MÛŞ - Mûş’taki gençlik konferansında konuşan HDP Gençlik Meclis Sözcüsü Dersim Dağ, tarikatlara her türlü imkanları sağlayanların, istismarların en büyük suçlusu olduğunu belirterek, tacizciler ve tecavüzcülere cezasızlık politikasının uygulandığını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, Mûş’ta gençlerle bir araya geldi. HDP Mûş il binasında “Örgütlü Gençlikle Özgür Gelecek” şiarıyla düzenlenen konferansa Barış Anneleri Meclisi, Tevgera Jinên Azad (TJA) ve HDP Gençlik Meclisi üyeleri katıldı. Salonda Haki Karer, Seyit Rıza, Mazlum Doğan’ın fotoğrafları yer alırken, “Demokrasinin Dili Eylemdir”, “Yan Serkeftin Yan Jî Mirin”, “Jin Jiyan Azadî”, “Bi Tekoşîna Jinên Ciwan Jiyana Azad Biafirînin “ ve “ Genç Başladık Genç Başaracağız” pankartları asıldı.
‘GENÇLER ÜZERİNDE BÜYÜK BASKI POLİTİKALARI VAR’
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler adına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan buluşmada, sinevizyon gösterimi yapıldı. Konferansta konuşan HDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, ülkede gençler üzerinde büyük bir baskı politikasının yürütüldüğüne dikkat çekti. Üniversitelerde öğrencilerin ekonomik olarak zorluklar yaşadığını ve geçinemediğini söyleyen Dağ, “Ekonomik nedenlerden dolayı eğitimini bırakmak zorunda kalan gençler var. AKP-MHP faşist iktidarı dört bir yandan gençlere saldırıyor, gençlerin kültürleriyle, kimlikleriyle örgütlü mücadele yürütmemesi için özel savaş politikalarıyla baskı altında tutuyor. Gençler özel savaş politikalarıyla yüz yüze bırakılıyor. Kürt gençlerinin yaşadığı kent ve mahallelerde madde ve uyuşturucu bağımlılığı gün geçtikçe artıyor. Çok iyi biliyoruz ki uyuşturucu maddesi AKP-MHP iktidarı eliyle yürütülüyor. Yine taciz ve tecavüz genç kadın bedeni hedef alınarak yürütülüyor, bu politikalara ilişkin cezasızlık politikaları devrede” diye konuştu.
‘İSTİSMARIN SORUMLUSU ONLARA ALAN AÇANLARDIR’
Son dönemlerde tarikat eliyle çocuklara yönelik her türlü tecavüzün meşrulaştırıldığını söyleyen Dağ, “Tarikatlara her türlü imkanları sağlayanlar, bu istismarların en büyük suçlusudur. Öğrenciler için barınma imkanı sağlamayan, ekonomik koşullarını gidermeyenler; tarikatların her sokakta açılmasını, örgütlenmesine olanak sağlıyor. Bu süreçte bir genç kendi kültürü, kimliği, tarihiyle örgütlenmediği zaman; kadın katliamları, çocuk istismarları ve her türlü şiddet politikalarına karşı ses çıkaramaz. Tacizcilere, tecavüzcülere, katliamcılara yönelik cezasızlık politikasını uygulayan iktidar, örgütlü mücadelede yer almak isteyen gençlere yönelik her türlü baskıyı devreye koyuyor. Gözaltı ve tutuklamalarla baskı altında tutmaya çalışıyor. Çok iyi biliyoruz ki özel savaş politikaları tam da gücünü buradan alıyor” dedi.
ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI
Özel savaş politikalarının bir boyutunun PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştiğine vurgu yapan Dağ, “Ağır tecrit sürdüğü ve büyüdüğü zaman dört parça Kürdistan’da savaş politikaları devreye konuluyor. Sadece Türkiye de değil, dört parça Kürdistan’da ve tüm Ortadoğu’da savaş politikaları yürürlüğe giriyor. Bugün de görüyoruz ki; Rojava’ya yönelik bir savaş devrede. Rojava’ya yönelik saldırının temel nedeni Kürt halkının kazanımıdır. Bu savaş politikalarıyla Kürtleri yalnızlaştırmaya özelde de Kürt gençlerine yönelik özel savaş politikalarını devreye sokmak istiyorlar. Özel savaş politikalarının neden devreye kaynaklandığını iyi biliyoruz. Bu politikaları boşa düşürecek gücün de ne olduğunu çok iyi farkındayız. Örgütlü mücadelemizle tecrit politikalarını boşa düşüreceğiz. AKP-MHP iktidarı iyi bilsin kirli savaş politikalarını, kadın, çocuk üzerindeki kırım politikalarını HDP gençlik meclislerinde örgütlenen gençlerin gücüyle boşa çıkaracağız. Örgütsüz tek bir genç dahi bırakmayacağız. Kürt gençlerin mücadelesi her alanda büyüyerek devam ediyor. Ne olursa olsun son muhteşem olacak. Kazanan Kürt gençleri olacak” diye konuştu.