Temelli: Gençleri siyasetten uzaklaştırmak istiyorlar

img
İSTANBUL - Marmara Gençlik Meclisi Konferansı'nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Kürtlerin Ortadoğu yürüyüşünün yalnızca kendi talepleriyle sınırlı olmadığını belirterek, "12 Eylül cuntasının en önemli vurgusu buydu; gençleri siyasetten uzak tutmak. Bunun için akla hayale gelmeyecek her türü yöntemi hayata geçirdiler" dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Marmara Gençlik Konferansı, Taksim Hill Otel’de gerçekleştirildi. Konferansa HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, milletvekilleri Hüda Kaya, Ali Kenanoğlu ve Züleyha Gülüm’ün yanı sıra çeşitli illerden gelen çok sayıda genç katıldı. Konferansın yapıldığı salona "Örgütlenelim özgürleşelim", "Ji bo azadiya Serok serî hilde" ve "Özgür Kürdistan demokratik Türkiye için baş kaldır" pankartları asıldı.
 
'HER TÜRLÜ KİRLİ POLİTİKAYI DEVREYE KOYUYOR'
 
Divanın belirlenmesiyle başlayan konferansta saygı duruşu ardından HDP Gençlik Meclisi üyesi Rojin Alba konuştu. Alba, gençliğin öncülük görevini üstlendiğini ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği oranda sistemi değiştirebildiğini ve toplumsallaşabildiğini belirtti. Gençliğin toplumsallaşmaması ve sistemi değiştirme potansiyelinin açığa çıkmaması için her türlü kirli politikanın devreye konulduğuna dikkat çeken Alba, “Faşist rejim gençliğin doğal muhalif karakterini, dinamik yapısını, ahlak dışı uygulamalara karşı refleksini kendisine hizmet eder durumu getirmek için her türlü uygulamayı devreye koymaktadır. Sistemin dayattığı yozlaştırma politikalarına karşı gençlik kimi zaman kendini koruyamamış, örgütsel dağınıklık yaşayarak sistemin öngördüğü bir konuma gelmiştir. Kapitalist sistem bu politikalarını gençliğin bilimsel düşünce gücü, kişiliği gibi olumlu özelliklerinden dolayı daha sistematik bir şekilde uygulamaya çalışmıştır” diye konuştu. 
 
TEMELLİ: YAŞADIKLARIMIZ TRAJİKOMİKTİR
 
Alba'nın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, şunları söyledi: "Hayal dünyasını satanlar kapitalizmin yeniden üretiminin yaşadığı sıkıntıları aşmak için siyasetsiz bir toplum hayal ediyorlar. 12 Eylül cuntasının en önemli vurgusu buydu; gençleri siyasetten uzak tutmak. Bunun için akla hayale gelmeyecek her türü yöntemi hayata geçirdiler. Marks’ın dediği gibi, 'tarihte bir şey ilk defa yaptığınızda sonuçları trajik olur, ama ikinci kez aynı şeyi denediğinizde bu artık trajikomiktir.' İki büyük savaş arasında dünyanın en önemli tarihsel fotoğrafı faşizmlerdi. Tek adam rejimlerinin, çok trajik sonuçları oldu. 21. yüzyıla geçtiğimiz bu zamanlarda, yine tek adam rejimlerinin dünyayı sarıp sarmaladığını görüyoruz, ama şimdi trajikomiktir bu yaşadıklarımız. Bunun da en belirgin coğrafyalarından birinde yaşıyoruz. Neden Türkiye’de bu denli trajik ve zaman zaman komik olduğunu sorgularsak bunun karşılığını Ortadoğu siyasetinde görüyoruz. 
 
Geride bıraktığımız 40 yıl boyunca siyasetin merkezinin Ortadoğu olması bizi şaşırtmıyor. Bu paradigma mevcut kapitalizmin hem tahlilini yapmaktadır hem de kapitalizmi aşmaya yönelik bir siyasetten bahsetmektedir.
 
SORUNLARIMIZ ORTAKTIR 
 
Gelin birlikte bu statükoyu değiştirelim, antikapitalist mücadeleyi yükseltelim. Bizim zamanımızda, 1960-70’lerde her şey fabrikanın içine sıkıştırıldı. Her şey üretim algoritmasına bağlıydı, o yüzden o dönemin söylemlerinde o katılıkları görürüz. Ama bugün burada okunan metni dinlerken bütün sorunlara değindiğini gördük. Bütün sorun alanlarının tüm mağdurlarını siyasete davet ettiğini gördük. Fabrika duvarları yıkılmışsa, bütün toplum bu çarkın içindeyse, tüm toplum bu mağduriyeti yaşıyorsa şimdi birlikte kurtuluşu örebiliriz. Uyuşturucu sorunundan kadın, LGBTİ, sanat sorununa dek bu kadar ayrıntılı ele alabiliyorsak, bu iyi bir başlangıç yaptığımızı gösterir. Sorunlarımız ortaktır bu sorunları da ortak çözümlerle aşabiliriz. Yan yana gelerek bu sorunları aşabiliriz, gençlik siyaseti tam da budur. Statüko, bütün toplumsal kesimleri birbirine karşıt hale getiriyor. İtiraz bütünlüklü olmalıdır, itiraz aramızdaki farklılıklardan güç almaktan geçmektedir. Radikal demokrasi dediğimiz şey de budur.
 
SORUNLARA BÜTÜNLÜKLÜ YAKLAŞMALIYIZ
 
Gençliğin sorunlarını ele alırken bir çok şey dinliyorsunuz. Eğitim, işsizlik, uyuşturucu… Bunların hepsi toplumun ortak sorunlarıdır. Farklı kompartımanlara ayırmak tam da sistemin istediğidir. Statükocu akıl, yabancılaşmayı yaratmak istemektedir. Gençlik burada sizlerin de söylediği gibi tüm sorunlara sahip çıkan ama çözümü, mevcudu değiştirme yönünde iradesini ortaya koyarak hayata geçirmektedir. Lenin’in sorduğu gibi 'ne yapmalı?' diye sorduğumuzda yanıtı buradan üretebiliriz. Gençliğin işsizlik sorunu neden var? Eşitlikçi, özgürlükçü, kadından, doğadan ve emekten yana bir istihdam politikası olmadığı için var. Eğitim sorunu var çünkü kapitalist sistemin eğitime yaklaşımı eşitlikçi değil fırsat eşitlikçi. İnsanları birbirinin kurdu haline getiren bir sistem tabiki eğitim sorunu yaratacaktır. Bunu aşmanın yolu eşitlikçi bir toplumdan geçmektedir. Uyuşturucu sorunu var. Gençler doğuştan uyuşturucu müptelası değil bir sistem politikası olarak, bir devlet politikası olarak uyuşturucu gençlerin önüne çıkarılıyor. Tüm bunlara yaklaşırken bu bütünlüklü yaklaşımı yitirmemek önemli.
 
KAPİTALİZM LİBERAL DEMOKRASİYİ TERK ETMİŞTİR 
 
Tarihin önemli anlarındayız. Kapitalizm, liberal demokrasiyi terk etmiştir. Liberal demokrasiyle yol alamayacağını anlamıştır, o yüzden otoriter rejim her geçen gün baskısını artırmaktadır. O yüzden Ortadoğu savaş girdabında yok edilmeye çalışılmaktadır. O yüzden dünyanın her yerinde aşırı bir silahlanma vardır. Silah stokları yükselmektedir. Tüm halkların geleceği bu çarkın içinde yok edilmektedir.
 
İki büyük savaş arasındaki gidişat büyük bir savaşa yol açmıştır. Bugün Ortadoğu büyük bir savaşı yaşamaktadır. Çözüm bizim devrimci ve halklardan yana mücadelemizden geçmektedir. O yüzden tecride hayır diyoruz, demokratik çözüm diyoruz, barış ve demokrasi mücadelesi diyoruz, gelin antikapitalist mücadeleyi birlikte örgütleyelim diyoruz. Bunun yolu da gençlik siyasetini gençlerle birlikte yapılandırmaktan geçiyor. Bunu başarırsak sadece yaşadığımız yeri değil her yeri değiştirebiliriz." 
 
 
Konferans, basına kapalı toplantıyla devam ediyor.