AMED - DTK, DBP ve HDP’nin eş genel başkanları ve milletvekilleri, Amed’in ilçe ve köylerini tek tek ziyaret ederek siyasal sürçe dair halkın görüş ve önerilerini alıyor. Halk, sokak sokak gezen heyetleri büyük bir sevgi ve coşkuyla karşılıyor.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinden oluşan 6 ayrı heyet, Amed’in Hênê (Hani), Rezan (Bağlar), Yenişehir, Hezra (Hazro), Bismil ve Erxenî (Ergani) ilçelerinde halk ziyaretleri gerçekleştirdi. Bugün başlayan ve gelecek ayın 2’sine kadar köy köy, sokak sokak sürecek ziyaretlerde siyasal sürece dair halkın görüş ve önerileri alınıyor. Heyetler gittikleri köy ve sokaklarda halkın büyük bir sevgi ve coşkusuyla karşılanıyor. Sorun ve sıkıntılarını dile getiren halk ve esnaf, çözüm umudunun Üçüncü Yol İttifakında olduğunu belirtiyor.
YENİŞEHİR
HDP Wan milletvekili Sezai Temelli ve beraberindeki heyet, Yenişehir ilçesine bağlı Qamişek (Güvendere) Köyü’nde halk buluşmasına katıldı. HDP bileşenlerinden Yeşil Sol Parti Amed Eş Sözcüsü Pınar Sakik Tekin’in de aralarında olduğu heyet, halk tarafından yoğun bir ilgiyle karşılandı.
‘ÇÖZÜM BİZİZ’
Ziyaret sırasında halka hitap eden HDP’li Sezai Temelli, Fransa’daki katliamda yaşamını yitirenleri anarak, “Her gün yaşadığımız, her gün birçok canımızı yitirdiğimiz günleri yaşıyoruz. Daha önce de benzer katliamları yaşadık. Acımız ve öfkemiz büyük ama biz Türkiye ve Ortadoğu’nun demokratik bir zemine kavuşması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yitip giden arkadaşlarımız da bu uğurda gitti, biz de demokratik cumhuriyet için kararlı duruşumuza devam edeceğiz. Tek çözüm biziz” dedi.
‘TECRİT KIRILMALI’
9 Ocak 2013’te Paris’te üç Kürt kadına yönelik katliamı hatırlatan ve yeni katliamı İkinci Paris Katliamı olarak ifade eden Temelli, “Bu düzen değişebilirdi. Herkesin geleceğe umutla baktığı bir dönem başlamıştı. Sayın Abdullah Öcalan’ın ortaya koymuş olduğu çözüm süreci vardı. Gittiler o masayı devirdiler. O masanın altında kaldılar. Ama hala Kürtleri suçluyorlar. Çözüm iradesini yok sayarak muhatabına mutlak bir tecrit uygulayarak herkesi masanın altında bıraktılar. Savaştan başka bir şey bilmiyorlar. Onların taşıdığı yaşam hakkı köleliktir. Bizim değişmemizi istiyorlar, ‘sen Kürt değilsin, Kürt kökenlisin, senin belediyen olamaz, seni ben yöneteceğim’ diyorlar, yani bize dayattıkları köleliktir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz varız, halklarımızı ve eşit yurttaşlık hakkını savunmaya devam edeceğiz. Çözüm masası ve süreci böyle bir şey. Bu tecrit aşılmadan çözümün olması mümkün değil. Bu tecridi kırmak zorundayız. Sadece Kürt halkı olarak değil, herkes kadınlar, emekçiler bu çözümsüzlüğe ses çıkarmalı” diye belirtti.
‘SAVAŞA KARŞI ÇIKMALIYIZ’
Yaklaşmakta olan seçim sürecine de değinen Temelli, “Yine savaş ve saldırılarla seçimi başlattılar. Hep birlikte savaşa karşı çıkmalıyız. Eskiden ‘bir mermi kaç para’ diyorlardı, şimdi çıkmış ‘bir top mermisi kaç para’ diyor. ‘5 bin dolar günde bir ton atıyoruz’ diyor, atmayın. Atma, neden Kürtleri öldürüyorsun? Bu mu çözüm, böyle mi çözeceksiniz sorunu? ‘Kimyasal silah kullanılmamış’ diyorlar ama bize her türlü kirli silahı kullandıklarını biliyoruz. Madem araştırdınız o zaman başka kurumlar da gitsin araştırsın. Suç işliyorlar ve bunu örtbas etmek için yargıyı da kullanıyorlar. Şebnem Hocayı bu yüzden tutukladılar” diye konuştu.
‘3’ÜNCÜ YOL UMUT YOLUDUR’
“Demokratik Cumhuriyet ve kalıcı bir barışı sağlayana dek mücadelemiz sürecek” diyen Temelli, devamında şunları söyledi: “Çalışmalar mahalle mahalle sokak sokak örgütlü bir şekilde devam edecek. Taşın altına elimizi koyacağız ve bu yükten birlikte kurtulacağız. Biliyoruz ki çözüm bizdedir, biz gücümüzü göstermeliyiz. Türkiye’deki kangrenleşmiş sorunlara 3’üncü yolla yürüyeceğiz. Topyekûn bu düzende mağdur olmuş herkesi, ötekileştirilenleri bu yola davet ediyoruz. Bu yol, umut yoludur. O yüzden Emek ve Özgürlük İttifakı dedik. Cumhurbaşkanı seçimlerinde de ilkelerimiz bellidir. İlkelerimizden taviz vermemizi kimse beklemesin. Tavrımız tutum belgelerimizle ortadadır. Tüm muhalefette de bu yanıyla sesleniyoruz; siz masanın altında kalmaya devam mı edeceksiniz yoksa çözüm ile yan yana mı duracaksınız? Ya karanlıkta kalmaya devam edeceksiniz ya da çözümden yana olacaksınız.”
Temelli konuşmasının ardından halkın sorunlarını dinledi. Yurttaşlar, “Bizim partimiz belli, ne kadar içeri de girsek bizim mücadelemiz bellidir, bizden korkuyorlar” sözleriyle Emek ve Özgürlük İttifakı’na oy kullanacaklarını ifade etti.
Sonrasında Tilham Köyünü ziyaret eden Temelli ve beraberindeki heyet, burada da halkın yoğun ilgisiyle karşılandı.
ERXANÎ
DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk ve beraberindeki heyet ise, Erxenî ilçesinde halkla buluştu. İlçe merkezinde bulunan kahvelerde halkla bir araya gelen Öztürk, siyasal süreci değerlendirdi. Kürtlerin yüzyıldır asimile edilmek istenildiğini ve buna karşı her zaman direnişlerin olduğunu hatırlatan Öztürk, “Direnişten korkanlar halka umut olan Sayın Öcalan’a tecrit uyguluyor. İmralı’dan başlayan bir tecrit sistemini tüm alanlara yaymak istiyor. Bunu kabul etmiyoruz, tecridi yıkacağız” dedi. AKP iktidarının devreye koyduğu “Çöktürme Planı” ile yok oluşunu hazırladığını belirten Öztürk, Kürtlere yönelik geçmişte de aynı politikaları yürütenlerin kaybettiğini hatırlattı.
‘MUHALEFETİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ’
Muhalefetin ikiyüzlü politika yürüttüğünü vurgulayan Öztürk, “İrade diyorsunuz, belediyelerimize kayyım atanınca sessiz kaldınız. Arkadaşlarımızın dokunulmazlığını kaldırılmasında ‘evet’ dediniz. Operasyon tezkerelerine ‘evet’ diyorsunuz. Saldırıları alkışlıyorsunuz. Böyle giderse sizin de sonunuz AKP-MHP gibi olacak. Mesele sadece AKP-MHP değil, mesele sistemdir. Partiler değişir, şahıslar değişir ama sistem değişmeden bu sorunlar devam edecektir. Kürt sorununda demokratik yöntemler çözmek istiyorlarsa samimi olacaklar. Kürtlere karşı hukuk ve adalet askıya alınıyor. Buna sessiz kalıyor muhalefet. Fransa’da Kürtler katlediliyor, buna da sessiz kalıyor. İçeride Kürt düşmanlığı yapılıyor, muhalefet sessiz kalıyor. Bunlar yaşanırken, kimse seçimde ‘Kürtler bize muhtaç’ demesin. Kürtler kimseye muhtaç değildir. Bu gidişle sonunuz AKP-MHP’den daha da kötü olacak” diye konuştu.
FRANSA KATLİAMI
Fransa’da yaşanan katliamı da kınayan Öztürk, katliamın tüm yönüyle açığa çıkarılmasını istedi. 2019 yapılan yerel seçimleri hatırlatan Öztürk, gelmekte olan seçim sürecine ilişkin şunları ifade etti: “En geniş ittifak ile demokrasi cephesini genişlettiriyoruz. Bizler için esas olan halkımızdır. Halkımız bu süreci nasıl, yürüteceğimizi belirliyor. Hep birlikte mücadele ederek kazanacağız” dedi. Öztürk, daha sonra yurttaşları dinledi. Yurttaşlar da tecride tepki göstererek, her koşulda mücadele edeceklerini dile getirdi.
HEZRO
Hezro (Hazro)ilçesine bağlı Barquş (Yazgı) köyü kahvesinde yapılan toplantıya ise HDP Amed İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, Hezro ilçe teşkilatı, Yeşil Sol Parti üyeleri ve köy halkı katıldı. Heyet, köylüler tarafından alkışlarla karşılandı.
Toplantıda konuşan İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, köy halkını selamladı ve Paris Katliamını kınadı. Ceylan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kürtler nerede olursa olsun saldırıların hedefi oluyor. Bu saldırılarla Kürtlerin iradesini kırmak istiyorlar. Aynı süreçte DBP'ye yönelik siyasi soykırım operasyonu gerçekleşti. Aralarında DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır'ın da bulunduğu 14 il eşbaşkanı gözaltına alındı. Bununla asıl hedeflenen Kürt iradesini böyle yok edeceğiz diyorlar. 7 yıldır AKP ve MHP Kürt inkarı üzerine varlığını devam ettirip yok etmeye çalışıyor. Kritik bir süreçteyiz. Bunu iyi görmek gerekir. Sayın Abdullah Öcalan üzerinde son 7 yıldır ağır bir tecrit var. Bu tecrit artık yaşamın her alanına yaymış durumda. Ekonomiden tutalım, siyasete ve devam eden savaş tecrit ile alakalıdır. Sayın Öcalan üzerindeki tecritti kaldırmak için daha çok örgütlenmemiş ve mücadelemizi daha çok büyütmeliyiz. Önümüzde artık bir seçim var bu seçimde AKP ve MHP iktidarda kalmak için her türlü kirli oyunu devreye sokacak. Ancak bizler bu kirli oyunu boşa çıkartarak, demokratik siyasetin kazanmasını sağlayacağız. Bu nedenle bu süreçte rolümüzü ve misyonumuzu yetine getirmeliyiz. AKP ve MHP iktidarını götürmekten başka şansımız yok."
BİSMİL
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve beraberindeki heyet ise Bismîl ilçesinde halkla buluştu. Büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanan heyet üyeleri, halkı siyasal süreçle ilgili bilgilendirdi ve önerilerini aldı. Eş Genel Başkan Saliha Aydeniz, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması sadece Türkiye'deki sorunları değil Ortadoğu'daki sorunlara da çözüm olacağına dikkati çekti. 2015 yıllarındaki çözüm sürecini hatırlatan Aydeniz, "Çözüm sürecinde, süreç iyiydi. Toplumsal barış süreci vardı. Fakat ne zamanki tecrit sistematik hale getirildikten sonra krizler de artmaya başladı. İnsanlar ‘evime ekmek götüremiyorum’ dediğinde iktidar 'Bir merminin fiyatı kaç biliyor musunuz?' diye sesleniyor. En son 2023 yılı bütçe görüşmelerinde Meclis’te savaş bütçesini açığa çıkardılar. Bu savaşı sadece Kürt halkına ve kazanımlarına karşı yapıyorlar. Sınır tanıyamaz bir halde savaş açmış Kürt halkına, Kürdistan'ın dört parçasına saldırı yapıyor yetmiyor Avrupa'daki Kürtleri katlediyor. İçinde olduğumuz süreç önemli bir süreç. Halkımız süreci iyi okumalı. Bu kaos ortamından çıkmanın tek çözüm yolu tecridin kırılması olacağını iyi bilmeli herkes. Bu krizlerden çıkmanın tek yolu demokrasi ve İmralı'dan yükselen ses olacaktır. Halkımız yönetim kurumlarımız, Kürt anneleri, gençleri ve kadınları her alanda tecride karşı sesini yükseltmeli" diye konuştu.
'SİYASETTE KİLİT NOKTA'
Kürtlerin hakları ve topraklarında özgürce yaşamak için mücadele ettiklerini ve bu mücadele sonucu da Türkiye'ye demokrasiyi getireceklerini dile getiren Aydeniz, şöyle devam etti: "Ne olursa olsun Kürt halkının, hakkını savunacağız ve bunun için mücadele edeceğiz. Bu yüzden tek bir dakika bile boş durmayacağız. Alanlarda, mahallelerde, sokaklarda ve köylerde çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bizler gücümüzü birleştirince iktidar ve yanlıları bize engel olamayacaktır. Dilimize, kültürümüze ve topraklarımızı gasp edemeyecektir. Bizler her yerde yüksek bir sesle şunları söylemeliyiz; Türkiye'nin gidişatı iyi bir gidişat değil. Bunun içinde mücadelemizi büyüteceğiz. Kürt halkı özgürlüğe yakındır. Kürt halkı dili, kimliği ve toprakları için 50 yıldır mücadele ediyor ve şu an Kürt halkı her anlamda güçlü bir konumda. İktidar, muhalefet ve Ortadoğu'da bunu iyi biliyor, bu yüzden Kürt halkına saldırıyor. 50 yıllık mücadelede Kürt halkı siyasette kilit bir noktaya geldi ve şu an siyasetin yürütücüsü Kürt halkıdır. Biz gücümüzün farkında olalım. Dilimiz, kimliğimiz, topraklarımız ve statümüz için sesimizi daha çok çıkartacağız mücadelemizi daha çok büyüyeceğiz."
Heyetin daha sonra halkın öneri ve eleştirilerini dinledi. Halk, Paris'teki katliamı kınadıklarını ve her halükarda hakkını savunan partisinin yanında olacaklarını dile getirdi. Bir diğer yurttaş ise, Kürt halkının birliği sonucu bütün zorlukların üstesinden geleceğini ve bu süreçte herkesin, sokaklarda, alanlarda, mahallelerde mücadelesini yürütmesi gerektiğine dikkati çekti.
Buluşma, siyasi gelişmeler üzerine yapılan sohbetle son buldu.
HÊNÊ
Hênê ilçesinde yapılan halk buluşmasına ise kent milletvekili İmam Taşçıer, HDP Amed İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, il yönetici ve üyeleri katıldı. Merkez Mahallesi'nde bulunan taziye evine geçen heyet burada yaşamını yitiren bir yurttaşın ailesine baş sağlığı diledikten sonra Newalê (Dereli) mahallesinde bulunan kıraathanede halkla buluştu.
Burada yurttaşa seslenen milletvekili İmam Taşçıer, Kürt ulusal birliğinin gerekliliğine dikkati çekerek, "Kürt meselesi çözüldüğü zaman Türkiye de Ortadoğu’nun en önemli ülkesi olur. Bizim kardeşlerimiz Rojava’da kendi kendini yönetmek istiyor, bırakmıyorlar. Keza Irak Kürdistan'ında da öyle. Burada on binlerce insanımız hapiste. Eşbaşkanımız Demirtaş başta olmak üzere belediye başkanlarımızın hemen hepsi cezaevinde. Böyle bir yönetim olmaz. Demokratik tepkimizi göstermemiz gerekiyor. Onun için bizim birlik olmamız gerekiyor. Kürtler arasında kendi ulusal birliğimizi yakalamamız gerekiyor. Bunun için beraber hareket etmeye ihtiyacımız var. Önce tecridin yok olması, savaşın durması, demokrasinin gelmesi, insan haklarının olması için beraber mücadele edip bu iktidarı devirmemiz gerek" ifadelerinde bulundu.
‘TECRİDİ KIRALIM’
Büyük bir coşkuyla karşılanan heyette yer alan Amed İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy da, AKP-MHP iktidarının savaş politikalarına işaret ederek "Kırk yıldır bu ülkede çok büyük bir savaş yaşanıyor. Bu savaşın özellikle Kürtleri ve Türkiye halklarını ne kadar yoksullaştırdığını ve işsiz bıraktığını biliyoruz. Savaşın bu yönlerini de anlatıyoruz. Sayın Öcalan üzerindeki mutlak hale getirilmiş tecridi, savaş politikalarından beslenenlerin menfaatleri için uyguladıklarını bilmiyor muyuz? Bugün savaş politikalarıyla kendini ayakta tutan iktidarın her gün biraz daha güçlenebilmesi için insanların hayatını kaybetmesine neden oluyor. Burada düğümlenen savaş gerçeği, barışa açılmak için çok büyük bir serzenişle bize sesleniyor. Tecridi kıralım, barışı tekrardan bu ülkenin huzurunu sağlamak için inşa edelim. Bununla beraber yoksulluğu kıralım, kadın katliamlarını engelleyelim. Bu ülkeye demokrasiyi, eşitliği, adaleti, hep beraber getirelim. Bunun için de halkımızın desteğine dayanışmasına her zamankinden çok ihtiyacımız var" dedi.