'Yatağa aç girerken Efrin'de ne işimiz var?'

img

İZMİR - Hükümetin izlediği savaş politikalarından kaynaklı ekonominin kötüye gitmesinden yakınan İzmir’in semt pazarı esnafı, tepkilerini “İnsanlar gece yatağına aç giriyor. Türkiye’nin Efrin topraklarında ne işi var. Çözülmesi gereken sorun bu” diyerek gösterdi.

Olağanüstü Hal (OHAL) ile başlayıp, Efrin saldırısı ile devam eden politikalar sonucunda Türkiye ekonomisi krize her geçen gün biraz daha yaklaşır halde. Sürdürülen savaşa aktarılan devasa kaynak nedeniyle uzmanlardan gelen uyarılara rağmen, hükümet ve onu destekleyen kesimlerin söylemleri ekonominin savaştan etkilenmeyeceği yönünde. Ancak sokakta tablo oldukça farklı. 
 
Hayat pahalılığı karşısında halk düşük ücretlerle yaşamını idame ettirme çabası içerisinde iken, esnaf ise iş yapamaz durumda.
 
Ekonominin her geçen gün daha da kötüye gittiğini dile getirenler arasında İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Uzundere Mahallesi’nde kurulan semt pazarı esnafları da var. Pazar esnafı, politikacıların söylemleri ile ekonominin iyileşmediği görüşünde.
 
‘YATAĞA AÇ GİREN İNSANLAR VAR, ÇÖZÜLMESİ GEREKEN SORUN BU’
 
Emekli maaşı ile geçinemediği için pazarcılık yapmaya başladığını belirten pazar esnaflarından Orhan Sarıkaya, emeklilerin açlıkla boğuştuğunu dile getirdi. Hükümetin izlediği savaş politikalarından şikayetçi olan Sarıkaya, OHAL’in uzatılması ile allak bullak olan ekonomilerinin Efrin’e dönük saldırılarla daha da kötüleştiğini ifade etti. 
 
Çiftçinin ekip biçtiği ekinlerin artık para etmediğini, mazotun ise 5 buçuk liraya dayandığına dikkat çeken Sarıkaya, bu duruma dönük tepkisini “Türkiye’nin Efrin’le savaşa hiç girmemesi gerekiyordu. Türkiye’nin Efrin topraklarında ne işi var. İç ve dış politikalar yüzünden Türkiye bitti. Türkiye’de her gece yatağa aç giren insanlar var, Çözülmesi gereken sorun budur” sözleriyle dile getirdi. 
 
‘BU SAVAŞ ÇOK ANLAMSIZ’
 
Türkiye’de yoksulluğun tavan yaptığı bir süreçten geçildiğini kaydeden Sarıkaya, şunları söyledi: “Böyle bir süreçte bu kadar aç, yoksul insan varken, bu savaş çok anlamsız. İnsanların cebinde, elinde, avucunda yok. İnsanlar ürettiklerini satamaz hale gelmiş. Gidişat bize daha kötü günler yaşanacak gibi gösteriyor. Bizler yaşadığımız kadar yaşadık ama bizden sonra gelecek nesil ne yapacak. Basın da artık her şey yazamıyor, yazan ise cezaevine atılıyor. Bu savaşa artık bir son verilmesi gerekiyor.” 
 
‘BİZİM CEBİMİZDEN ÇIKIYOR’
 
Nirgül Bal ise, pazarda yemek ve tatlı satarak geçimini sağlamaya çalışan bir yurttaş.
 
Devam eden OHAL’e, şimdi bir de savaşın eklenmesi yüzünden ekonomik olarak en kötü dönemi yaşadıklarını ifade eden Bal, ses edemez hale getirildiklerini ekonominin dibe çekildiğini gözleriyle görebildiklerini ifade etti.
 
“Bu ülkeyi yönetenler sata sata ekonomi adına bir şey bırakmadılar” diyen Bal, “Pazarda bazen akşama kadar hiçbir şey satamaz hale geldik. Üretim yok, herkes aç. Savaş giderleri daha da çoğaldı. Bunlar da hep bizim cebimizden çıkıyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘BARIŞ OLSA HERŞEY RAYINA OTURUR’
 
Kendi ürettiği tarım ürünlerini pazarda satarak geçimini sağlayan Zübeyde Kara da, ekonomik sebeplerden dolayı emekli olduktan sonra pazarcılık yapmak zorunda kalanlardan.
 
Üniversiteyi bitiren oğlunun iş bulamamasından yakınan Kara, pazarda eskisi gibi iş yapamadıklarını kaydetti. Kara, “Ben burada çalışıp, çocuğuma harçlık veriyorum. Ekonomi düzgün olsa, o çalışmış olsa ben bunu yapmam. Barış olsa her şey rayına oturur. Biz barış işitiyoruz. Savaş olmasın, kimse ölmesin. Herkes eşit bir şekilde yaşasın. Ama ülke elden gidiyor kimsenin haberi yok” diye konuştu.
 
‘SAVAŞ PARASI HALKIN CEBİNDEN ÇIKIYOR’
 
Ekonomik krizin Efrin saldırısı ile birlikte daha da belirgin hale geldiğini söyleyen esnaflardan İsmail Gök ise, iktidar cephesinden yapılan aksi söylemlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
 
“Savaş oluyor. Bütün vergisi halkın cebinden çıkıyor. Türkiye’de herkes borçlu. Son zamanlarda pazar iyice boşaldı, kimse gelmiyor. Bu durum daha ne kadar devam edecek bilmiyoruz. Çözüm savaşa son verilmesinde” diyen Gök, tarım ve hayvancılığa daha çok destek verilmesini istedi.
 
MA / Ruken Demir - Ayşe Sürme