TTB ve İTO ‘Ücretsiz sağlık hakkı için’ yürüdü

img

İSTANBUL - İTO ve TTB, “Ücretsiz sağlık hakkı için” Tünel Meydanı’ndan Galatasaray Meydanı’na yürüdü. İTO Başkanı Selçuk Erez, “Düne kadar savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledik. Pek sevmediler. Şimdi ona ilave edeceğimiz var. Çocuk yaşta evlilikler ve kadın cinayetleri bir halk sağlığı sorunudur” dedi.

İstanbul Tabipler Odası (İTO) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), 14 Mart Tıp Haftası vesilesiyle “ücretsiz sağlık hakkı için” Tünel Meydanı’nda bir araya geldi. Yürüyüş için hazırlıkların yapıldığı sırada ismi öğrenilemeyen bir şahıs, ETHA Muhabiri Ömer Akın’a saldırmak istedi. Polis kişiyi gözaltına alırken, ETHA muhabiri Akın’ı da adli işlem başlatmak için karakola götürdü.
 
Daha sonra doktorlar üzerinde “Emeğimiz, mesleğimiz, sağlık hakkı için görevdeyiz” yazılı önlükler giyerek Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşe TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, İTO Genel Sekreteri Samet Mengüç, TTB Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. Taner Gören, İTO Başkanı Selçuk Erez, TTB Tıp Öğrencileri Kolu ve çok sayıda doktor katıldı.  
 
Yürüyüşte “İyi hekimliği savunmakta kararlıyız tükenmiyoruz birlikte güçlüyüz”, “Meslek bağımsızlığından vazgeçmeyeceğiz, özel sermayeye ucuz iş gücü olmayacağız”, “Sağlık için barışı savunuyor barış için mücadele ediyoruz”, “Rekabet, ticaret için değil eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmeti, iş güvencemiz, mesleki geleceğimiz için birlikteyiz” pankartları ve aynı içerikte dövizler taşındı. “Tükenmiyoruz, çoğalıyoruz! Birlikte güçlüyüz!” yazılı çelenk taşıyan doktorlar, sık sık “Örgütlü emek sağlıklı toplum”, “Sağlıkta ticaret ölüm demektir” ve “Herkese eşit ücretsiz sağlık” sloganları attı.
 
Doktorlar yürüyüş güzergahında bulunan Santa Maria Draperis Kilisesi’ne ulaştığında, burada mezarı bulunan ve Türkiye’de modern tıp ve eczacılık öğretimi başlatan hekim Karl Ambros Bernard’ı andı. Yürüyüş Galatasaray Meydanı’nda son buldu.
 
‘TALEPLERİN GERÇEKLEŞTİĞİNE TANIKLIK EDEMEDİK’
 
Burada ilk olarak TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel konuştu. Her 14 Mart’ta yürüyüş gerçekleştirerek taleplerini sıraladıklarını ifade eden Tükel, “Bu talepleri yıllardır dile getiriyoruz. Fakat şuana kadar bunların gerçekleştiğine tanıklık edemedik” dedi. “Hekimler sağlıkta dönüşüm programı içerisinde bu programın getirdiği piyasacı sağlık anlayışı içerisinde öncülükleri, sosyal hakları ve özlük hakları açısından büyük bir baskı altında” diyen Tükel, şöyle devam etti: “Emekli hekimler açlık sınırının biraz üzerinde ücret alıyorlar. Hekimler ayı zor getirebiliyor, uzun saatler çalışmak zorunda, birden çok işte çalışmak zorunda kalıyorlar. Biz insanca yaşamaya yetecek, tek işte çalışmanın hayatını kazanmak için gerekli olduğu güvenceli bir ücret talep ediyoruz. Sağlık çalışanları ve hekimler çok zor koşuklar altında çalışıyorlar. Sürekli hastalarla ve hastalıklarla birlikte yaşamanın getirdiği birçok fiziksel ve psiko-sosyal sorunla karşı karşıya kalıyorlar, yıpranıyorlar. Yıpranma payı istiyoruz. “
 
‘HER 14 MART’A MÜJDE VERİYORLAR’
 
2014 yılından bu yana sağlık bakanlarının 12 kez sağlık çalışanlarına “müjde” verdiğini hatırlatan Tükel, “Sağlık Bakanlığı 2 Şubat’ta açıklama yaptı. Bu açıklamalarda müjdesini tekrarladı ama şuana kadar gerçekleşen hiçbir şey yok. Ve her 14 Mart geçtikten sonra bu vaatler unutuluyor. Sağlıkta şiddet sağlık çalışanları için çok ciddi bir sorun. Günde 30 sağlık çalışanı şiddete uğruyor ve bu değişmiyor. Aşağı inmiyor. Türk Tabipleri Birliğinin hazırlamış olduğu Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısının gerçekleşmesi istiyoruz” diye konuştu. Tükel genç hekimlere ilişkin de, “Güvenlik soruşturması nedeniyle kamu görevinden alıkonuluyor. Hekimlik mesleğini dahi yapamayacak duruma getiriliyor. Kamu görevini yapamamanın yanında hekimlik mesleğini yapamıyorlar. OHAL ile getirilen güvenlik soruşturmasının kaldırılmasını istiyoruz. Hekimlerin sağlık çalışanlarının görevini yapmalarını istiyoruz. Taleplerimizi tekrarlıyor ve vaat dinlemek istemiyoruz” diye belirtti.
 
‘SAVAŞ HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR’
 
İTO Başkanı Selçuk Erez de şu ifadeleri kullandı: “Daima vatandaşlarımıza gereği ne olursa olsun ırk, dil, cins, mezhep fark üretmeksizin düzeyli seviyeli tıp talebinde bulunan bir kurumuz. Sağlıkta dönüşümü tasarlayan ve uygulayanlar bu açıdan çok anlamlı şeyler yapmışlardır. Eskiden parası olmayanımız, ,fakirimiz fukaramız sağlığı rüyasında görürdü, şimdi sayelerinde ırk, din, cins etnik köken hiçbir fark gözetmeden hepimiz sağlığı rüyalarımızda görüyoruz. Bu bakımdan büyük çapta eşitliğe ulaştık. Tabip Odasının bir fonksiyonunun da hem halka, hem birbirimize, hem de yöneticilerimize tıpta gelişmeleri özetlemek ve bunun uygulanmasını istemektir. Düne kadar savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledik. Pek sevmediler. Şimdi ona ilave edeceğimiz var. Çocuk yaşta evlilikler ve kadın cinayetleri bir halk sağlığı sorunudur. Listemiz uzun. 24 şey daha var. Ama en önemsediğimiz bunlar.”
 
‘MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM’
 
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İncilay Erdoğan ise, basın açıklamasını okudu. Taleplerini sıralayan Erdoğan, “Meslektaşlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart'ını kutluyor; hepimiz için yaşanabilir bir doğa, barış içinde bir yaşam, iyi hekimlik yapabildiğimiz bir sağlık ortamı diliyoruz. Tüm meslektaşlarımızı, birlikteliğimiz ve dayanışmamızdan gelen güçle, hekimlik değerleri ve etik ilkeler ışığında sağlık alanındaki mücadelemizi yükseltmeye davet ediyoruz” dedi. 
 
Açıklamanın ardından doktorlar taşıdıkları çelengi Galatasaray Meydanı’ndaki 50’nci Yıl Anıtı’na bıraktı.