BATMAN - HDP Gençlik Meclisi üyeleri, Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarına karşı önlem amaçlı alınan maskelere KDP tarafından el konulmasını hatırlatarak, “KDP ihanette sınır tanımıyor” dedi.
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik kimyasal silah saldırılarında, son 3 ayda 17 HPG’li yaşamını yitirdi. Kullanılan kimyasal silahlara dair hem fotoğraf hem de görüntüler yayımlandı. Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) kimyasal silaha maruz kalarak yaşamını yitiren iki HPG’linin görüntülerini yayınlamasının ardından Türkiye’nin saldırılarına karşı tepkiler sürüyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyesi Barış Avşar, saldırılara karşı sessizliği eleştirerek, “En büyük ihanet sessizliktir” dedi.
Türkiye’nin yaşamın her alanında Kürtlere saldırdığını dile getiren Avşar, “Bu saldırılar karşısında dünya zaten sessiz. Bir işbirliği var. Bundan kaynaklı sessizler. Kürt halkını yok etme üzerine kurulu bir politika yürütülüyor. Burada yüreği en çok yanan annelerdir. Televizyon başında bu görüntüleri izleyen annelerin gözyaşları, yaşadıkları psikoloji, aslında direniş gerekçesidir” diye konuştu.
KDP’NİN SALDIRILARDAKİ ROLÜ
Saldırıların sistemli olduğunu ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecritten bağımsız olmadığını ifade eden Avşar, “Tecride karşın adım atmayan dünya, kimyasal silah kullanımına da ses çıkarmıyor. Tank, top, SİHA, uçak, helikopter, ajanları ile yoğun bir saldırı başlatan devlet, ilerlemeyince kimyasala başvurdu. Bu süreçte KDP’nin de rolü de var. Saldırılar KDP ortaklığı ile yapılıyor. Maskelere el koymaları bunun somut örneği. Devlet ne zaman zor duruma düşse, KDP imdadına koşuyor. Ve ihanette sınır tanıyor” ifadelerini kullandı.
‘SALDIRILARDA İNSANLIK ÖLDÜ’
HDP Gençlik Meclisi üyesi Muhammet Sevacı, Türkiye’nin kimyasal silah kullanımının kamuoyunun sessizliğinin bir sonucu olduğunu belirterek, “Kimyasal silah ile sadece 17 insan değil, insanlık, hepimiz öldü. Aslında sessiz olmamız onların katledilmesine yol açtı. Zaten konu Kürtler olunca, dünyada bir sessizlik hali alıyor. Dünya hukuku bir kenara atılıyor. Yasa işlemiyor. Türkiye’nin hukuksuzluğu sınır tanımıyor. Ama yine herhangi bir yaptırım durumu yok. Dün Cizre bodrumlarından kaynaklı ceza alsaydılar, belki de bugün bu cesareti göstermeyebilirdi. Bu vahşete karşı sessiz kalınmamalı. Kürtler bu vahşete karşın sessiz kalmasınlar” diye seslendi.
Türkiye’nin zor duruma düştüğünü ve kimyasala başvurduğunu söyleyen Sevacı, “Kimyasal silah kullanımı yenilginin bir göstergesidir. Yenildikleri için bunu yapıyorlar. Bir de seçim öncesi kendi tabanına sahte zafer sunma uğraşındalar. Bunun için her şeyi deniyorlar” diye ekledi.
‘KDP SİYASİ VE ASKERİ ORTAKLIK İÇİNDE’
Gençlik Meclisi üyesi Fikret Soysal ise kimyasal kullanımına karşın örgütlü bir mücadelenin ortaya konması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Mücadele dilde değil, yaşamın her alanında kitlesel bir pratik olmalı. Psikolojik, ekonomik ve silahlı savaşı kaybettikleri için kimyasala başvurdular. Kimyasal kullanımında KDP ile işbirliğine gittiler. KDP maskelere el koymasaydı, belki bugün 17 kişi yaşamını yitirmeyecekti. Bunlar siyasi ve askeri ortaklık içindeler. Derin bir sessizlik var. Bu sessizlik son bulmalı. Bu görüntüler dünyanın her yerinde insanlara gösterilmeli. Uluslararası kuruluşlara iletilmeli. Sonuç alınıncaya kadar bunlara verilmeli. Herkes rol ve misyonunun oynamalı.”