TJA mülteci kadınların durumuna dikkati çekti

  • kadın
  • 15:12 19 Haziran 2020
  • |
img

DİYARBAKIR -  TJA, mülteci kadınların salgın sürecindeki koşullarına dikkati çekerek, tüm kurum ve kuruluşları şeffaf olmaya çağırdı.

 
Özgür Kadın Hareketi (TJA), koronavirüs salgını süreciyle beraber mültecilerin sağlık ve hijyen koşullarının düzeltilmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kapitalist uygarlığın başlattığı 3.Dünya Savaşı'nın Ortadoğu’da her geçen gün derinleştiği ifade edilen açıklamada, dünyada yükselen militarist, faşist iktidarların oluşturduğu politikaların halklara, kültürlere ve kadınlara; baskı, şiddet, yoksulluk, ölüm, kıyım, göç ve savaş olarak geri döndüğü belirtildi.  Ortadoğu'da süren savaşlar ile birlikte bugüne kadar 70 milyona yakın insanın göç etmek zorunda kalığı hatırlatılan açıklamada, kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekildi. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Zorlu savaş koşullarından kurtulup yeniden yaşama tutunma mücadelesiyle Türkiye'ye uzun ve zorlu bir yolculuk ile ulaşan kadınlar ve çocuklar, pandemi sürecinde dahil olmak üzere her türlü temel insani haklardan mahrum bırakılmış;  sınır kapılarında, kamplarda fiziksel ve cinsel saldırılar ve şiddetle yüz yüze bırakılmışlardır. Hiçbir sosyal güvenceye sahip olmayan mülteci ve göçmen kadınlar, bugün sokak ortasında katledilmekte, istismara açık bir ortamın içine sürülmekte, ucuz işgücü olarak kullanılmakta, fuhuşa sürüklenmektedir." 
 
'YAŞAM ALANLARI OLUŞTURULSUN'
 
Mülteci kadın ve çocuklara yönelik gerçekleştirilen bu saldırıların arkasında mülteci ve göçmen yasalarının uygulanmadığı kaydedilen açıklamada, mülteci ve göçmen statüsünde yer alan kadın ve çocukların kendi kararlarıyla kendilerini var edebilecek yaşam alanlarının oluşturulması istendi. Açıklamada, “Tüm dünyada binlerce insanın ölümüne neden olan ve hala ciddi bir tehdit noktasında olan coronavirüs pandemisinde mültecilere yönelik sağlık, hijyen koşullarının düzetilmesi ve geliştirilen sistematik nefret, ırkçılık ve ayrımcılığa karşı tüm kurum ve kuruluşları şeffaf politikalar geliştirmeye çağırıyoruz. Mülteciliğin bir sonuç olduğu unutulmamalıdır. İnsani yaşam koşullarının  oluşturulması ve mültecilerin her türlü hak ihlalinin, emek sömürüsünün önlenmesi ve  istismar ile  pandemiye karşı korunması devletlerin zorunlu görevidir" denildi.