Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde yaşayan 47 yaşındaki Hakime Karagöz, 20 yıldır aynı yerde esnaflık yapıyor. İlçenin en hareketli işyerlerinden birini işleten Karagöz, ilçede ve kırsal mahallelerde yaşayan 50 kadına da istihdam sağlıyor.

 

Çocuk yaşta evlendirilen Karagöz, eşi, evliliğinin üzerinden 2 yıl 10 gün geçtikten sonra hakkında açılan davalar nedeniyle tutuklandı. Son 26 yılını cezaevi kapılarında geçiren Karagöz, hayat mücadelesini ise 20 yıldır atıldığı iş hayatıyla sürdürüyor. 

 

İKİ KARDEŞİNİ İŞ SAHİBİ YAPTI

 

20 yıl önce erkek kardeşiyle birlikte tuhafiye, giyim, çeyiz ve el işi ürünlerinin satıldığı işyerini açan Karagöz, buradan sağladıkları kazançlar kardeşini inşaat işine sevk ederek, müteahhit olmasını sağladı. İşyerinde yalnız kalan kendisine yardıma gelen küçük kardeşinin de bir süre sonra bir başka işyeri açmasını sağlayan Karagöz, uzun yıllardır tek başına tuhafiye işletiyor.

 

‘ÜZÜLMEDİM, AKSİNE UMUT VERDİM’

 

1993 yılından bu yana Antep, Diyarbakır, Erzurum Antalya ve Burdur olmak üzere birçok cezaevi gezen Karagöz, “Beni tanıyanlar eşimin müebbet hapis cezası almış olmasına üzülüyorlardı. Üzülmedim, aksine ben onlara umut veriyordum. Hiç yılmadım. Çünkü eşim inandığı şeyler için tutuklandı. O günden bu yana oturmadım, hep çalıştım” diyerek ilçedeki kadınlarla arasında güven ilişkisi olduğunu dile getirdi.

 

SADECE ESNAF DEĞİL 

 

İstihdam sağladığı kadınlara güç veren Karagöz, kendisi gibi yakınları cezaevinde olan kadınlarla da ilgileniyor. Kadınların “Yoldaş” olarak tanımladığı Karagöz, sadece bir esnaf değil.

 

Bir çok kadına iş imkanı sağladığını ifade eden Karagöz, kadınların evde yaptıkları iğne oyası ve el işlerini satın alarak, kadınların kendi ürünlerini satışını sağlayarak, işyerini pazar alanına dönüştürdüğünü dile getirdi. Karagöz, ürünlerini hem Türkiye’nin batısına hem de Avrupa’ya gönderdiklerini de belirtti. 

 

‘KADINLARIN CESUR OLMASINI İSTİYORUM’

 

Esnaf olarak sağladığı başarılardan dolayı kadınların güç kaynağı olan Karagöz, “Hep güçlü bir kadın oldum. Dokunduğum her işi başaracağıma inanıyorum. Hiç korkmadım. Evdeki erkek kardeşlerim iş yapmadan önce bana sorarlardı, onlara da cesaret verirdim. Özellikle benim gibi eşi cezaevinde olan kadınların cesur olmasını istiyorum.  Kadının çalışması demek, özgür olması demek. Benim işlerim yolunda gidiyor. İlçedeki kadınların da işlerinin iyi gitmesini isterim. Onlar için yapabileceğim bir şey varsa da yaparım” dedi. 

 

Karagöz, kadın dayanışmasıyla sorunların üstesinden gelinebileceğinin altını çizdi.

 

MA / Arjin Dilek Öncel - Fethi Balaman