Yurttaşlar: Konuşursak başımıza neyin geleceğini bilmiyoruz

img

DİYARBAKIR – Halkın tecrit altında olduğunu belirten, ancak gündemlere ilişkin konuşmaktan kaçınan yurttaşlar, “Konuştuğumuz zaman başımıza neyin geleceğini bilmiyoruz” dedi. 

 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecride son verilerek ailesi ve avukatları ile görüştürülmesi talebiyle cezaevlerinde binlerce tutuklunun başlattığı açlık grevi ile 30 tutuklunun başlattığı ölüm orucu eylemi sürüyor. Tutukluların eylemine ilişkin Diyarbakır’da mikrofon uzattığımız kimi yurttaşlar, baskılardan dolayı İmralı tecridi ve buna karşı başlatılan açlık grevlerine ilişkin konuşamadıklarını belirtirken kimi yurttaşlar da halkın üzerinde ciddi anlamda baskı olduğunu ve 19 gündür abluka altında olan Koşuyolu Parkı’nı da buna örnek gösteriyor. 
 
‘ALIP TUTUKLUYORLAR’
 
Yurttaşlardan Teyfik Kabak (75), hiçbir zaman bu dönemdeki baskı kadar baskı olmadığına dikkat çekerek, baskının devlet ve polis tarafından uygulandığını söyledi. Kabak, bir araya gelen birkaç kişinin sorgusuz sualsiz gözaltına alınarak tutuklandığını söyledi. “Sorup soruşturmadan, suçu tespit etmeden insanları tutuklayabilir misin?” diye soran Kabak, insanlara suçsuz yere 3 yıl 5 yıl ceza verildiğini kaydetti. Bu baskının temel sebebinin halkın bilinçlenmesini önlemek olduğunu vurgulayan Kabak, “Bu yapılan yürüyüşler ile halk baskıyı kabul etmediğini belirtiyor. Fakat sessizliğin hüküm sürmesi için bu yürüyüşler, baskı altına alınmaya, bastırılmaya çalışılıyor” diye ifade etti. 
 
Halkın bilinçlenmediği müddetçe hem öleceğini hem de aç kalacağının altını çizen Kabak, dünya huzura kavuştuğu zaman halkın ne açlık grevlerine girmesine ne de ölmesine gerek kalmayacağını vurguladı.
 
‘HER ŞEYİN ADALETLİ OLMASINI İSTİYORUZ’
 
Çiftçilik yapan Muhammed Duru (26), kendilerini açıkça ifade edemediklerine dikkat çekerek, Kürtlerin ve Türklerin kardeş olduğunun söylendiğini ama buna rağmen tecrit ve açlık grevleri üzerine konuşamadıklarını dile getirdi. “Her şeyin adaletli olmasını istiyoruz” diyen Duru, konuştukları zaman başlarına neyin geleceğini bilmediklerini kaydetti.
 
‘HALKI KORKUTMAYA ÇALIŞIYORLAR’
 
“Bir gazeteyi alıp okuduğu için mahkemelik olan yurttaşın, denetimli serbestlik uygulamasına tabi tutulmasını” hatırlatarak halkın üzerindeki baskıyı anlatan Ümit Biksar (40) ise Koşuyolu Parkı’nın polis bariyerleriyle kapatılmasıyla halkın gözlerinin korkutulmaya çalışıldığını söyledi.
 
HALKLAR TECRİT ALTINDA
 
Tecridin sadece Kürt halkına değil bütün halklar üzerinde uygulandığını belirten Biksar, cezaevlerindeki tecride işaret ederek, “Ben bu tecridi adli cezaevinde gördüm. Birde siz siyasi tutukluların yer aldığı cezaevlerini düşünün” diye konuştu.
 
‘SORU SORAR DURUMA GELDİK’
 
İnsanların hak arayışında kriminalize edildiğini vurgulayan Kadri Fidan (55) da, “Şimdi biz burada 50 kişi toplanıp bir sorun var desek, 50 tane panzer gelir, ‘bunlar PKK’lidir, bunları yakalayın’ derler. Halk bir kanala (TV) çıkıp konuşmaya artık korkuyor. ‘Konuşsak bizi tutuklamazlar mı?’ sorusunu sorar duruma geldik” diye konuştu. 
 
‘TECRİT KALDIRILSIN’
 
Diyarbakır’da hiç özgür olmadığını kaydeden Fidan, halkın üzerindeki tecridin kaldırılarak avukatların PKK Lideri Öcalan ile görüşmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
 
MA / Ömer Akın