan avukat barosu bir şekilde nispeten daha tercih edilir hale gelecektir. Bunun adliye yargılamalarına yansıyacağı durumlarda olacaktır. Bu durum avukatlar arasında bir ayrışma yaratacaktır. Artık avukat tercihi politize edecektir” dedi.

 

‘MESELENİN TARAFIYIZ’

 

Değişikliğin toplum yararına olmadığını sözlerine ekleyen Altuntaş, şunları söyledi: “Avukatlık mesleğinin tarihsel olarak adalet arayışının bir parçası olan yanı bir şekilde çıkar merkezlerin geliştiği büyüdüğü ve örgütlendiği bir hal alacaktır. Bu bir yerde insanların avukatlık mesleğini cübbesinde ilik açtırmadır. Biz Çağdaş Hukukçular Derneği olarak örgütlü olduğumuz yerlerde tüm bu eylemlerin içerisinde yer aldık ve alacağız. Meselenin tarafıyız. Bu yönlü yapılan organizasyonların bir parçası olacağız. Bu yasa tasarısının geçmemesi için elimizden geleni yapacağız”