Çukurca'da çeltik hasadına başlandı

img
HAKKARİ - Akdeniz ikliminin yaşandığı Çukurca'da binbir emekle ekimi yapılan çeltiklerin hasadına başlandı. Çiftçiler bu yıl ki verimden memnun. 
 
Akdeniz ikliminin yaşandığı Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Narlı (Bîyadir) köyünde yaşayan yurttaşlar, zor koşullar altında ektikleri çeltiklerin hasadına başladı. Mart ayından Eylül ayına kadar bin bir zahmetle ekilen tarlalarda hasat zamanı. Köylüler, ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde köylerinde olmaktan mutlu oldukların söyledi. 
 
'KÖYLER BİZİM İÇİN AVANTAJ'
 
Köylerinin çok verimli topraklara sahip olduğunu ve bu nedenle tarlalarına ektikleri her üründen iyi bir hasat aldıklarını dile getiren Adil Akgül, Eylül ayında bile hava sıcaklıklarının 36 dereceye ulaştığını belirtti. Çeltik hasadında süreci anlatan Akgül, tüm geçim kaynaklarının ektikleri ürünler olduğunu vurguladı. Akgül, "Özellikle bu yıl hem ekonomik hem de hastalıktan dolayı çok sıkıntılar çektik. Ekinlerimizden iyi bir sonuç bekliyoruz" derken, Cengiz Akgül de “Pandemiden sonra halkımız kendisini bağ bahçeye adadı. Daha önce boş kalan yerlere dahi köylülerimiz tarafından çeltik, susam, mısır ve daha birçok şey ekildi. Daha önce çiftçilik yapmak istemeyenler de bu yıl çiftçi oldu ve ekin yaptı. Her şeyin bu kadar zamlandığı bir dönemde köyler bizim için iyi bir avantaj oluyor" diye konuştu. 
 
KÖYLERİN BOŞALTILMASI DARBE OLDU
 
Uzun bir süre önce evini taşıyarak Konya’ya yerleşen Mustafa Akgül de kentlerde yaşamın çok zor olduğunu ve artık dayanılmaz bir hal aldığına işaret ederek, tekrar köyüne dönmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Akgül, şöyle devam etti: “Köye döndükten sonra çok daha güzel bir hayata kavuştum. Burada her şeyimi kendim ektiğim için sanki bedavaya geliyor. Çünkü kendim üretiyorum. Böylesi bir ekonomik kriz ortamından bunu yapamazsak kesinlikle geçinemeyiz. Bu hastalık döneminde şehirlerde evde esir kalacağımıza köylerimizde kendi işimizi yaparak mutlu oluyoruz. Köyümüzde narenciye hariç her şey yetişiyor. İncirin en güzeli burada yetişir. Ayrıca üzüm, nar, armut elma ve birçok meyve de köyümüzde yetişir. Bunun yanı sıra ikliminden dolayı tarlalarımızı yılda iki kez ekiyoruz. Çeltik ektiğimiz tarlalarımıza bundan sonra da buğday ekeceğiz. Mart ayında buğdayların hasadını yaptıktan sonra yeniden çeltik ekeceğiz. 90'lı yıllarda köylerin boşaltılması bölge halkına çok büyük bir darbe vurdu. Eğer köylerimiz boşaltılmamış olsaydı belki de şuan bu kadar ekonomik sıkıntı yaşanmayacaktı. Bu günkü perişanlığımızın sebebi de o dönem uygulanan politikalardır." 
 
TEKRAR KÖYLERİNE DÖNDÜLER
 
Köyleri zorla boşaltıldığı için kent merkezine yerleştiklerini ve son iki yıldır yeniden köye dönüş yaparak tarımla uğraşan Kadriye Karabulak da şunları dile getirdi: “Şehirlerde yıllarca büyük bir sefalet ve yokluk içinde yaşamak zorunda kaldık. Ardından köye dönüş imkanı bulunca hemen köye yerleşip eski yaşamımıza dönmek için çalışmaya başladık. Şimdi de evlatlarımla birlikte elde ettiklerimizle yaşamaya çalışıyoruz.” Üç aylık sürede bir yıllık ihtiyaçlarını karşılayacak pirinç elde ettiklerini belirten Adnan Karabulak ise, "Bu kadar krizin olduğu bir dönemde kimseye muhtaç olmadan yaşıyoruz. Köyü olan herkesin bu imkanı kullanmasını öneriyorum. Tek istediğimiz herkesin huzur içerisinde kendi köylerine dönmesidir” dedi. 
 
MA / Hamza Gündüz