Doğa talanına tepki: Yağma ve saldırılara sessiz kalmayın

img
ŞIRNAK - Doğa talanına ve saldırılara tepki gösteren Şırnaklılar, “Saldırılara ve doğanın talan edilmesine kimse sessiz kalmasın” çağrısında bulundu. 
 
Şırnak’ın Besta Bölgesi ile Cudi ve Gabar dağlarında 30 Nisan'da başlatılan saldırılar sürüyor. Saldırılar kapsamında asker kayıpları her geçen gün artarken, paralel olarak Cudi, Gabar dağlarıyla Besta bölgesinde asker gözetiminde korucular eliyle başlatılan ağaç kıyımı ve doğa talanı da sürüyor. Aynı zamanda Cudi Dağı eteklerinde bulunan Avgamasiya kevin, Serêdehlê ve Şilerît köylerine de 11 Mayıs’tan bu yana girişler-çıkışlar yasak. 
 
Doğanın talan edilmesi ve bölgede devam eden saldırılara tepki gösteren Şırnaklılar, yaşananlara karşı ses çıkarılması çağrısında bulundu. 
 
'DAĞLARIMIZ BOMBALANIYOR'
 
Besta bölgesi Avyan köyünden Fatma Kabul, 1992’de devletin koruculuk dayatması nedeniyle köylerinden göç ederek Şırnak merkeze yerleştiklerini söyledi. Kabul, köyde yaşamak istediklerini ancak imkanların el vermediğini ifade ederek, “Köyümüze dönüp orada yaşamak istiyoruz. Bugün bize yapılan bir işkencedir. Köydeki hayatımızı çok özledik. Ama şimdi de dağlarımızın ağaçları kesiliyor. Ağaçlarımızın kesilmesini, doğamızın talan edilmesini istemiyoruz. Bir yandan korucular ağaçlarımızı kesiyor, diğer yandan dağlarımızda saldırı yapılıyor. Köylerimize gidip pancar dahi toplayamıyoruz. Gittiğimiz zaman korucu ve askerler bizi engelliyor. Korucular neden bu ihaneti yapıyor? Birkaç kuruş için ağaçlarımızı kesiyorlar. Koruculara çağrımız şudur; ağaç kesimine artık son verin. Saldırılar ve ağaç kesimi son bulsun. Köylerimizi yakıp yıktılar, bugün de ağaçlarımızı kesiyorlar ve dağlarımızı bombalıyorlar” dedi.
 
'SESSİZ KALMAYIN'
 
Yurttaşlardan Derya Kabul, yıllar geçse de bir gün köylerine geri dönecekleri umudunu taşıdıklarını söyledi. Kabul, saldırılar kapsamında gerçekleşen ağaç kıyımına şu sözlerle tepki gösterdi: “Şimdi Besta'da bütün ağaçlar kesiliyor. Toprağımızı ve kentimizin talan edilmesini istemiyoruz. Öte yandan dağlarımızda da operasyon var. Operasyon ve doğa katliamı yapanlara sesleniyorum; Ellerinizi doğamızdan çekin. Cudi Dağı karşımızda ve her baktığımızda yüreğimiz yanıyor. Bu yağma ve operasyon karşısında kimse sessiz kalmamalı” çağrısında bulundu. 
 
90’LARIN POLİTİKALARI
 
1990’lı yıllardaki köy yakma politikasının hala devam ettiğini söyleyen Aysel Aydemir de, ağaç kıyımında yer alan koruculara tepki gösterdi. “Bu ne ahlaki ne de vicdanidir” diyen Aydemir, bu talana sessiz kalınmaması çağrısında bulundu. 
 
Federe Kürdistan Bölgesi’nde Türkiye’nin KDP iş birliğiyle sürdürdüğü saldırılara dikkat çeken Aydemir, “Barzani’yi kınıyoruz. Kürtlerle birleşmesi gerekirken, Kürt düşmanlığı yapıyor. Aramızda eşitlik ve birliğin olması gerekiyordu. Ama Kürt düşmanı olanlarla bir olmuş bize karşı savaşıyor. Yıllardır bizlere saldırı yürütülüyor. Savaş çözüm değildir. Kürdistan’ın her yerinde savaş var. Bu savaşla Kürtleri yok etmek istiyorlar. Kürt varlığına tahammülleri yok. Savaşın son bulması için tek çözüm Kürt birliğinin sağlanmasıdır. Bugün sesimizi yükseltmesek yarın geç olabilir” diye belirtti.   
 
'TOPRAKLARIMIZI BIRAKMAYACAĞIZ'
 
Saldırılara ve bu kapsamda gerçekleşen doğa talanına dikkat çeken yurttaşlardan Gülla Çevik, saldırılara karşı kamuoyunun sessizliğine tepki gösterdi. 
“Rusya, Ukrayna’ya saldırdığında tüm dünya ülkeleri ayağa kalktı. Bu devletler arasında Erdoğan’da hükümeti de vardı. Oradaki savaşa karşı olan bir hükümet, neden Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor? Neden bugün doğamız talan ve operasyonlarla yok ediyor. Ama biz hiçbir zaman kentimizi ve toprağımızı bırakmayacağız” dedi.