İZMİR- İzmir'de yaşanan ekolojik talana karşı yürüyen ekolojistler, kentte yaşanan talanın sağlıklı yaşam hakkının ihlali olduğunu vurguladı.
İzmir'de bulunan ekoloji, emek ve meslek örgütleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne ilişkin Mimarlar Odası İzmir Şubesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Kentin ekolojik yıkımı ve talanına karşı nöbetteyiz" pankartının açıldığı açıklamada, "Dağlar servetimizdir", "Su yoksa yaşam da yok", "Sermaye Kültürpark'tan elini çek" ve "Talana der de" dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık "Havama, suyuma, toprağıma dokunma", "Doğa, yaşam, özgürlük" ve "İklimi değil sistemi değiştir" sloganları atıldı. Açıklamaya Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, kentte bulunan siyasi partiler ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Kurumlar adına basın açıklamasını Çevre Mühendisi Helil İnay Kınay okudu. Son yıllarda gerçekleşen çılgın projeler, izinlerle doğa ve yaşamın talan edildiğini kaydeden Kınay, "İzmir kentinin içme, kullanma ve tarımsal sulama havzalarında su yok, olan su kirli. En önemli şansı olan Çamlı Barajı projesi, Efemçukuru altın madenine kurban edildi. Aliağa, sanayi ve gemi söküm tesislerinden kaynaklanan kirlilik ile boğuşuyor. Bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayılarak yaşadığı 'Gelişim' sürecinde; her geçen gün yaşam alanlarını yitiren, kentin merkezindeki tek yeşil alan Kültürpark’ı koruyamayan İzmir kenti, Egenin İncisi olmaktan çok uzakta yeni bir geleceğe doğru hızla yol alıyor. 'Turizm Projesi', 'Planlama' adı altında; kalkınma, istihdam gibi sihirli kavramlar ile ilimizin ekolojik, doğal özellikleri korunması gereken Çeşme Yarımadası da ranta kurban ediliyor. Gaziemir 2007 yılında tespit edildiği ortaya çıkan radyoaktif atıklarla yaşamaya devam ediyor" dedi.
SAĞLIKLI YAŞAM HAKKI İHLALİ
Tüm bu gelişmelerin sağlıklı yaşam hakkının ihlali olduğunu vurgulayan Kınay, "Bu dönemde doğanın talanı ve emeğin sömürülmesi süreçleri tüm yıkıcı etkileri ile karşımızda duruyor. Ülkemizde ve kentimizde yurttaşlarımızın yaşam alanlarını ranta ve talana karşı korumak adına yaptığı mücadeleler; çevre sorunları ile toplumsal sorunlar arasında ayrılmaz bir ilişki olduğunu, çevrenin korunmadığı bir demokrasi olamayacağı gibi, demokrasinin olmadığı bir ülkede de çevrenin korunamayacağını göstermiştir.İzmir halkı, anayasal hakkını, sağlıklı yaşam hakkını, yaşam alanlarını, havasını, suyunu, toprağını korumak için mücadele ediyor" diye konuştu.
FORUM DÜZENLENDİ
Basın açıklamasının ardından Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinden Alsancak İskelesi’ne kadar yürüyüş düzenlendi. Burada kentte yaşanan çevre sorunlarına dair forum düzenlendi. Forumda söz alan yurttaşlar yaşanan talandan sistem ve iktidarın sorumlu olduğuna değindi.