Ekonomist Sönmez: Türkiye IMF'ye başvurursa MR'ı ortaya çıkar

img

İSTANBUL – Türkiye’nin IMF’ye gitmeye mecbur kalabileceğini belirten ekonomist Mustafa Sönmez, "Türkiye’nin olası bir başvurusu halinde IMF, Türkiye hakkında tam bilgi sahibi olmak ister ve onun için ciddi bir MR’ını çeker. AKP’nin sakladığı ve halı arkasına süpürdüğü ne varsa hepsini görmek ister" dedi. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en son açıkladığı yüzde 20.35 enflasyon oranı ve derinleşen ekonomik kriz koşullarından kaynaklı Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) anlaşmaya gideceği dile getiriliyor. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve damadı olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise, IMF'nin gündeme gelmesinin algı operasyonu olduğu ileri sürdü. 
 
Krizin etkilerini ve ortaya çıkan tabloyu değerlendiren ekonomist Mustafa Sönmez, IMF’den borç para alma meselesinin sadece taleple olmayacağını, belli kriterlerin sonucunda olabileceğini söyledi. Türkiye'nin hali hazırda IMF üyesi bir ülke olduğunu hatırlatan Sönmez, olabilecek süreci şöyle özetledi: "Başvurur ve Stand-by Anlaşması yapmak istediğini söyler. IMF de bu başvuruyu alır, inceler ve ülkenin durumunu inceledikten sonra neye ihtiyacı var onu tespit eder. Bazı şartlar ortaya koyar. ‘Şunları şunları yapman şartıyla’ diye reçete çıkarır. ‘Sana şu kadarlık kredi açabilirim’ der ve onu da şarta bağlar. İstedikleri önlemler alındıkça da parayı verir. Bu böyle gizli kapaklı olmaz. El altından istenecek bir şey değil ve bu tarz bir anlaşma da olmaz. IMF’de işler öyle yürümez. Türkiye’den böyle bir başvuru olmuşsa bunu açıklarlar. IMF Türkiye’yi her yıl ve her ay izleyerek raporlar yazıyor. Durumunu dünyadaki tüm kurum ve kuruluşlara bildiriyor." 
 
‘ALGIYI AKP YAPIYOR’
 
Böyle bir şeyin henüz mümkün olmadığını ifade eden Sönmez, "AKP böyle bir söylentiyi niye çıkarıyor? ‘Merak etmeyin IMF ile anlaşıyoruz, para geliyor, para gelince de dövizin fiyatı düşecek. Sakın ha dövize hücum etmeyin, yükselmesin’ diye bu tarz bir söylenti çıkarıyor. Yoksa ne AKP’nin hemen IMF’ye başvurabilecek bir hali var ne de IMF’nin böyle bir talebi kabul etmesi söz konusu. Bunlar tamamen bir algı yaratmaya, bir imaja dönük bildik AKP oyunları” diye belirtti. 
 
‘AKP’NİN ŞARTLARI IMF’LİK’
 
Mevcut şartların IMF’ye gitmenin mecburi yol olduğunu da vurgulayan Sönmez, sebeplerini ise şöyle sıraladı: “Özel sektörün ödemesi gereken borçları var. O borçları temin etmek kolay değil. Yabancılar Türkiye’nin borsasına girmiyorlar. Doğrudan yatırım yapmıyorlar. Dış borçlanmada zorluklar var. Borç vermeye kalksalar da eski fiyatlarla vermiyorlar. Daha yüksek faiz istiyorlar. Onun için bu seçeneğe karşılık IMF’ye gidip şartlarını kabul edip bir IMF kefaletiyle dışarıdan para girmesini sağlamak için bir teşebbüste bulunulabilir. Yani böyle bir ihtimal var. Ama henüz ortada bir başvuru yok. AKP’nin şartları IMF’lik şartlar. Bu durumda olan dünyada iki ülke var. Biri Arjantin diğeri Türkiye. Arjantin çoktan IMF’ye gidip kredi kullandı. Türkiye henüz oraya gelmedi.”
 
‘IMF TÜRKİYE’NİN CİDDİ BİR MR’INI ÇEKER’
 
Olası bir başvuru halinde IMF’nin ciddi şartları olacağını sözlerine ekleyen Sönmez, “IMF, Türkiye hakkında tam bilgi sahibi olmak ister ve onun için de ciddi bir MR’ını çeker. AKP’nin sakladığı ve halı arkasına süpürdüğü ne varsa hepsini görmek ister. Çünkü AKP özellikle parlamentodan ve Sayıştay’dan çoğu şeyi saklayarak gizli kapaklı yapıyor. IMF bu resmi görmeden para falan vermez” dedi. 
 
‘ENFLASYON YIL BOYUNCA DEVAM EDECEK’
 
Enflasyondaki tırmanış ve makro ekonomik göstergelerin gidişatına dair de konuşan Sönmez, şunları dile getirdi: “Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 1.06, yıllık oran da 20.35 seviyesine yükseldi. Bu Türkiye’nin 15 yıldır görmediği bir enflasyon. Fiyatlar bu kadar artarken ücretler bu kadar artmadı. Dolayısıyla insanların alım gücü düştü ve buna doğal olarak tepki gösteriyorlar. Bunu sandığa da yansıtabilirler. Durum bundan daha iyi olmayacak. Aylık en yüksek artış gıdada. Dolayısıyla gıdadan kaynaklı yüksek enflasyon 2019 yılı boyunca devam eder. Bu da ücretler, gelirler emekli kazançları enflasyonun altında kaldığı için halkta çok ciddi bir alım gücü düşüklüğü var. Bunu hissediyorlar.” 
 
MA / Necla Demir