Yerel seçim için adayların belirlenmesine yönelik çalışmalar sürerken Özgür Kadın Hareketi de (TJA), hem seçim çalışmalarına hem de baskı ve ihlallere karşı mücadeleye devam ediyor. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan TJA aktivisti Ayşe Gökkan, meslek örgütleri, inanç grupları, farklı toplumsal hareketlerle yerel toplantılar yaparak işbirliği ve dayanışmayı geliştirmeyi amaçladıklarını kaydetti. 

 

'KADIN PARTİSİNİ YENİDEN YAPILANDIRACAĞIZ'

 

İlerleyen günlerde yerelde daha fazla halkla buluşacaklarını dile getiren Gökkan, şöyle devam etti: “Kadın örgütleri, kadın eşbaşkanları ve onun altında bulunan kadın meclisleri, mücadele eden örgütlerle yan yana durup kadınların tecrübelerini zenginleştirerek yeni dönemde bir çalışma planlamasına karar verdik. Önümüzdeki günlerde iç örgütlenmemizi, eğitimlerimizi ve kadın meclislerimizi mahallelere kadar yayacağız. Daha fazla kadınla yan yana gelerek partinin eylemlilikleri ile ciddi, diri bir kadın partisini yeniden yapılandırmayı amaçlıyoruz.” 

 

'BASKILAR KARŞISINDA DİRENECEĞİZ’ 

 

Türkiye’de “tek adam” rejiminin hayata geçirilmesiyle faşizan uygulamaların ülke tarihinde hiç olmadığı kadar derinleştiğine dikkat çeken Gökkan, bütün dikta rejimleri gibi AKP hükümetinin de kendini anti demokratik uygulamalarla yaşatmaya çalıştığını ifade etti. Seçim öncesi Kürt siyasetine yönelik gözaltı ve saldırıların artacağına işaret eden Gökkan, her türlü saldırı ve baskı karşısında direneceklerini söyledi. 

 

‘KADIN BAŞVURULARI EYLEMSELLİĞE DÖNÜŞÜTÜ’

 

Adaylık başvurusu yapan yüzlerce kadının başvurularını renkli bir eylemselliğe dönüştürdüğünü kaydeden Gökkan, “Başvuru yapan kadınlar, sadece ‘ben başvuru yapayım, şartlarım kabul edilirse, ben başkan olursam, gelirim’ gibi bir düşüncede değiller. Kadın adaylar daha çok şu düşünceyle başvuru yapıyor: Eğer devlet bugün her şeye el koyarak işgal ettiyse ben de buna karşı başvuru yaparak tepkimi ortaya koyuyorum. Yani; bunu bir eylem olarak kabul ediyorlar ve bu tarzda başvuru yapıyorlar” ifadelerini kullandı. 

 

‘200 KADIN GÖZALTINA ALINDI’

 

Yerel seçimler öncesi devletin özellikle kadınlara saldırdığına vurgu yapan Gökkan, bir ayda 200 kadının gözaltına alındığını kaydetti. Gökkan, "Zulme karşı direniş hem dışarıda hem içeride var. Bu direnişin en önemli sembollerinden Leyla Güven, Türkiye’de sürdürülen tecride karşı açlık grevine başladı. Açlık grevleri şu an tüm cezaevlerine yayılmış durumda. Buna dışarıdan da destek sunan yurttaşlara yönelik saldıralar yine had safhada" dedi.

 

ÖN SEÇİM ÇALIŞMASI 

 

Belediye eşbaşkan adaylarının belirlenmesi için ön seçim hazırlıkları yapıldığını belirten Gökkan, şunları söyledi: “Şu an yüzlerce kadın bunun çalışmasını yürütüyor. Kadınlar önümüzdeki dönemlerde zulüm ve baskı siyasetine karşı kendilerini nasıl koruyacağına ilişkin yol ve yöntemler irdeliyor. Bizim demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü iddiamız var. Bütün beyanname ve stratejimizle yerel seçim çalışmalarına hazırlanıyoruz.”

 

'BİRLİKTE VAR EDECEĞİZ' 

 

Bu seçimdeki en önemli sloganlarının “her koşulda birlikte var edeceğiz” olacağını dile getiren Gökkan, “Bunun dışında bize şart koşanlarla değil; bizimle ‘nasıl yaşatırız, nasıl birlikte yeni yaşamı var ederiz’ diyenlerle yürüyeceğiz. Herkesin hakkını savunmak ve kayyumun kadın politikalarını teşhir edecek çalışmalarımız olacak. Biz, valilik belediyeciliği gibi çalışmıyoruz. Her kesimden, cinsten ve ırktan kadınların katılımıyla beledilerimizi inşa edeceğiz. Bu anlamda yaşamın bütün alanlarında kadınlar da olmalıdır" diye belirtti.

 

MA / Esra Solin Dal