Suriyeli kadın şairler: Kendimizi ölümleri yazdığımız dizelerin içinde bulduk

img

İZMİR - Suriye'deki savaştan dolayı göç ederek İzmir'e yerleşen kadın şairler, savaştan önce ve sonra dizelerinde yaşanan değişimi, "Kültürümüzü ve doğayı anlatırken, kendimizi ölümleri, tecavüzleri yazdığımız dizelerin içinde bulduk” sözleriyle anlattı. 

Suriye’de yaşanan ağır savaş koşulları nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Suriyeli kadın şairlerin hayatının yanı sıra yazdıkları da değişti. Savaştan önce kültür ve doğaya dair dizeler yazan kadın şairler, savaş ve savaşın getirdiği zorunlu göçle birlikte ölümleri, cinsel saldırıları ve yaşadıkları diğer zorlukları dizelerinde işlemeye başladı. 
 
‘ŞİİRLERİME SAVAŞI VE ZORLUKLARI YAZDIM’
 
Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Arapça öğretmeni ve şair Hanza Çavuş (29) Suriye’nin Halep kentinde öğretmenliğinin yanı sıra yazdığı şiirleriyle de tanınan bir isim olduğunu söyledi. Savaş öncesi genellikle sevgi, doğa, kadın ve çocuk yaşamını şiirlerine yansıttığını belirten Çavuş, savaş sonrası şiirlerinin temasının değiştiğini kaydetti. 
 
Yaşadığı yerleri istemese de bırakmak zorunda kaldığını vurgulayan Çavuş, Türkiye’de mülteci olarak zorluklar içinde yaşadıklarını söyledi. Çavuş, Türkiye’ye göç etme sürecinde yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı: “Topraklarımızı kaybettik. Bütün yaşamımızı şiirlerimizi kaybettik. Geldiğimiz zaman sınırı geçtik, çok zorluklar yaşadık. Paramız yoktu. Sadece giydiğimiz kıyafetlerimiz vardı. Kimse iş vermiyordu. Türk vatandaşlarının aldığı ücretin yarısına lokantada çalıştım. Haksızlıklara uğradık. Savaş mağduruyduk, Suriyeliydik diye bize rahat bağırıp çağırıyorlardı. Bu ülkeye yetim geldik. Türkiye’nin her yerinde de bu böyle. Suriyeli işçiysen hep çok ucuza ve boş çalışıyorsun. Bunlar beni çok hüzünlendiriyordu. Acılarımı artık nasıl dile getirebilirim diye düşündüm. Ve Türkiye’de yaşadığımız zorlukları yazdım şiirlerime.”
 
'ARTIK BARIŞI YAZMAK İSTİYORUM’
 
İzmir’in Bornova ilçesinde Suriyeli çocuklara Arapça dersi veren Çavuş, 3 yıldır ücretli öğretmenlik yapıyor. Çavuş, şiirlerini kağıda ve kaleme yazmanın yanı sıra beynine kazıdığını aktardı. Suriye’nin doğasını, kültürünü, güzelliklerini yazdığı sırada kendini; kadınların, çocukların maruz kaldığı tacizi, cinsel istismarı ve katliamları anlattıkları dizeler yazarken bulduğunu dile getiren Çavuş, “Bugün, savaşta en fazla zararı kadınlar ve çocuklar görüyor. Bugün, Suriye’nin her yerinde biz kadınlara yetim çocuklar kaldı. Ben ilk olarak Türkçeyi öğrenmek zorundaydım. Onlarca şiirlerim var. Suriye’nin her yerinde hala savaş var ve bitmiş değil. Ne zaman biter bu savaş bilmiyorum. Ama artık barış olsun istiyoruz. Suriye’deki savaş bittiği takdirde özgürce var olduğumuz ve yaşadığımız topraklarımıza geri dönmek istiyoruz” dedi. 
 
“Bir şiir yazarken bir sayfayı alıyorum karşıma. Bütün düşüncelerimi kâğıda yazıyorum. Ve onu yaşadıklarımla bütünleştiriyorum” diyen Çavuş, savaşın yıkıcılığına dikkat çekerek artık barışı yazmak istediğini söyledi. 
 
‘SEVGİYİ YAZMAK İSTEDİM’
 
Türkiye’ye göç etmek zorunda kalanlardan biri de Arapça öğretmeni ve şair Fatime Narsen (27). Savaş sürecinde ölümü gördüğünü aktaran Narsen, ölenlerin üzerine şiirler yazdığını ifade etti. Bomba seslerinin kulaklarında artık yankılandığını ve bu yüzden şiir yazmak istemediğini dile getiren Narsen, “Ölümle yaşıyorduk. Hep ölüm, hep savaş hep insanlar yarım kalıyordu. Ben de insanların acılarını şiir yapmak istemedim. Türkiye’ye gelirken hiç yazmadım; ama baktım ki yazmasam o zaman yaşananları nasıl anlatacağım? Oturdum ve Suriye halklarını yazdım” dedi. Şiir yazarken o anları yaşadığını ve bu yüzden duygulandığını belirten Narsen, “Savaşta katledilen ve yaşamını yitiren kadınlar ve çocuklar oldu. Şiirlerimde hep onları yazdım. Çünkü en çok zarar gören kadındır. Kadın katlediliyor, kadına tecavüz, ediliyor. Yaşayan kadın da direniyor. Şiirlerimde sevgiyi yazmak istedim”  diye konuştu. 
 
İlk şiirini 10 yaşındayken annesi için yazdığını dile getiren Narsen, annelerin özlem ve sevgisinin başka olduğunu aktardı. Narsen, şiirlerinde kadınsız özgür yaşamın mümkün olmadığını yazdığını belirtti. 
 
‘HALKIN MÜCADELESİNİ YAZACAĞIM’ 
 
Bütün şiirlerini bir kitap haline getirmek istediğini ifade eden Narsen, “Türkiye’ye gelirken savaş ve acıları getirdim. Savaş bittiği gibi biz döneceğiz. Çünkü insan topraksız yaşayamaz. Bütün topraklar o bölgede yaşayan insanlarındır, başkasının değildir. Suriye’de kalan insanlar, savaşa direniyor. Bir gün yazarsam orada kalan halkın mücadelesini yazmak isterim” ifadelerini kullandı. 
 
MA / Ruken Demir - Ayşe Sürme