İstanbul'da Jineoloji Atölyeleri başlıyor

  • kadın
  • 09:11 14 Aralık 2019
  • |
img

İSTANBUL - Kadının kurtuluşunun toplumun kurtuluşu olduğunu vurgulayan Jineolojî Dergisi çalışanı Ceylan Çağır, 15 Aralık'ta başlayacak Jineoloji Atölyesi'ne katılım çağrısı yaptı. 

Kürtçe'de kadın anlamına gelen Jin ve Latincede bilim anlamına gelen Lojî kelimelerinin birleşmesiyle bir araya gelen Jineolojî'nin amacı bilimi, merkezi hegemonik sistem ve erkek egemen zihniyetin tekelinden kurtarmak olarak tanımlanıyor. Kadınlar mevcut sosyal bilimin durumuna, krizine ve sorunları ele alış tarzına alternatif bir bakış açısı geliştiriyor. 
 
KADININ TOPLUMSAL ANLAMI
 
Bu alanda yürütülen tartışma ve araştırma makalelerinin yayınlandığı Jineoloji Dergisi de bu kapsamda birçok alanda atölyeler düzenliyor. Dergi çalışanlarından Ceylan Çağır, Jineoloji atölyeleri etrafında bir araya gelen kadınların kendi ve toplum üzerinde birçok şeyi tartıştığını belirtti. Jineoloji'nin sosyal bilimlere kapsamlı bir eleştiri ve müdahalede bulunduğunu söyleyen Çağır, "Kadın varlığı üzerinden dünden bugüne çok şey söylendi. Kadın nedir? Var mıdır yok mudur? Ve bir kadının inşası gerçekleşti. Mitoloji, felsefe din ve bilim eliyle bir inşa süreci gerçekleşti. Bu inşa bizimde atölyelerde bahsettiğimiz 9 katmanlı süreç içinde yaşandı. Bu aşamanın en üstünde, mevcut haliyle köle kadın var. Biz en alt katmanda kalan ve yok edilen, kadın bilgeliğini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Kadınlık fiziksel değil toplumsal bir olgudur bu yüzden bu konudaki çarpıtmaları kaynağına inerek açığa çıkartmak sosyal bilimlerin en temel görevidir. Sosyal bilimlerin acil ihtiyacı olan bu devrimi Jineolojî gerçekleştirmeyi hedefliyor. Tartışma ve incelemeler bunun üzerinden başlıyor" dedi. 
 
KADININ KURTULUŞU
 
“Varlığı olmayanın özgürlüğü olamaz” diyen Çağır, kadın bilimi bu anlamda kadının arkeolojisini yaptığını belirtti.Simone de Beauvoir'ın İkinci Cins kitabında, toplumsal sorunların kaynağı kadınların öteki, erkeklerin ise ben olarak tanımlandığını hatırlatan Çağır, “Kadınlar kendilerini tanımlayana dek öteki olarak tanımlanmaya yazgılıdır. Jineolojî kadının kendisini tanımlamasıdır, tanımasıdır” şeklinde konuştu. 
 
TOPLUMUN DÜŞÜRÜLMESİ
 
Doğal topluma bakıldığında ortak yaşamın, üretimin ve paylaşımın olduğunu ifade eden Çağır şöyle devam etti: “Esas kodlamanın burada olduğunu düşünüyoruz. Kadının düşürüldüğü ve kaybedildiği noktada aslında toplumun kaybettiğini ifade ediyoruz. Kadını düştüğü yerden kaldırabilirsek toplumu da kaldırabiliriz. Ahlaki ve politik toplumu bu şekilde kurabiliriz düşüncesini taşıyoruz. Kadının kurtuluşu toplumun da kurtuluşudur.”
 
17 HAFTA SÜRECEK
 
15 Aralık'ta başlayacak Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Çağır, kadının bilimle olan bağına dikkat çekerek, “15 Aralık'ta ilk atölye çalışmamızı İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde başlatacağız. Her pazar günü saat 15.00-17.00 saatleri arasında bir araya geleceğiz. 17 hafta sürecek ve her hafta bir konu üzerinde tartışacağız. Bütün kadınları her pazar Taksim'de bulunan İHD şubesine, atölye çalışmalarına katılmaya davet ediyoruz" diye konuştu.
 
MA / Sadiye Eser