5. Suriye Forumu: Özerk Yönetim başarısını kanıtladı

img
HABER MERKEZİ - 5. Suriye Forumu’nda yapılan değerlendirmelerde demokratik ulus fikriyle örgütlenen Özerk Yönetim projesinin başarısının kanıtladığı vurgulandı. 
 
 
5. Suriye Forumu, Kuzey ve Doğu Suriye kenti Hesekê’de devam ediyor. “Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu – Modern Suriye’nin İnşasının Teminatı” şiarıyla düzenlenen foruma 120 siyasetçi, aydın, kadın örgütü temsilcisi, Suriye’nin farklı topluluklarından aktivist ve Arap aşiret liderleri katılıyor.
 
İlk oturumda Demokratik Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Hisên Osman, "Ortadoğu'da Genel Siyasi Durum, Gündemler ve Projeler" başlıklı bir seminer verdi. Hisên Osman, Ortadoğu'nun bugün önemli coğrafi konumu nedeniyle, kendi hegemonyalarını dayatmaya çalışan uluslararası çatışmaların alanı haline geldiğini belirterek, bölgede Üçüncü Dünya Savaşı'nın işaretlerinin ortaya çıktığını söyledi. Osman, milliyetçi projelerin bugüne kadar başarısız olduğunu, bu projelerin devrimleri gerçekleştiren halklar açısından sonuçlarının açık olduğunu, Yemen, Irak ve Libya'da olduğu gibi siyasal İslam üzerinden iktidarı ele geçirmeye çalıştıklarını söyledi.
 
Milliyetçi projelere alternatif olarak Demokratik Ulus Projesi'nin ortaya çıktığını dile getiren Osman, bu projenin öncekilerden farklı olduğunu, düşünür ve filozof Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu yeni bir düşünceden yola çıkarak, mezhepsel ayrışma yerine halkları birleştirmeyi hedeflediğini belirtti.
 
Osman, bu ideolojinin Ortadoğu'daki sorunların çözümünde başarılı bir formül olduğunu belirterek, "Önder Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu yeni fikir herkes tarafından kabul gördü. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi deneyimiyle demokratik ulus projesi başarılı oldu ve tüm Suriye için örnek teşkil ediyor. Baas rejiminin yıkılmasıyla sorunun bireylerde değil, sistemde olduğunu fark ettik. 10 Mart Mutabakatı'na bağlıyız. Dış müdahaleler Suriye'nin iç diyaloğunu engelliyor” dedi.
 
İkinci oturumun moderatörlüğünü uluslararası ilişkiler aktivisti Dr. Ebir Selman üstlendi. Ebîr Selman, "Baas rejiminin devrilmesinden sonra Suriye: Mevcut durum ve zorluklar" başlıklı konu hakkında yorum yaptı. Ebir, Baas rejiminin devrilmesinden sonraki durumun birçok bölgesel ve uluslararası coğrafi alanı etkilediğini belirterek, ABD Başkanı Donald Trump'ın salt dini temellere dayanan örgütleri, partileri ve devletleri ortadan kaldırmayı amaçlayan politikalarına dikkat çekti. Ebir Selman, Suriye'deki durumla ilgili olarak şunları söyledi: "Geçiş hükümeti tarafından kurumlar yıkılmış olsa da durum hala kırılgan. Hükümet, Suriye topraklarının tamamında otoritesini kurmak istiyor ve ulusal güçleri tüm bölgelerden dışlıyor. Mevcut hükümet tek başına kararlar alıyor ve bu da yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini gösteriyor. Bu zayıflık, örgütlü ve örgütsüz suçların ve mezhepsel şiddetin artmasına da yol açtı."
 
Ebîr Selman, örgütlü bir ordu ve iç güvenlik güçlerinin eksikliğinin devletin temel direklerinde bir boşluk yarattığını ve bu durumun, ordu ve iç güvenlik güçlerinin yerini silahlı grupların almasına olanak tanıdığını söyledi. Ebîr Selman, "Hepimiz bu grupların nasıl çalıştığını, onları kimin kontrol ettiğini ve hangi temelde hareket ettiklerini biliyoruz. Bu gruplar önlerine çıkan her şeyi yıkıyor" dedi.
 
‘DIŞ MÜDAHALELER SURİYE’YE ZARAR VERİYOR’
 
Ebîr Selman, bölgesel gerginlikleri ve müdahaleleri değerlendirerek Suriye'deki hava saldırılarının devam ettiğine dikkat çekti. Geçiş hükümetine en büyük katkıyı sağlayan Türkiye'nin sınır bölgelerindeki egemenliğini güçlendirmek istediğini, Rusya'nın ise Suriye dosyasına müdahalesini sürdürdüğünü dile getiren Ebir Selman, dış müdahalelerin Suriye’ye zarar verdiği uyarısında bulundu.
 
 
Ebîr Selman, "Suriye para biriminin değer kaybı, mali kriz, açlık, işsizlik ve temel hizmetlerin yetersizliği kamuoyunda öfkeye neden oldu. Bu duygular her an patlayabilir. Göç devam ediyor ve göçmenlerin ve mültecilerin durumu vahim. Yolsuzluğun yayılması, kaçakçılık, uyuşturucu ve silah şebekelerinin yayılmasına yol açtı. Sevdiklerini kaybetme ve intikam alma meselesi Suriye'deki durumu istikrarsızlaştırıyor. Sonuç olarak, özellikle işlenen suçlardan sorumlu olanlar hesap vermediği için barışçıl bir aşamaya geçişi zorlaştırıyor” değerlendirmesini yaptı. Ebîr Selman siyasi çözümün bulunmaması, Suriye içindeki kaosun yayılması ve dış müdahalelerin artmasının, öngörülebilir gelecekte Suriye'nin rolünü sınırladığını kaydetti.
 
Görüşmelerin ardından katılımcılar görüşlerini dile getirdiler. "Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu"nun Suriye halkının ihtiyaç duyduğu özgür ve demokratik bir toplum inşa ederken, aynı zamanda kadınlara yeni bir Suriye'nin inşasında öncü bir rol kazandırdığı belirtildi.
 
Forum devam ediyor.