'Leyla Güven ülkenin geleceği için bedenini açlığa yatırdı'

img

MANİSA / MUĞLA - Leyla Güven'in gelecek için bedenini açlığa yatırdığını belirten Egeli kadınlar, açlık grevlerine karşı birlikte hareket etmek gerektiğini ve bu sürecin gidişatını mücadelenin belirleyeceğini söyledi. 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi 63'üncü gününde. Güven'in ardından Türkiye'deki birçok cezaevinde başlatılan eylemler de sürüyor. Güven başta olmak üzere eylemdeki tutukluların taleplerini sahiplenen Egeli kadınlar, tecridin kaldırılmasını istedi. 
 
‘BARIŞ İSTENİYORSA TECRİD KALDIRILMALI’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin biran önce son verilmesi gerektiğini  dile getiren Naile Gümüştaş, mevcut hükümetin tecridi kendi çıkarları için dayattığını ifade etti. Açlık grevine giren tüm tutukluları selamladıklarını dile getiren Gümüştaş, "Leyla Güven bizim onurumuzdur ve biz onun arkasındayız. Tecride karşı omuz omuza olma zamanıdır. AKP hükümeti biran önce barış sağlansın istiyorsa Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırsın. Cezaevindeki evlatlarımızın direnmekten bedenlerini açlık grevlerine yatırmaktan başka çareleri yoktu. Bu açlık grevleri devam ederse biz de bedenimizi açlık grevine yatırmalıyız” dedi.  
 
'TEK TALEBİMİZ ZULMÜN BİTMESİ'
 
Bir vekilin cezaevinde değil mecliste olması gerektiğini ifade eden Şükriye Kızıldağ da, açlık grevindeki tutukluların çığlığının duyulması gerektiğini söyledi.  
Tekirdağ T Tipi cezaevinde kalan oğlu Ramazan Kızıldağ’ın da 10 günlük süresiz dönüşümlü açlık grevine girdiğini belirten Kızıldağ şunları söyledi: “Tutuklular seslerini ancak açlık grevine girerek duyurmaya çalışıyorlar. Çünkü onların başka çareleri yok. Artık bu hükümet başka türlü duymuyor görmüyor. Daha ne kadar devam edecek. Biz tecridin kaldırılmasını talep ediyoruz. Tek istediğimiz 2 yıldır haber alamadığımız PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki bu zulmün kalkmasıdır” 
 
‘İKTİDAR TECRİDİ KOZ OLARAK KULLANIYOR'
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul etmeyeceklerini vurgulayan Güvercin Ünaldı, “Eğer tecride karşı hükümet gözünü kulağını kapatırsa bizim de artık omuz omuza verip mücadele etme zamanımız gelmiştir. Bütün halkların bir araya gelip cezaevlerine destek vermesi gerekiyor.  İktidar daha nereye kadar sus pus kalacak. AKP tecridi Kürt halkına karşı koz olarak kullanıyor. Leyla Güven’in açlık grevindeki talebi bizim talebimizdir" dedi. 
 
Tecridin kaldırılması için eylemler yapacaklarını da sözlerine ekleyen Ünaldı, Güven'in kendilerine yol gösterdiğini belirterek, "İktidar devletin bekasını düşünüyorsa Öcalan üzerindeki tecridi kaldırmak zorundadır. Çünkü barış Öcalan’sız gelmez” diye konuştu.  
 
‘ARTIK YETER’
 
Tecridin kalkması durumunda barışın geleceğine inandığını söyleyen Rahime Yargı da, şunları ifade etti: “Kürtler yıllardır tecrit altında. PKK Lideri Abdullah Öcalan yakalandığı günden bugüne tecrit uygulanıyor. Türkiye’deki mevcut hükümet şuan Kürtleri yok etmek istiyor. Bizi öldürmekle yok edemez kimse. Cezaevinde bulunan bütün tutsaklara selam olsun.”  
 
ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN...
 
Kadınların açlık grevlerini sahiplenerek seslerini daha fazla yükseltmesi gerektiğini dile getiren Sebiha Ataş, bütün halkların eşit bir şekilde yaşaması gerektiğini, mücadelelerinin de bu yönlü olduğunu dile getirdi. “Gün mücadele günüdür birlik olursak tecridi kırabiliriz” diyen Ataş,“Leyla Güven kendi için değil bu ülkenin geleceği için açlık grevinde. Bugün kadının mücadelesi belirleyici olmalıdır” dedi. 
 
‘TECRİT KALKMASA KÖTÜ GÜNLER BİZİ BEKLİYOR’
 
Hatice Güreş ise, tecridin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutuklandığı tarihten bugüne kadar sürdüğünü ifade etti.  Cigerxwin’in “Em nebin yek emê biçin yek bi yek(Eğer birleşmezsek tek tek yok olacağız)” sözlerini hatırlatan Güreş,“Böyle giderse durum daha zorlu günler bizi bekliyor. Tek çare açlık grevindekilerle birlikte mücadeleyi büyütmektir" diye belirtti.