Hakkari’deki arıcılar, koronavirüs (Kovid-19) tehdidine karşı getirilen kısıtlamalar ve bölgedeki yağışlar nedeniyle zor günler geçiriyor. Köy minibüslerinin çalışmaması nedeniyle arılarının bulunduğu bölgeye ulaşmakta zorluk yaşayan arıcılar, gerekli bakımlarını yapamadıkları arıların zayıf kaldığını ve istenilen verimi alamadıklarını söyledi. 

 

KARA KOVAN YAPIYOR 

 

Çukurca’nın Gündeş (Mêrgan) köyünde ikamet eden Hasan Demir, yıllardır bölgede arıcılık yaparak geçimini sağladığını ve başka gelir kaynağının olmadığını ifade etti. Hem bal üreten hem kara kovan yapımını sürdüren Demir, “Koronavirüsten dolayı hayatımız epey zor geçiyor. Çünkü yıllardır yaptığımız arıcılık işini yapmakta zorlanıyoruz. Bir taraftan arıların günlük ve haftalık bakımlarını yapmak gerekiyor bir taraftan da arılarımız için ihtiyaç duyduğumuz kara kovanları yapıyoruz” dedi. 

 

Sabahın erkenden saatlerinde uyanarak, dere kenarlarında yetişen söğüt ağaçlarından fideler toplayan Demir, bu aralar sadece kara kovan yaptığını söyledi. Demir, “Toplayarak eve getirdiğim taze fideleri, önceden hazırladığım kalıba yerleştiriyorum. Gün boyunca bir kara kovan yapabiliyorum. Kovanların boyları kişinin isteğine göre değişebiliyor. Kimisi 4 karış isterken, kimisi de 5 karışlık kovanları tercih ediyor. Ben genelde 5 karış uzunluğunda, bir karış da genişliği olan kovanlar yapıyorum. Koronavirüs olmasından kaynaklı zaten köyden çıkamıyoruz. Bir de Ramazan ayı olması nedeniyle sadece bu işle uğraşıyorum. Kendi arılarımın ihtiyacı kadar yaptıktan sonra, kalanları da tanesi 80 TL’den satarak ailemi geçindiriyorum” dedi. 

 

BİR KOVANDAN 12 KİLO BAL

 

Bölgenin en değerli ballarının kara kovan balı olduğunu dile getiren Demir, “Bu kovanlardan elde edilen ballar en değerli ballardır. Çünkü bu kovanlara suni mum koyamıyorsun. Arılara şeker verme durumun yok. Arı bu kovanlarda her şeyi kendisi yapıyor. Havaların iyi olması durumunda her arı, her bir kovanda 10 ila 12 kilo bal veriyor. Bu balları da kilosu 150 ile 160 liradan satıyoruz” şeklinde anlattı. 

 

YASAKLAR VE YAĞIŞLAR 

 

Bölgenin önceki yıllara oranla daha fazla yağışlı olduğunu ifade eden Demir, arıların bu süre boyunca kovanlardan çıkmadığını söyledi. Arıların bu nedenle çok zayıf kaldığını belirten Demir, “Arıcılar, arılarını bizim bölgeye getiriyorlar. Ancak koronavirüs yüzünden ulaşımda sıkıntılar var. Yasaklardan dolayı askeriye bölgeye insanların gelişi engelliyor. Ve ulaşımda da sıkıntılar yaşanıyor. Arıya zamanında gerekli ilaç verme ve bakımları yapılamıyor. Bu da arıyı olumsuz etkiliyor, üretimi yarı yarıya düşürüyor. Tek umudumuz havaların önümüzdeki günlerde düzelmesi ve yasakların biraz esnetilmesidir” diye konuştu. 

 

Hakkari’de yaşayan Kadir Gündüz de sonbahar aylarıyla birlikte arılarını kente bağlı Gündeş (Mêrgan) köyüne götürdüğünü; ancak salgın nedeniyle konulan yasak ve kısıtlamalardan dolayı arılara zamanında ulaşmakta sıkıntı yaşadığını aktardı. Bölgede etkili olan yağışın etkilerine değinen Gündüz, şunları söyledi: “Her yıl arılarımızı kent merkezinden buraya getiriyoruz. Çünkü buradaki hava daha ılıman, kışı geçirmek için arıları buraya getiriyoruz. Ancak bu yıl uygulanan seyahat kısıtlaması yüzünden köye gelmekte sıkıntı yaşıyoruz. Servis bulamıyoruz. Bir de bu bölgede çoğu zaman köylere karantina uygulandığından, sıkıntı daha da artıyor. Ayrıca yoğun yağışlardan dolayı da arıya her gün bakım yapma şansınız kalmıyor. Yağışlı havalarda kovanları açamıyorsunuz. Hal böyle olunca arılar epey bir zayıfladı ve gerekli bakımları da yapılamadığından istediğimiz gibi değil.”