Meclis’te 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları tartışıldı

img
ANKARA - 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarına ilişkin konuşan HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, “Komisyonculuk ve rüşvet adeta devletin iş yapma, yaptırma biçimine dönüşmüştür” dedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de, “O yolsuzluklar yapıldı, o paralar alındı” diye konuştu.
 
Meclis Genel Kurulu 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçeleri görüşülüyor.
Görüşmelerde, muhalefetin gündeminde 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları yer aldı. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, “17-25 Aralık daha önce burada bulunan birinci grup haricindeki neredeyse tüm partilerin ‘yolsuzluklarla mücadele haftası’ gibi ele alıp değerlendirdiği bir dönüm noktasıydı” dedi.
 
‘YOLSUZLUKLA MÜCADELE'
 
Bilgen, yolsuzlukla mücadelenin demokrasiye sahip çıkmak olduğunu vurguladığı konuşmasında, “Darbeler ile yolsuzluklar arasındaki ilişkiyi Türkiye 17-25 Aralık’tan beri tersine kuruyor. Sanki yolsuzluğu örtmek, yolsuzluk yapanlarla ilgili soruşturma ve yargılama sürecini işletmemek rejimi korumak gibi tarif ediliyor. Oysa, dünyanın bütün demokrasilerinde paradigma tam tersidir” ifadelerine yer verdi.
 
‘17-25 ARALIK DOĞRU OKUNMALI’
 
Bilgen sözlerini şöyle sürdürdü: “Darbeyi bir kere püskürtebilirsiniz ve bu yolsuzluk iddiaları darbeye zemin oluşturmak için yapılmış bile olsa sonuçta yeniden darbe koşullarını oluşturacak gelişmelere muhatap ve maruz kalırsınız. Dolayısıyla; 17-25 Aralık’ı doğru okumak, doğru değerlendirmek ve bu konuda çifte standartsız hareket etmek zorundayız. O günkü telefon dinlemelerinin usule aykırı olması nasıl önemliyse aynı yapıların aynı yöntemlerle, yine usulsüz telefon dinlemelerinin bugün yargılama süreçlerinde dosyalarda delil olarak tutuluyor olması elbette ki kabul edilemez bir durumdur. Yine, o gün sayın bakanların yargılanmaması gerektiği konusunda bu çatıda bir karar verildi; ama hemen arkasından da bizim milletvekillerimizin tamamen ‘düşünce açıklaması’ diye tarif edilebilecek sözleri yargılama konusu oldu ve Anayasa'nın ek 20'nci maddesiyle yargılama süreci başlatıldı. 17-25 Aralık ve yolsuzluk konusu aslında doğrudan işçilerin yaşadıkları ölümlerle ilişkilidir. Çünkü bu ülkede uzun bir süredir komisyonculuk ve rüşvet adeta devletin iş yapma, yaptırma biçimine dönüşmüştür.”
 
ÖZEL: O YOLSUZLUKLAR YAPILDI
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel de, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarına ilişkin, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, daha önce de buradaki birçok parti 17-25 Aralık’taki durumunu açıklamıştı hatta şu anda muhalefet partilerinden bir tanesinin lideri ‘Odamdaki saat 17'yi 25 geçiyor, hep orada duracak’ demişti. ‘17-25, yolsuzlukla mücadele haftası’ diye, kendileri resmi hesaplarından paylaşımda bulunmuşlardı. Şunu çok net söylüyoruz: Kasa kasa paralar çıktığında ‘FETÖ'cüler koydu’ deyip, sonra parayı faiziyle geri talep edenlerin, ortaya çıkan paraları geri alanların yolsuzluk yapmadığı, rüşvet yemediği anlamına gelmez; o rüşvetler alındı, o yolsuzluklar yapıldı” dedi.
 
‘YOL ORTAĞINIZ ŞANTAJ İÇİN DELİLLERİ TOPLADI’
 
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “O zamanlar sizin yol ortağınız, günü gelirse, şantaja ihtiyaç olursa diye o delilleri topladı. Biz hep sizi uyardık ‘Ayarını bozduğun kantar, gün gelir sizi de tartar’ dedik. O  dönemdeki Başbakanınız Davutoğlu'nun, ‘Hırsızlık yapan kardeşim olsa kolunu koparırım’ demişken bir süre sonra kafasının koparıldığı gerçeğini de ortadan kaldırmaz.”