Tüm Ortadoğu halkları için baharın müjdecisi olan Newroz, bir kez daha durdurulamayacak şekilde uyanan tabiatın olağanca rengi ve sesiyle merhaba dedi. Tüm halklar için bu anlamı barındırmasının yanı sıra Kürtler için direniş ve özgürlüğün sembolü olan Newroz, bu anlamıyla özel bir noktada. Son birkaç yılın “Çöktürme Planı” adı altında devreye konulan ölüm, şiddet ve baskı politikalarına karşı bu önemi daha da katlanan Newroz’da tüm gözler her yıl olduğu gibi yine Amed’de (Diyarbakır).

 

DEMİRCİ KAWA'NIN BÜYÜTTÜĞÜ ÖFKE

 

Geçtiğimiz yıl ki kutlamalarda, OHAL ile birlikte girişilen yaşamı bir bütünen kuşatma hali, Kemal Kurkut’un gözlerin önünden gitmeyen fotoğraf kareleriyle polislerce açık biçimde öldürülmesinden başlayıp yıl boyunca yaşananlarla Efrin’e dönük saldırı ve zalim kral Dehaq’ı başlattığı isyanla alaşağı ederek Newroz’a kaynaklık eden Demirci Kawa heykelinin yıkılmasıyla beslenen öfke, bugün deyim yerindeyse Amed Newroz alanına akmak için bekledi. 

 

Adına yaraşır şekilde, kent halkı bu Newroz günü toz bulutlarıyla bezeli bir günün ardından güne sımsıcak bir güneş ile uyandı. 

 

İLK NEWROZ ATEŞİNİ ONLAR YAKTI

 

Günler öncesinden başlanan hazırlıklar sonucunda özellikle kadınlar rengarenk kıyafetlerine bürünürken, gençler sarı kırmızı yeşil renkler kuşanıp Newroz kutlaması için yollara düştü. Ama kentte her yıl olduğu gibi bu yıl da ilk Newroz ateşi, diğer günler gibi bu güne de erken başlayan sanayi sitesi esnafı ve çalışanları tarafından yakıldı. Yakılan kara lastiklerin gökyüzüne yükselen siyah dumanı kent halkına bir davetti aslında. 

 

Bu davete uymak için daha fazla beklemeye zaten niyetleri olmayan kent halkı, hep olduğu gibi yine programın başlamasından saatler önce Newroz alanına uzanmaya başladı.  

 

KAYYUM DA NEWROZ GECESİ UYUMADI 

 

Newroz için yollara düşenler, hazırlık yapanların bir tek kendileri olmadığını gördü. Zira Bağlar ilçesi sınırlarında bulunan Newroz alanında yapılacak kutlamaya gidecekleri zorlamak için yetki sınırları içerisinde olmamasına rağmen, kayyum atanan Kayapınar Belediyesi tarafından yol çalışması başlatılmıştı hemen dün gece. Ceylan Park AVM’nin hemen karşısından başlanmak suretiyle yollar özellikle araçları ile kutlamaya gelenleri engellemek için kepçelerle kazılmıştı. 

 

Dillerinden hendekleri düşürmeyenler, Newroz alanına ulaşılmasını zorlaştırmak için bir gece de yol çalışması diye hendekler kazmıştı Newroz öncesi. 

 

KIZIL GÜLLER AÇINCA...

 

Bu engellere aldırış etmeyip, kendileri kazılı yola vurup tozu dumana katanların başında ise okul çağındaki çocuk ve gençler geldi. Bir an önce Newroz alanına ulaşmak için en çok heyecan duyanlar da onlar. Öyle ki büyük bölümünün üzerinde öyle okul kıyafeti falan da yok. Okuldan kaçıp Newroz’a gitmek yerine daha sabahtan Newroz’a gitmek üzere bir kararlılıkla evlerden çıkılmış belli ki. Dillerinde bir “Kızıl güller açınca Kürdistan dağlarında isyan ateşi yanar yüksek yaylarında” şarkısıyla…

 

Alana yaklaştıkça kentin cadde ve sokaklarından birer küçük dere gibi akıp gelenler giderek, giderek suları kabarık bir nehre dönüşüyor Newroz alanı için belirlenen giriş kapılarında. Yol boyunca su ve yiyecek satıcıları da erken saatlerden itibaren yerlerini almış. 

 

“Yasak” denilerek içeriye sokulmamasına rağmen, herkesin bir şekilde alana sokmak için bin dereden su getirdiği sarı, kırmızı, yeşil flamalar, satıcısının “Ala rengin, ala rengin…” seslenişiyle yine revaçta. 

 

'YİNE DE'

 

Alana daha da yaklaşıldığında polislerce kurulan kontrol noktaları göze çarpıyor. TOMA’sı, çevik kuvveti, güneş gözlüklerinin arkasında dudakları zaman zaman oynayan özel harekatçı polisleriyle devlet yine orada. Üstü arananların alana girişlerine izin veriliyor. 

 

Kitlenin tarif edilmesi zor bir birikmiş öfke, sevinç, heyecan, umut ve isyan haliyle alana bir an önce alana ulaşmak ve halaya girmek için verdiği çabanın yansıttığı hal, her seferinde olduğu gibi en şok yine polisleri şaşırttı. Öyle ki kulak kabartıp dinlediğim iki polisten birinin diğerine sarf ettiği “Abi yine de geliyorlar” sözü tek başına çok şey anlatıyor. Çünkü her şey, sarf edilen bu cümledeki “yine de” kelimesinde saklı.  

 

Evet, Amed halkı geliyordu, “yine de” geliyordu Newroz alanına. Çünkü Newroz direnişti, faşizme karşı halkların baharıydı.

 

MA / Ömer Çelik