Tutsağın mektubuna ‘infial yaratır’ gerekçesiyle el konuldu

img
ANKARA - Bolu Cezaevi’ndeki tutsak İhsan Baktaş'ın milletvekiline gönderdiği mektuba “kamuoyunda infial yaratabilir” gerekçesiyle el konuldu. 
 
Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki tutsak İhsan Balkaş, cezaevinde yaşadığı hak ihlalleri ile İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyeleri engellenen tutsakların durumuna dair Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan’a ve avukatına birer mektup gönderdi.
 
‘İNFİAL YARATABİLİR’
 
Cezaevi Disiplin Kurulu, 11 ve 21 Nisan’da aldığı 2 ayrı kararla mektuplara el koydu. Kurulun engel kararlarına “kamuoyunda infial yaratabilir” ve “medyaya duyurarak gündem yaratmayı amaçlıyor” gerekçe gösterildi. Balkaş, mektuplarının engellemesi karşı infaz hakimliğine başvurdu. Bolu 1 ve 2'nci infaz hakimlikleri, 5 ve 23 Mayıs’ta verdiği kararlarla itirazları reddetti. Hakimlikler, kurul kararlarının "usul ve esaslara uygun" olduğunu ileri sürdü. 
 
MECLİS’E TAŞINDI
 
Balkaş, sonrasında durumu DEM Parti milletvekilleri Ali Bozan ve Newroz Uysal Aslan’a iletti. Milletvekilleri de Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na (İHİK) başvuruda bulundu. Başvuruda, Balkaş’ın "adalet arayışında" olduğu ve cezaevinin keyfi bir biçimde mektupları engellendiği vurgulandı. 
 
Meclis'e yapılan başvuruda, “Mahpusça gönderilmek istenen İdare ve Gözlem Kurulu kararları sahte midir? Mahpusların hastaneyle ilgili tedavi sorunları yok mudur? Spor, sohbet faaliyetleri kısıtlanmamakta, oda değişikliği talepleri yerine mi getirilmektedir ki söz konusu kararlarda ‘kişileri veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgilerle kamuoyunda infial yaratmaya çalıştığı, görevlileri hedef gösteren, kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren ifadeler içerdiğinden’ söz edilmektedir. Gönderilen mektupta hangi ifadeler ve bilgiler yalan ve yanlıştır? Bu sorulara cezaevi idaresi ve mahkemelerce açık ve net bir şekilde cevap verilmeden, milletvekillerine ve avukatlara gönderilen mektuplara el konulması başlı başına cezaevinde yaşanan hak ihlallerini ve keyfi uygulamaları örtbas etmeye yönelik bir çaba olarak görülmektedir” denildi.
 
Başvuruda, söz konusu mektupların alınıp incelemesi, idari ve hukuki soruşturma başlatılması talep edildi.