İZMİR - Yıkılan Buca Cezaevi arazisinin konut ve ticari alan için yapılaşmaya açılmasına tepki gösteren Buca Cezaevi Özgürleştirme Platformu Üyesi Cuma Kolukısa, bu kararın ilçe için intihar olduğunu, ilçede nefes alacak yer kalmayacağını belirtti.
İzmir’in Buca ilçesinde yıkılan eski Buca Cezaevi’nin yerine ne yapılacağı konusundaki tartışmalar devam ediyor. 2020 yılında gerçekleşen İzmir depreminden sonra yıkım kararı alınan cezaevi, 2022 Mart ayında yıkılmaya başlandı. Fakat hiçbir önlem alınmadan yıkılan yapı ciddi asbest tehlikesi oluşturdu. Çevre örgütleri ve meslek kuruluşlarının itirazı ile durdurulan yıkım ardından tekrar başladı ve yıkım tamamlandı.
Ardından alanın yeşil alan olarak kullanılmasına dair eylemler başlarken, alanı devralan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın bölgeyi “Rezerv yapı alanı” olarak belirlediği ortaya çıktı. Bakanlık yaklaşık 80 dönüm olan alanın yüzde 70’ine konut, yüzde 20’sine ticari alan yapmayı planlarken, sadece yüzde 5’ini yeşil alana ayırdı. Bu plana itiraz eden Buca halkı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne itirazda bulundu. Ardından yürütmenin durdurulması için dava açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise Ekim ayında gerçekleştirdiği belediye meclisinde alanın rekreasyon ve toplanma alanı olarak kullanılması için plan değişikliği yaptı. Son olarak ise 20 Kasım’da alanda miting yapılması kararı alındı.
MÜCADELE YIKIMLA BAŞLADI
Buca Cezaevi Özgürleştirme Platformu Üyesi Cuma Kolukısa, cezaevinin şehrin ortasında kaldığı ve depremden kaynaklı yıkıldığını söyledi. Fakat yapının yıkıldıktan sonra yerine ne yapılacağı konusunda kafa karışıklığı olduğunu kaydeden Kolukısa, Buca Belediyesi eski Başkanı Cemil Seboy döneminde alanın ticari alan olarak projelendirildiğini aktardı. Bakanlığın ise alan için konut ve ticari alan olarak plan değişikliği yaptığını belirten Kolukısa, “Biz ise bu alanın yeşil alan olmasını istedik. Bu konuda cezaevi yıkılırken, Bucalılar olarak bir platform kurduk. Bu platformla alanın park yapılması için eylemler düzenledik. Bakanlık alanın yüzde 70’ini konut, yüzde 20’sini de ticari alan olarak projelendirdi. Buca halkı olarak karara karşı itiraz dilekçelerini topladık ve İl müdürlüğüne teslim ettik. Bu konuda hukuki davalarda açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu konuda imar değişikliği yaparak park alarak projelendirdi” dedi.
İLÇE NEFESSİZ KALACAK
700 binlik nüfusu bulunan ilçede nefes alacak yer olmadığını vurgulayan Kolukısa, şehrin ortasında böyle bir alanın kalmadığını kaydetti. Buranın da betona gömülmesini istemediklerini dile getiren Kolukısa, “Geçenlerde meydana gelen depremde insanlar, burayı toplanma alanı olarak kullandı. Bu yüzden buranın mutlaka yeşil alan ve deprem için toplanma alanı olmasını istiyoruz. Burası eğer imara açılırsa Buca’da nefes alacak yer kalmayacak. Yapılan araştırmaya göre ilçede kişi başına 3 metrekare yeşil alan düşüyor. Oysa bu gelişmiş ülkelerde 100-120 metrekareye kadar çıkıyor. Yine gençlerin, yaşlıların ilçe merkezinde oturabilecekleri bir yerde yok. Bölge park yapılırsa alana insanlar için toplantı merkezi ya da spor yapabilecekleri bir yerde yapılmış olur” diye belirtti.
TRAFİK VE KİRLİLİK ARTACAK
Buca’da trafik ve ulaşımın da büyük bir sorun olduğunu ifade eden Kolukısa, şöyle devam etti: “Buraya yapılacak konutlarla trafik iki katına çıkacak. Hava kirliliği artacak. Böylesi bir alan ilçenin başka yerinde yok. Bir tek burası kaldı. Buraya da göz dikip betonlaştırmaya çalışıyorlar. Arkasında büyük bir rant var. Bu planları çok gizli yapıyorlar. Anlaştıkları yandaş müteahhitlerle rant sağlamak için bu tür şeyleri yaptıklarını düşünüyorum. Açtığımız davada bunlar ortaya çıkacaktır. Bizde bunun takipçisi olacağız ve mücadelemizi sürdüreceğiz.”
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Küresel iklim krizinin konuşulduğu bir dönemde alınan bu kararı bir intihar olarak gördüğünü belirten Kolukısa, “Belki çok kısa vadede değil ama uzun vadede insanlar karbon salınımı ve çevre kirliliğinden dolayı sağlıklarını kaybedecekler. Bunun için doğaya daha fazla önem vermek gerekirken bu kadarcık bir alanı bile ranta çevirmek cinayettir. Bu konuda tüm İzmir halkına çağrımız var. Buradaki alana sahip çıkalım, betona gömülmesine müsaade etmeyelim” diye konuştu.
MA / Tolga Güney