DİYARBAKIR - İktidarın Neo-Osmanlı hayalleriyle girilen savaşta ülkenin çöküş yaşadığını belirten HDP Milletvekili Hasan Özgüneş, “Tehlikeli gidişatı durduralım” diyerek, 6 Ağustos’ta gerçekleştirilecek mitinge katılım çağrısı yaptı.
Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarıyla 2015 yılında yeniden savaş konseptine dönen AKP, Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılına Neo-Osmanlı politikalarıyla hazırlık yapıyor. Bu planlarını Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 17 Nisan’da kapsamlı saldırılarla sürdüren AKP-MHP, Kuzey ve Doğu Suriye’ye de saldırı tehditlerini sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya’dan onay alamayan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Federe Kürdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını katliamlarla sürdürüyor. İktidarın savaş politikalarına karşı “Çözüm Biz’de Savaşlara ve Sömürüye Hayır” şiarıyla 6 Ağustos’ta Diyarbakır’da, 7 Ağustos’ta İstanbul’da bölge mitingleri gerçekleştirilecek olan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş ile iktidarın savaş politikaları ve Yeni Osmanlı planlarına dair konuştuk.
OSMANLI HAYALLERİ
Türkiye’nin tarihsel olarak Osmanlı Devleti’nin bakiyesi olarak 20’nci yüzyılın başında kurulduğunu belirten Özgüneş, bu nedenle Türkiye’nin Osmanlı hayallerinden vazgeçmediğini söyledi. ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni padişahlık heveslerinin modernize biçimi olarak değerlendiren Özgüneş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ise fetvalarıyla halifelik rolüne büründüğünü söyledi.
KAOSTAN PAY ÇIKARMA
Mevcut sistemin MHP ve Ergenekon’un Osmanlı hayallerini yeniden hayata geçirmek istediğini dile getiren Özgüneş, "Lozan ile birlikte İngilizlere, Fransızlara bırakılan Rojava ve Güney Kürdistan hikayesi biliniyor. Bu Üçüncü Dünya Savaşı’nda Türkiye uluslararası çelişkilerden ve Ortadoğu’daki kaostan kendisine pay çıkarmak istiyor. Birinci öncelikleri tabi ki Kürdistan coğrafyası. ‘Biz Lozan’da savaşsız, zorunlu olarak Rojava’yı Fransızlara, İngilizlere bıraktık’ diyorlar ve buraları silah zoruyla tekrar ele geçirmek istiyorlar” dedi.
AKP-MHP iktidarının Osmanlı heveslerini sürekli canlı tuttuğunu ifade eden Özgüneş, ancak ekonomik ve konjonktürel olarak şanslarının olmadığını vurguladı.
‘HEDEF BAŞUR VE ROJAVA’
Yeni Osmanlı hayallerinin hedefinde Federe Kürdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin olduğunun altını çizen Özgüneş, "Bu yönlü çatışma ve müdahaleler var. Hedeflerinde daha büyük saldırılar planlanıyor. Fakat uluslararası hegemonik güçler ve yerel güçler buna ne kadar izin verir, bunu önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz. Bu boş bir hayaldir. Ne Kürtler bunu kabul eder ne Ortadoğu ve dünya konjonktörü buna müsaade eder” diye belirtti.
SAVAŞIN EKONOMİYE ETKİSİ
İktidarın politikaları sonucu siyasal yapının ciddi bir çöküş yaşadığını, ülkenin 451 milyar dolar borçlu olduğuna dikkat çeken Özgüneş, “Toplum artık çöplükten besleniyor. Açlıktan intihar noktalarına gelmiş korkunç bir yoksulluk var. Yatırımlar yapılamıyor. Bugün kamuoyuna ait 100 yıllık üretilen değerler, 70 milyar dolar karşılığında satıldı ve tüketildi. Bugün bütçe boş, hazine boş, dışardan para gelmiyor ve ekonomi çöküş noktasını yaşıyor. Dış açık artmış durumda. Her geçen gün bunalımı derinleştirme durumu var. Siyaseten zaten ülkeyi yönetemiyorlar, tıkanmışlar. Dışarıda itibarsız bir duruma düşmüşler, her tarafı düşman ilan etmişler. Toplumu da ikiye bölmüşler. İktidara biat etmeyenler hain, edenler ise uysal vatandaş konumunda. Dolayısıyla bu savaş bununla da sınırlı değil, toplumda ahlaki çöküntü meydana getirdi” şeklinde konuştu.
KAOSLARA KARŞI ÇÖZÜM MİTİNGİ
Tüm bunlara karşı HDP’nin Üçüncü Yol stratejisi ile çözüm için mücadele ettiğini dile getiren Özgüneş, “HDP olarak Türkiye’nin halka dayalı gerçek bir demokrasi, halkın örgütlendiği, politikleştiği, ahlaki bir yapının bilinç olarak topluma yedirildiği bir fikriyatı savunuyoruz” dedi. Diyarbakır ve İstanbul’da gerçekleştirecekleri mitingin Türkiye’deki yaşanan kaoslara karşı çözümü göstereceğini söyleyen Özgüneş, şunları söyledi: “Türkiye’nin Yunanistan’la suları ısıtması, Rojava’ya saldırmak istemesi, 3 ayı aşkındır Güney Kürdistan’da saldırılar düzenliyor olması ve tehlikeli heveslerin peşinden gitmesi, bir bütün olarak Türkiye halklarına kaybettiriyor. Türkiye halkları karanlık bir gelecek ile karşı karşıya.”
‘SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ'
Özgüneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halkımızla, demokrasi güçleriyle, hümanist kesimlerle, demokrasiden, barıştan yana kim varsa bir çıkış yapalım, bir ses, bir güç birliği yapalım. Bu ilk adımdır. Hem Rojava’ya olabilecek saldırılar karşısında sesimizi yükselteceğiz hem Başur’a yönelik savaşa karşı sesimizi yükselteceğiz. Sivillerin öldürülmesine karşı sesimizi yükselteceğiz. Aynı zamanda Türkiye’nin başta Kürt sorunu olmak üzere ve komşularla olan sorunları da dahil her şeyi diyalog yoluyla, barışçıl yöntemle çözmesini haykıracağız ve önlerine koyacağız. Çünkü savaş politikalarının, inkarın sonu hüsrandır."
MİTİNGE ÇAĞRI
Parçalanma ve bölünmenin toplumun güçten düşmesi anlamına geldiğini belirten Özgüneş, "Hangi badirelerle yüz yüze kalacağımızı artık kestiremiyoruz. Ama her şeyden öncesi bir karanlığa doğru itildiğimizin, gidebileceğimizin hesabını yapıyoruz. Bu açıdan mitinglerimiz önemlidir. Çağrımız özellikle Diyarbakır halkına, bölge halkına, demokrasi güçlerinedir: Bu savaşçı, kıyımcı politikalara karşı Diyarbakır’da da İstanbul’da da sesimizi yükseltelim. Seçime doğru giderken örgütlülüğümüzü zenginleştirerek, halkla bütünleştirerek, bu tehlikeli gidişatı durduralım, tavırlarımızı netleştirelim” dedi.
MA / Müjdat Can