İSTANBUL - İktidarın salgını fırsata çevirerek cezaevleri üzerindeki hak ihlallerini arttırdığını ifade eden MATUHAY-DER üyeleri, "Bunlara karşı ses çıkarmalıyız” diyerek, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine duyarlılık çağrısında bulundu.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) kamuoyuyla paylaştığı hasta tutuklu raporuna göre şu anda cezaevlerinde 600 ağır olmak üzere bin 600 hasta tutuklu bulunuyor. Kronik rahatsızlığı bulunan tutukların tedavi haklarının cezaevi idaresi tarafından türlü gerekçelerle engellenirken, hasta tutukluların durumu kötüye gidiyor. Özelikle salgınla birlikte cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri gün geçtikçe derinleşiyor.
Bu duruma dikkati çeken Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) üyesi Ferhat Yıldız, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) ve hukuk mercilerine yazılı ve sözlü olarak defalarca başvurduklarını ancak sorunun çözümü için yanıt alamadıklarını söyledi.
'SALGIN SİYASİ FIRSATA ÇEVİRİLİYOR'
Salgınla birlikte açık görüşlerin kaldırılmasının hasta tutuklular için tecridin derinleştirilmesi anlamı taşıdığını belirten Yıldız, "Tutukluları serbest bırakması, virüsten uzak tutup koruması gerekirken, tam tersi uygulamalarla tutsaklar üzerinde ki tecrit yoğunlaştırılıyor. İktidar, salgını siyasi tutsaklar üzerinden bir fırsata dönüştürdü” diye konuştu.
HER GÜN YENİ BİR HAK İHLALİ
Hasta tutuklular başta olmak üzere cezaevindeki tutukluların çok sayıda hak ihlaline maruz kaldığını sözlerine ekleyen Yıldız, özellikle iletişim ve haberleşme haklarının gasp edildiğini aktararak, “Örnek olarak Van cezaevinde 6 ay önce hiçbir gerekçe gösterilmeden siyasi tutsakların bütün kitapları toplatıldı. Şu an sadece bayramlarda dışarıdan gelen birkaçı kitabı ‘mükafat’ olarak veriyorlar. Aynı şekilde yine aynı cezaevinde gardiyanlar sayıma gelirken tutsakları zorla ayağa kaldırıyor. Duruma dönük verilen dilekçelerden sonra ise tutsaklara hücre cezası verildi. Her gün onlarca cezaevinde benzer sorunlar yaşanıyor. Bunların gecikmeden çözülmesi gerekiyor” diye belirtti.
TACİZ, HAKARET, KİRLİ SU...
Haksız ve hukuksuz uygulamaların ciddi bir boyuta vardığını vurgulayan MATUHAY-DER üyesi Zübeyde Gürsül ise yaşanan sorunları şöyle sıraladı: "Afyon Cezaevindeki tutuklulara, özellikle kadın akrabaları tarafından gelen mektuplar üzerinde hakaret ediliyor. Bakırköy Cezaevinde bir koğuşta 15 kişi kalıyor. Bu kişiler arasında hasta tutuklular da var. Patnos’ta son iki yıldır temiz sular akmıyor. Kirli sudan dolayı hastalanıyorlar. Birçok cezaevinde bunun birçok örneği var. Aynı zamanda çeşitli cezaevlerinde hasta tutuklular hastane taleplerini dile getirirken hakaretlere maruz kalıyor."
Bu uygulamaların derhal son bulması gerektiğini ifade eden Gürsül, "bunlara karşı ses çıkarmalıyız” diyerek, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine duyarlılık çağrısında bulundu.