‘Şüpheli kadın ölümleri aydınlatılsın’

  • kadın
  • 09:01 15 Haziran 2020
  • |
img

İZMİR - Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Hilal Susuz, koronavirüs salgını sürecinde şüpheli kadın cinayetlerinin arttığına dikkat çekerek, devletin bu ölümleri aydınlatmasını istedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre Mayıs ayında erkekler tarafından 21 Kadın öldürüldü, 18 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.  Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Hilal Susuz, şüpheli kadın cinayetlerinin arttığına dikkat çekerek, ölü bulunan kadınlar için doğal ölüm ya da intihar kaydı tutularak etkin soruşturmaların yürütülmediğini belirtti. Şule Çet, Nadira Kadirova cinayetlerinde intihar ettiği söylenerek dosyaların kapatılmak istendiğini hatırlatan Susuz, devletin etkin soruşturmalar sürdürmesini, faillerin yakalanmasını istedi.
 
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS İHBARLARI ARTTI
 
Salgın döneminde şiddet gören kadınlar için üçüncü şahısların ihbarlarının arttığını vurgulayan Susuz, kadınların artık şiddete karşı sessiz olmadığını söyledi. Türkiye’de kadın cinayetlerine dair toplumda bir suç olduğu algısı yaygın olmadığını ifade eden Susuz, “Özellikle sosyal medya paylaşımları ve Emine Bulut cinayetinin ardından daha fazla kesim bu suça karşı sessizliğini bozdu. Kadınlar artık hem hakları için hem de şiddetin bir suç olduğunu bildiklerinden ihbar edebiliyorlar. Kadına yönelik şiddet büyükşehirlerde yaygın bir şekilde yaşanıyor. Kadınlar kendilerine dayatılan hayat yerine, kendi yaşamını kurmak istiyorlar. Ekonomik olarak bağımsız olmak istiyorlar. Kadınlar kendi hayatları üzerine karar verme sürecindeyken öldürülüyorlar” diye belirtti.
 
BAKANLIK VERİLERİNİ AÇIKLASIN
 
Sosyal medyada kadın cinayetlerine ve şiddete karşı toplumsal tepkilerin büyümesinin iktidarı ve çevresini rahatsız ettiğini söyleyen Susuz, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın kadın cinayetlerine ilişkin yayınladıkları verilerin gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. Emine Bulut’un öldürülmesinden sonra İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) 81 il emniyet müdürlüğüne genelge gönderildiğini hatırlatan Susuz, “Biz bu genelgenin ve 6284 sayılı yasanın uygulanması için mücadele ettik. Kadın cinayetlerine yönelik açıklanan verilerin, bizdeki verilerden daha az olması genelgelerin uygulanmadığını gösteriyor. Verilerimizi paylaştığımız videoda hangi kadının, hangi tarihte, nerede öldürüldüğünü duyurduk. Burada şöyle bir sıkıntı var, Bakanlık kadın cinayetini nasıl tanımlıyor, hangi kadın öldürüldüğünde kadın cinayeti olarak tanımlamıyor? Bakanlığın bunu açıklaması gerekiyor. Açıklanan kadın cinayetlerine rağmen önleyici mekanizmaları devreye sokacaklarını dillendirmemiş olmalarını anlamak zor. Ayrıca salgın döneminde kadınlara, devlete ait olan Kadın Destek Uygulaması hakkında bir söz bile edilmemiş olması düşündürücü” diye vurguladı. 
 
PSİKOLOJİK ŞİDDET ARTTI
 
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri’ne bağlı Başvuru Karşılama Raporu’na da değinen Susuz, Mayıs ayında toplam 199 kişi başvurduğunu ve önceki aya göre bu oranının yüzde 78 arttığını söyledi. Susuz, yapılan başvuruların çoğunun evli olduğu erkek tarafından psikolojik şiddet gören kadınlardan geldiğini belirtti. Susuz, tüm dünyada koronavirüs salgınına karşı tedbir kapsamında evde kalan kadınların, şiddet gördüğü bilinen bir gerçekken, devletin buna dair hiçbir adım atmadığını ifade etti. 
 
KORUMA KARARLARI TEBLİĞ EDİLMİYOR
 
Salgın döneminde şiddet gören kadınlarla yapılan görüşmelerde ciddi hak ihlallerinin yaşandığını öğrendiklerini söyleyen Susuz, “Bize başvuran kadınların yüzde 26’sı polisin ihbara rağmen koruma sağlamadığını söyledi. Koruma kararının şüpheliye tebliğ edilmemesinden kaynaklı tehdit devam edebiliyor. Üstelik koruma kararı tebliğ edilmediğinde kadının 6284 ile kazandığı haklarını da kullanamayabiliyor” diye konuştu.
 
CİNAYETLER YASALARLA ÖNLENEBİLİR
 
Susuz, yasaya göre bir kadının şiddete uğradığında iş yerinin değiştirilmesi, geçici nafaka hakkı, çocuğuna kendi soyadını vermesi gibi uygulamaları içerdiğinden, toplumun cinsiyet eşitliği algısını da dönüştürücü güce sahip olduğunu söyledi. iktidar çevresinin 6284 yasası rahatsız olduklarını açıklamalarını eleştiren Susuz, “Kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti durdurmanın yolu yasayı uygulamaktan geçiyor. Emine Bulut Genelgesi’ne göre bir kadının hayatı risk altınaysa, şikayet olmaksızın kolluk kuvveti kadını korumakla yükümlü. Kadınlar yaşamak için mücadele ederken, bu genelgelerin her bir maddesi uygulanmak zorundalar” dedi.
 
İZİN VERMEYECEĞİZ
 
Mecliste görüşülmesi beklenen çocuk istismarına yönelik tasarının, toplumun geniş kesimlerden tepki gördüğünü söyleyen Susuz, çocuk istismarı faillerinin serbest bırakılmasının, istismarın önün açılmasına neden olacağını belirterek, “Kadın mücadelesi çocuk istismarına asla izin vermeyecektir” ifadesinde bulundu. 
 
MA / Sevda Aydın