Ege ve Marmara'da hava kirliliği üst limitin 3 katına çıktı

img
İZMİR - Ege ve Marmara bölgelerinde hava kirliliğinin üst sınırın 3 katına çıktığı uyarısında bulunan Temiz Hava Hakkı Platformu, artan kirliliğin neden olduğu sağlık sorunlarına dikkat çekti. 
 
Temiz Hava Hakkı Platformu, haftalık olarak açıkladığı basın bültenini yayımladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalite İzleme Ağı verilerinin paylaşıldığı bültende, "3 Ocak Salı öğle saatleri itibariyle İstanbul Kağıthane, Göztepe, Sancaktepe gibi bazı bölgelerde hava kalitesi 'hassas' olarak raporlanmıştı. Esenyurt’ta ise yurttaşlar sağlıksız düzeyde kirli hava soluyorlardı. Özellikle Esenyurt’ta havadaki partikül maddenin (PM10) son 24 saatteki ortalama yoğunluğu Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) insan sağlığı için belirlediği metreküpte 5 mikrogram düzeyinin 6 katı, Türkiye’de yürürlükte olan hava kalitesi yönetmeliğinin sınır değerlerinin ise 5 katından fazla (265 µg/m3) olduğu gözlemlendi. Düzce’de ince partikül maddelerin (PM2.5) hava içindeki yoğunluğu Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığı için önerdiği üst limitin 10 katı daha yüksek gerçekleşti" denildi.
 
EGE VE MARMARA TEHLİKEDE
 
Sis ve hava kirliliğinin, Marmara Bölgesi’nin güneyine ve Ege’ye indiği belirtilen bültende, "Bursa, Balıkesir, Manisa ve Akhisar, İzmir merkez, Torbalı, Ödemiş, Aydın Nazilli ve Denizli’de özellikle PM10 ve PM2.5 değerlerine bakıldığında partikül maddeler için DSÖ’nün belirlediği üst sınırların kat kat aşıldığı gözlemleniyor. Örneğin Bursa, Balıkesir, Manisa ve Denizli’de PM10 (çapı 10 mikron ve daha küçük partikül maddeler) değerinin son 24 saatlik ortalaması DSÖ kılavuz değerinin 3 katına yakın. Hassas olarak kodlanan diğer yerleşim alanlarında da durum farklı değil" ifadelerine yer verildi. 
 
Partikül maddenin solunum, kalp-dolaşım ve sinir sistemlerine etkilerinin geniş olduğu kaydedilen bültende, şöyle denildi: "Kirli havanın yol açtığı sağlık sorunları ise şöyle sıralanabilir: Solunum sistemi sorunları; akciğer solunum kapasitesinde azalma, solunum sistemi savunmasının etkisizleşmesi ve solunum sistemi enfeksiyonlarına duyarlılık, solunum sistemi enfeksiyonlarında artış ve iyileşme süresinin uzaması, KOAH (kronik tıkayıcı akciğer hastalığı), astım, KOAH ve astım ataklarının gelişmesi, hastane acil servis başvurularında artış. Kalp-dolaşım sistemi sorunları; kanın akışkanlığında azalma, damar sertliği, hipertansiyon, kalp yetmezliği, akut miyokard enfarktüsü, kalp ritim bozukluğu ve buna bağlı ani ölüm. Sinir sistemiyle ilişkili sağlık sorunları; baş ağrıları, anksiyete, inmeler (felç), alzheimer hastalığı, parkinson hastalığı, nörogelişimsel hastalıklar. Çocuk sağlığı sorunları; düşük doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşit ve zatürre gibi solunum hastalıkları, zeka geriliği." 
 
KANSER RİSKİ
 
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun verilerini değerlendiren halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, bu kentlerde başta çocuk, yaşlı ve kronik solunum, kalp-dolaşım sistemi sorunu yaşayanların sokağa çıkmaması uyarısında bulundu. Sağlıklı insanlara da dış ortamda olabildiğince kısa süre kalmaları ve fiziksel aktiviteden uzak durmaları önerisinde bulunan Karababa, "DSÖ verilerine göre dış ortam hava kirliliği her yıl dünyada 4.2 milyon erken ölüme neden olmaktadır. Türkiye’de de durum çok ciddi. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hesaplamalarına göre her yıl hava kirliliğine bağlı 35-40 bin arası erken ölüm vakası yaşanmaktadır. Hava kirliliği başta kalp-damar ve solunum yolu hastalıklarına neden oluyor. Hava kirliliği, 2013 yılında DSÖ ve Uluslararası Kanser Ajansı (UKA) tarafından 'Grup 1 Kanser Nedeni' olarak tanımlandı" dedi.