Medeni kanunda değişiklik yapılması istendi

img
DİYARBAKIR- HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, kadınları, eşleri ve babalarının kütüğüne mahkûm eden Nüfus Hizmetleri ve Türk Medeni Kanununda değişiklik yapılması için kanunu teklifi verdi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) değişiklik yapılmasına ilişkin Meclis Başkanlığı'na kanun teklifi verdi. Teklifin gerekçesinde, ülkedeki kadınların birçok noktada ayrımcılığa maruz kaldığı, ayrıca kanunlarında kadınlara yönelik ayrımcı düzenlemeler bulunduğu belirtildi. 
 
‘ÇAĞDIŞI DÜZENLEME’
 
Bu ayrımcı düzenlemelerden birinin de Nüfus Hizmetleri Kanununun 23’üncü Maddesinin 2’nci Fıkrasında bulunan ve kadının evlendiğinde aile kütüğünün eşinin hanesine taşınması ile ilgili düzenleme olduğu belirtilen kanun teklifinin gerekçesinde, “Bu düzenleme tamamen çağdışı bir düzenlemedir, kadını eşi veya babasının kütüğüne mahkûm eden, kadını yok sayan, ayrımcı bir düzenlemedir. Aile kütüğü düzenlemesi, ailenin reisinin ‘koca’ olduğu ön kabulü üzerine inşa edilmiştir. Kadının isteği dışında aile kütüğünün erkeğin aile kütüğüne kaydırılması kadının evlenmeden önceki yaşamını yok saymak, bir nevi kadını tamamen yok saymak anlamına gelmektedir” ifadeleri yer aldı.
 
ÖNCEKİ SOYADINA DÖNMEDE SORUNLAR
 
Bir diğer ayrımcı düzenlemenin de Türk Medeni Kanununda bulunan soyadı ile ilgili düzenleme olduğuna değinilen gerekçede,“Bu düzenleme nedeniyle kadınlar evlendiklerinde eşlerinin soyadını almak zorunda kalmaktadırlar. Özellikle TMK’nın 187’inci maddesindeki hüküm emredici nitelikte olduğundan, evlenen kadınlar açısından pek çok soruna yol açmaktadır. Bu düzenleme ile kadın, soyadında meydana gelen değişiklik nedeniyle nüfus cüzdanı, pasaport, banka cüzdanı, kredi kartı, sürücü belgesi, işiyle ilgili belgeler gibi birçok resmi veya özel belgeyi yeniden düzenletmek zorunda kalmaktadır. Kadın boşanınca bu defa da boşandığı eşinin soyadını kullanmakta menfaati bulunduğunu ve bunun eşine bir zarar vermeyeceğini ispatlayamadığı takdirde önceki soyadına dönmek ve bütün bu belgeleri yeniden yenilemek mecburiyetiyle karşı karşıya kalmaktadır” denildi.
 
Bu düzenlemeler ile anayasanın eşitlik ilkesinin açık bir şekilde ihlal edildiğine işaret edilerek, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Türk Medeni Kanununun ilgili maddelerinde gerekli değişikliklerin yapılması istendi.