Rojava Halklar Mahkemesi: Türkiye bölgede etnik temizlik yapıyor

img
HABER MERKEZİ - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye'de işlediği suçlara ilişkin başlayan Rojava Halklar Mahkemesi'nde Til Rifat ve Efrîn'de işlenen suçlar deşifre edildi. 
 
Türkiye’nin, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarında işlediği suçların yargılandığı Rojava Halklar Mahkemesi, Belçika'nın başkenti Brüksel'de devem etti. L'Université Libre de Bruxelles (Brüksel Özgür Üniversitesi - ULB) Aula QA amfisinde gerçekleştirilen mahkemede, Gerrit Loots'un açılış konuşması yapmasının ardından avukatlar Ceren Uysal ve Jan Fermon, mahkemenin işleyişine dair bilgilendirme yaptı ve iddianameyi sundu.
 
Hem Türkiye’nin hem de bağlı paramiliter grupların suçlarının konuşulacağını dile getiren Ceren Uysal, suçların teşhir edileceğini ve bu suçlar karşısında sessiz kalan uluslararası kurumların da sessizliğine tepki gösterileceğini dile getirdi. Bu mahkemenin uluslararası kurumlar tarafından da görülmesi gerektiğini ifade eden Ceren Uysal, "Türk devleti bölgede etnik temizlik yapıyor ve bu bir insanlık suçudur. Türkiye kendisi imza attığı sözleşmeleri dahi ihlal ediyor. İmza attığı sözleşmelerde 'suç' olarak tanımlanan fiilleri işlemeye devam ediyor. Hem siviller katlediliyor hem de sivillere hizmet sağlayan alt ve üst yapılar hedef alınıyor. Bu yapılar kasıtlı bir şekilde hedef alınıyor ve Türk devleti savaş suçu işlemektedir” diye belirtti. 
 
SİVİLLERE YÖNELİK BOMBARDIMAN
 
Ceren Uysal, Türkiye’nin saldırılarının güncel olarak devam ettiğine, Tişrîn Barajı’nı korumak isteyen sivillerin uçaklarla bombalandığına vurgu yaptı. Sorumluluğun Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yaşar Güler gibi yetkililerde olduğunu söyleyen Ceren Uysal, Türkiye’nin adaletin karşısına çıkarılması ve silah ambargosu uygulanması gerektiğini söyledi.
 
‘SU HATLARINI KONTROL ETMEK İSTİYOR’
 
Avukat Jan Fermon, Türkiye’nin işlediği suçlara dair bilgilendirme yapacağını ve bu suçların dile getirilmesinin karar için önemli olacağını söyledi. Türkiye’nin bölgenin ekonomik kaynaklarını “sömürmek” istediğine vurgu yapan Fermon, "Türk devleti su hatlarını kontrol altına almak istiyor. Bölgede yaşayan halkların sağlığını tehlikeye atıyor. İnsanların bölgede sağlıklı bir şekilde yaşamalarını engelleyerek, bölgeden göç etmelerini istiyor" dedi. 
 
EKONOMİK VE KÜLTÜREL SÖMÜRÜ
 
Türkiye’nin bölgede tek güç olmak istediğini ifade eden Fermon, Türkiye’nin milliyetçi ve tekçi politikalarına dikkat çekti. Türkiye’nin dini kimlikleri kullanarak bölgedeki etkinliğini arttırmak istediğinin altını çizen Fermon, buna karşı Rojava'da eşitlikçi ve demokratik bir sistem kurulduğunu aktardı. Türkiye’nin bu eşitlikçi ve demokratik yaşamı da hedef aldığını dile getiren Fermon, Türkiye’nin DAİŞ'e destek verdiğini de hatırlattı.
 
HIRSIZLIK SUÇU
 
Ekonomik sömürüye dikkat çeken Jan Fermon, BBC'nin belgeli bir haberinde Efrîn'de üretilen zeytinlerin Türkiye markası olarak satıldığını ve bir tekstil fabrikasının soyularak makinaların Türkiye'ye götürüldüğünü söyledi. Fermon, yapılan hırsızlığın görüntülerle sabit olduğunu söyledi.
 
EFRÎN'DEKİ SUÇLARIN RAPORU SUNULDU
 
Türk devletinin Efrîn'de işlediği suçlara ilişkin raporunu sunan Avukat Efstathios C. Efstathiou, Efrîn'de ciddi suçların işlendiğini kaydetti. Kürtlerin Efrîn'den sürgün edildiğini söyleyen Efstathiou, yer ve sokak isimlerini Türkçe ve Arapçalaştırıldığını kaydetti. Efstathiou, şöyle devam etti: "Efrîn'den Kürtlük silinmek istiyor. Bu demografinin değiştirilmesidir. İnsan hakları kurumlarının raporlarında çocuk, yaşlı veya sivil denmeden katliamların gerçekleştirildiği yer aldı."
 
EFRÎN’DE KÜRT NÜFUSU 
 
Efrîn'e ilişkin hazırladığı dosyayı sunan Öz Karahan ise Türkiye’nin katliam ve soykırımlar üzerine kurulduğunu söyledi. Karahan, işgal öncesi Efrîn'de 160 bin Kürdün yaşadığını, Türkiye’nin bölgeyi denetimine almasından sonra bu sayının 3 bine düştüğünü söyledi.
 
TIL RIFAT'TA İŞLENEN SUÇLAR
 
Avukat Rengin Ergül, Til Rifat ve çevresindeki savaş suçlarına ilişkin sunum yaptı. Til Rifat'taki durumun Efrîn ile aynı olduğunu söyleyen Rengin Ergül, şöyle konuştu: "Efrîn'den Til Rifat'a göç eden halk Efrîn'deki gibi saldırılara maruz kaldılar. Saldırılarda çocuk ve kadınlar da olmak üzere siviller hedef alındı. Gerçekleştirilen katliamlar Türk devlet kurumlarının resmi sosyal medya hesaplarından paylaşıldı. Türk devleti bölgede işgal ve soykırım saldırılarını genişletmek istiyor."
 
SMO VE TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ 
 
Rengin Ergül, Efrîn'de ellerinde Türk bayrağı ve SMO bayrağı olan Türk askeri ve SMO’luların fotoğrafını paylaştı. Rengin Ergül, "SMO yetkilisi kendilerine yardım eden tek devletin Türk devleti olduğunu söyledi. Türk devleti ile bu çetelerin bağları ortada. İnsan Hakları İzleme Örgütü SMO çetelerinin suçlarına dair raporunu paylaştı. Raporda Türk devleti ve bağlı çeteleri kınandı" diye konuştu.
 
Socrates Tziazas ise İnsan Hakları İzleme Örgütü grubu ile çalıştıklarını dile getirdi, işkence, insan kaçırma, insan öldürme gibi suçları hatırlattı. Mahkemeye hakimlerin sorularının ardından ara verildi.