Güleç: Komisyon vurgusu yerinde bir açıklama
Canpolat: Öcalan’ın tarihi çağrısı yüzyılın resmidir

img

AMED - Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Öcalan’ın yaptığı çağrıda Meclis’te kurulması planlanan komisyonun aciliyetine dikkat çektiğini belirtirken, MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat ise, çağrı için “Yüzyılın resmi” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, "Barış ve Demokratik Toplum Süreci" kapsamında yaptığı görüntülü tarihi çağrısıyla, "Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum" dedi. Başta Kürdistan olmak üzere dünyada büyük bir yankı uyandıran çağrı, 26 yılın ardından görüntülü gerçekleşmesi nedeniyle de herkeste büyük bir heyecan yarattı.
 
Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Kerem Canpolat, çağrıya dair değerlendirmelerde bulundu.
 
26 YILIN SONUNDA İLK GÖRÜNTÜ 
 
Abdullah Öcalan’ın çağrısının 27 Şubat’ta yaptığı, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”ndan çok farklı olmadığını belirten Abdulkadir Güleç, mesajın 26 yılın sonunda bizzat Abdullah Öcalan’ın kendi sesiyle yayınladığı mesaj olması bakımından önemli olduğunu vurguladı. 27 Şubat çağrısından sonra Ortadoğu’da yaşanan gelişme, çatışmalara işaret eden Güleç, yaşanan gelişmelerin hem 27 Şubat çağrısının hem de sürecin ne kadar kıymetli olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Çağrının bir an önce silahların devreden çıkarılmasıyla ilgili somut ve pratik adımların atılması yönünde olduğuna dikkat çeken Güleç, “Dolayısıyla Temmuz ayı içerisinde Süleymaniye silahların bizzat bırakılmasıyla ilgili yapılan çalışmaya da bir çağrı niteliğinde olması itibariyle çok önemli. Yine tarihsel bir açıklama. Çünkü bir dönemin artık sonlandığını, yeni bir sürecin silah bırakmayla birlikte başlatılacağına dair bir açıklama. Silahların bırakılmasıyla birlikte mecliste bu meselenin çözümüne dair bir komisyonun kurulması ve bu komisyonun çalışmalarına devam etmesi yönünde bir çağrı da var. Bu konuda DEM grubuna yapılan bir çağrıda söz konusu. Meclis’te bulunan siyasi partilerle birlikte bu komisyonda çalışmayı yapmayı öneriyor. Bu doğru ve yerinde bir açıklama ve öneri. Yine komisyonun kurulmasının aciliyetine yönelik yapılan bir açıklama var” şeklinde konuştu.
 
‘KAMUOYU DESTEĞİNİ YÜKSELTECEKTİR’
 
“Sayın Öcalan’ın çok acil olarak hızlı bir şekilde bu sürecin tamamlanmasına dönük çağrısı bize göre de çok kıymetli” diyen Güleç, ülkedeki tüm kesimlere ciddi iş düştüğünü vurguladı. Güleç, “Çünkü daha önceki açıklamalarda aslında toplumun büyük çoğunluğu silah bırakmanın -yüzde 70’lere varan oranda- çok iyi olacağını düşünüyordu. Ancak ‘Silah bırakır mı?’ şeklindeki sorulara kamuoyunun bu desteği yüzde 40 seviyelerindeydi. Sanırım bu silahlı mücadelenin sonlanmasından sonra, fiilen silahların bırakılmış olması bu kamuoyu desteğini daha yukarıya çekecektir. Meclis’le birlikte sürecin toplumsal kesimler tarafından sahiplenileceği yönünde bir desteğe dönükte bu çağrının kıymetli ve önemli olduğunu düşünüyorum” diye kaydetti.
 
‘UMUT YARATTI’
 
Kerem Canpolat da, çağrının çok kıymetli olduğunu belirterek, 26 yılın sonunda gerçekleştirilen görüntülü çağrının herkeste büyük heyecan, umut ve duygusal atmosfer yarattığını kaydetti. Canpolat, “Kürt sorunu için, Türkiye’deki demokratik mücadele için bizce şu anda yüzyılın resmidir. Eminim ki şu an bu resmi izleyen herkesin hissettiği şey budur” dedi. Tecridin kalkması, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması noktasında verilen mücadeleye, çalışmalara dair hatırlatmalarda bulunan Canpolat, tecridin hala tam anlamıyla kalkmadığına dikkat çekerek, bunun unutulmayarak mücadeleye tam hızla devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
 
‘ADIMLAR İKİ TARAFLI OLMALI’
 
Canpolat, konuşmasına şöyle devam etti: “Bilindiği gibi PKK 12’nci kongresinde silah bırakmaya dönük karar aldı. Bugün itibariyle yeni bir evreye geçmiş bulunmaktadır. Bu evreyi kıymetli buluyoruz. Bu görüntüyle biraz daha kuşkuların giderilmesi durumu var. Ama biz Sayın Abdullah Öcalan’ın ve arkadaşlarının fiziken özgür olup, dışarıya çıkmaları gerektiğine inanıyoruz. Koşullarının değişmesi gerekiyor. İsteyen her kesimin onunla görüşebilmesi gerekiyor. Barışın da bununla birlikte gerçekleşebileceğine inanıyoruz. Her şeye rağmen silahların susması, bırakılması başlı başına bir devrimdir. Öyle bakmak gerekiyor, çok cesaretli bir adımdır. Umarız ki bu süreç –tabii ki devletin de adımlar atmasıyla - böyle devam eder. Tek taraflı adım atmanın çok fazla bir anlam teşkil etmediğini biliyoruz. Bir tarafın sürekli fedakarlık etmesiyle bu sorun çözülmez. İki tarafında da olumlu anlamda adım atması gerekiyor. Bir an önce hem Sayın Abdullah Öcalan’ın hem de diğer tutsakları bırakılması gerekiyor. Bilindiği üzere cezaevlerinde binlerce tutsak var, hasta tutsak var. Bu tutsakların da bir an önce bırakılıp tam teşekküllü hastanelerde tedavi görmesi gerekiyor. Bu sürecin en iyi iyi niyet adımı bizce hasta tutsakların bir an önce bırakılmasıdır.”
 
“Bugün ki resim tarihi bir dönümdür, tarihi bir tanıklıktır” diyen Canpolat, herkeste umuda neden olduğunu belirterek, herkesin bu bağlamda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiği vurguladı.