Taşdemir'den kadınlara: HDP’de buluşalım

img
ANKARA – Gerçekleştirdikleri 3. Kadın Konferansı’nda partilerinin ‘Kadın Partisi’ olması yönünde somut kararlar aldıklarını söyleyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, tüm kadınlara "Siyaseten HDP’de buluşalım" çağrısında bulundu.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 23 Şubat'ta gerçekleştirilecek hazırlıkları süren 4'üncü Olağan Büyük Kongre öncesinde Ankara’da geçtiğimiz hafta sonu büyük bir buluşmaya imza attı. “Özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlıyız” sloganıyla düzenlenen 3’üncü Kadın Konferansı iki gün sürdü.
 
Yaklaşık 400 kadının katılımıyla yapılan konferansta dünya, Ortadoğu ve Türkiye siyasetinde yaşanan gelişmeler ve değişimler ele alınıp, kadına yönelik artan saldırılar, kadın kazanımlarına yönelimler ve kongre sonrasında HDP siyasetinde kadının rolü ve misyonuna dair kapsamlı tartışmalar yürütüldü.
 
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, kongre öncesi düzenledikleri bu konferansta yürüttükleri tartışmalar ile önümüzdeki dönemde Parti Kadın Meclisi olarak izleyecekleri siyasete dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
 
7 BÖLGEDE TOPLANTILAR YAPILDI
 
Ankara’da gerçekleşen konferans öncesi 7 bölgede özgün kadın toplantıları yaptıklarını ve yapılan yoğun tartışmalarla gündem belirlediklerini dile getiren Taşdemir “Bölge toplantılarından süzülen, orada gündeme gelen, kadınların kendi oluşturduğu gündemlerini kendi perspektif  metinlerimize, karar önergelerimize ve konferansımızı örgütlemenin ana teması haline getirdik. Sıradan bir konferans değildi. Çok tarihsel bir kavşakta bu konferansı gerçekleştirdik” dedi. 
 
Taşdemir, özellikle son 5 yılda kadın mücadelesine, Kürtlerin özgürlük talebine, Türkiye halklarının demokrasi mücadelesine yoğun bir saldırı ve tasfiye süreciyle, özelde HDP fikriyatını hedefine koyan bir yok etme politikasıyla karşı karşıya olduklarını kaydetti.
 
‘NASIL BİR DİRENİŞ HATTI ÇİZMEMİZ GEREKTİĞİNİ ELE ALDIK’
 
Yine kadın cinayetlerinin, kadına ve çocuğa yönelik tecavüzün, kayyum politikasının devrede olduğu bir süreçte kadınlar olarak bir araya gelmelerinin önemli olduğunun altını çizen Taşdemir, “3. Dünya Savaşı olarak tanımlanan bu dönemde dahi Latin Amerika’dan Lübnan’a, Şili’den Fas’a, Sudan’a, Kuzey Afrika’ya, Türkiye ve Kürdistan’da kadınlar sokakta direniyor, mücadele ediyor. O açıdan hem direnişin hem de yok etme siyasetinin aynı anda olduğu tarihsel bir dönemde konferansı gerçekleştirdik. Kadınlar olarak HDP kadın bileşenleri ve dostlarımızla birlikte toplumsal gerçeklik olan kadınların katledildiği, aynı zamanda kadınların direnişte ve isyanda olduğu bu dönemde nasıl bir Kadın Meclisi ve nasıl bir örgütlülük, nasıl bir direniş hattı örerek bunlara cevap olacağımızı ele aldık” diye konuştu.
 
‘TOPLUMSAL DEĞİŞİM TALEBİNE KADINLAR ÖNCÜLÜK EDİYOR’
 
Bugün iktidarın yeni rejim inşasında kadınlara ve erkeklere farklı roller biçtiğini söyleyen, Taşdemir, kadın bedeni ve kazanımlarının hedef alınmasının gündem değiştirmeden ziyade kurulmak istenen rejimle bağlantılı olduğunu vurguladı.
 
Taşdemir, bunu şöyle açıkladı: “Devlet kendisiyle erkek arasında yeniden bir sözleşme kuruyor. Kurulan sözleşmede kadınlara annelik, itaat etme ve makbul kadın üzerinden bir alan açıyor ve buradan kadına yöneliyor. İktidarın bu yöntemine karşı da toplumsal değişim talebi var. İnsanlar tek adamla yönetilmek istemiyor, kaç çocuk yapacağına ya da kaç yaşında evleneceğine Cumhurbaşkanı’nın karar vermesini istemiyor. Bugün yargıdan tutalım, yasama yürütmeye kadar tek bir kişi tarafından belirlediği bir süreç var. Toplumun buna karşı bir değişim talebi ve isyanı var. Bu değişim talebine de en fazla kadınlar öncülük ediyor.”
 
‘İKTİDAR EN FAZLA KADINI TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR’
 
Kadınların özgürlük tutkusunun toplumsal olduğunu ve kadının toplum için direnişte olduğunu vurgulayan Taşdemir, bu yüzden iktidarın en fazla kadını tehdit olarak gördüğünü ifade etti. Kadın isyanını ve direnişini yıkmaya yönelik ciddi müdahaleler olduğunu söyleyen Taşdemir, “Bugün tecavüz yasasını yasallaştırmak isteyen bir AKP var. Dünyada bunun örneği yok” dedi.
 
‘TECAVÜZ YASASI’NA RIZA ALANI YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR’
 
Taşdemir, iktidarın sürekli gündeme getirdiği ‘Tecavüz Yasası’na dair şunları söyledi: “AKP genelde kendi ajandasında olan şeyleri gerçekleştirir. Ancak toplumsal muhalefetle karşı karşıya geldiklerinde geri adım atarlar. Çocuk istismarı, çocuk tecavüzü toplumda refleks gösterilen, kabul edilmeyen ve her kesimden insanın itiraz ettiği bir sorun. İnsanlar bunu benimsemiyor ve onaylamıyorlar. AKP’de buna rıza göstermenin olanağını yaratmaya çalışıyor. Buna bir rıza alanı yaratmaya çalışıyor ve sözde küçük çocuğun rızayla evlendiğini ve eşinin tutuklu olduğu üzerinden kadının mağdur olduğuna dair bir algı oluşturulmak isteniyor. Sanki böyle bir toplumsal sorun varmış gibi rızaya yönelik bir algı yönetilmeye çalışıldı, ancak toplumsal tepki buna izin vermedi.
 
‘MESELE BU ZİHNİYETE SAHİP BİR İKTİDARIN VAROLUŞU’
 
Mesele yasanın geçip, geçmemesinden ziyade böyle bir anlayış ve zihniyete sahip bir iktidarın varoluşu. Çocuk tecavüzünü yasallaştırmak istiyor. Bunun daha derinlerine inildiğinde nasıl bir tehlike olduğu, nasıl bir risk ile karşı karşıya kaldığımızı anlarız. Kürdistan’da kadına yönelimde dikkat çekici olan bir uygulama devrede. Dikkat edin failler genelde AKP’ye yakın, kolluk, siyasi partiye yakın, kayyum çalışanları, erk sahipleridir. Bunlar tesadüf değil. O yüzden özel bir politika olarak değerlendirmek gerekiyor. Tüm bunları HDP’li kadınlar olarak masaya yatırdık ve buna dair de ciddi bir kararlılık mücadele etmek gerekiyor.”
 
‘ENTERNASYONEL KADIN MÜCADELESİ’
 
Taşdemir, konferansta ele aldıkları gündemlerden bir diğerinin ise hem dünyada hem de Türkiye ve Ortadoğu’da gelişen kadın isyanına dair nasıl enternasyonal bir kadın mücadelesi örgütlenebileceği yönündeki tartışma ve öneriler olduğunu aktardı.
 
Taşdemir, “Türkiye’ye dönüp, baktığımızda özellikle HDP fikriyatı enternasyonal, farklı fikirlere açık, Türkiyeli kadınlarla, Ortadoğulu kadınlarla işbirliği ve ortaklaşmayı yaratan bir fikriyat. Bugün bu fikriyat tehdit altında yalnızlaştırılmaya ve yok edilmeye çalışılıyor. Kadınlar böl-yönet politikasıyla karşı karşıya. Faşizm bu kadar örgütlü ve yek vücutken, saldırılarını konsept şeklinde kadınlara karşı işletiyorsa, kadınların da bu faşist dalgayı durdurabilmesinin zeminlerinden bir tanesi ortak mücadele alanlarıdır. Birlikte itiraz etmek, mücadele etmek gerekiyor. Biz bu ihtiyaç ve gereklilikten yola çıkarak, yeni dönem Kadın Meclisimiz temel mücadele alanı kadınların enternasyonal mücadelesini örmek olacak” diye belirtti.
 
KÜRT ULUSAL BİRLİĞİ
 
HDP Kadın Meclisi olarak, yine Kürt ulusal birliğine dair üzerlerine düşen rol ve misyonu da yerine getireceklerini ifade eden Taşdemir, “Mevcut devletler ve statükocu güçlerin her yöneliminde Kürt kadınları ve Kürt toplumu büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Kazanımlarına el koymaya çalışan, Kürtlerin varlığını, dilini, coğrafyasını var oluşunu talan etmeye çalışan, yok etmeye çalışan bir anlayış var. Bu veya şu Kürt, bu yada şu siyaset diye ayrım yapmıyor. Bir bütün olarak Kürtlerin 2’nci yüzyıldaki kazanımlarına saldırı var. Kürtlerde dört parçada kendini siyasetini açığa çıkarma, ortak çıkarları açığa çıkarma ve birbirlerini gözetme ve ortak bir mücadele zemini yaratmak zorundadır. Bunu yaratmadığımız sürece ciddi bir zayıflığı yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘ÖZELLEŞTİRİ VERDİK’
 
Taşdemir, konferansta özellikle yoksulluk, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve kadın kazanımlarına yönelik saldırılar üzerinden ‘Kadın toplumunu nasıl örgütleyeceğiz? Kadınlara nasıl ulaşacağız? Kadınların taleplerini nasıl siyasallaştıracağız? Çözüm dinamiklerini nasıl oluşturacağız? Kadın Meclisleri bu açıdan bir alternatif olabilir mi?’ sorularına yanıt aradıklarını  anlattı.
 
Bugün yoksulluk, şiddet ve istismarla yüz yüze kalan bir kadın gerçekliği oluştuğunu belirten Taşdemir, kadınların nereye gidecekleri, nasıl dayanışma gösterecekleri, kendilerini nasıl koruyacakları gibi mekanizmalardan mahrum olduğunu, Kadın Meclisi olarak en büyük özeleştirilerini de bu açıdan verdiklerini belirtti.
 
5 yıldır süren baskı politikalarına karşı direnişi toplumsallaştıramadıklarını söyleyen Taşdemir, “Her gün cinsiyetçilik yapılıyor, kadın bedeni üzerinden televizyonlarda gazetelerde. Bunu en fazla Cumhurbaşkanı yapıyor. Kadınlar katledildiğinde siyasi sorumluluğunu yerine getirmeyen Cumhurbaşkanı kadınların ne giyeceği, nasıl gezeceğine, ne zaman evleneceğine ilişkin fetva veriyor. Mesele artık fetvaya dönüşmüş durumda. Bu fetvalardan etkilenen, kendine görev gören, kendine mesaj olarak algılayan erkekler var bu yüzden kadınlar ağır bir saldırı altında. Konferansımız da tüm bunları değerlendirdik ancak sadece tahlil eden değil, çözümleyen, nerede eksik kaldığımızı, yetersizliklerimizi de gören bir yerden ele aldık” dedi.
 
‘TECRİTTE ANA GÜNDEMLERİMİZDEN BİRİYDİ’
 
“Konferansımızın ana gündemlerinden biri de tecritti” diyen Taşdemir, bu konuda şunları ifade etti: “Sayın Öcalan üzerinde 21 yıldır ağırlaştırılan bir tecrit süreci var. Bu tecridin kendisi de kadına şiddet olarak dönüyor. Kürt sorunun da yaşanılan savaş siyasetini, işgal siyasetini, sömürü siyasetini güçlendiriyor. Bu açıdan sayın Öcalan’ın kadın mücadelesinde konumu, pozisyonu ve kadınlara yıllarca verdiği emeği olan bir öncülük misyonu yürüttü. Kürt meselesinde çözüm ve barışın adresi olduğu vurgulanarak, tecridin kalkması ve özgürlük koşullarının sağlanmasına dair güçlü tartışmalar yürütüldü.” 
 
‘TÜM KADINLARI BİRLİKTE OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ’
 
Hem birleşen hukuku, hem bireysel hukuku, fikriyat ve tüzük programını hayata geçirecek bir Parti Meclisi ve Kadın Komisyonu’nu ortaya çıkarmak istediklerini dile getiren Taşdemir, “7 bölgede komisyonlarımız kuruldu. Arkadaşlarımız havuz oluşturdu ve başvurular gelmeye başladı. Kadınlara buradan bir kez daha çağrı yapıyorum HDP’de yeniden siyaseten buluşalım. Parti binalarımızda ilgili komisyonlara başvurmalarını bekliyoruz. Bu süreci birlikte bizimle dahil olabilirler” çağrısında bulundu.
 
‘DAHA FAZLA ÖRGÜTLÜLÜK’
 
Taşdemir “HDP Kadın Meclisi yeni dönemde rolünü ve sorumluluğunu oynayacak, kadın örgütlülüğünü , ittifakını mahallelerde, sokakta, evde işyerlerinde kadın yoksulluğuna karşı, kadın şiddetine karşı, tecride karşı, sömürge siyaseti ve kayyum siyasetine karşı bir bütün olarak kadınları demokratik siyaset alanına çekme, HDP’lileştirme, burada kadın örgütlülüğünü kurma misyonunu işletecek. Yeni dönem mücadelesi örgütlenme alanında olacaktır” diye ekledi.