DERSİM - Çemişgezek ilçesinde köylüler, Usex köyünde yapılmak istenen gölete karşı çıkarken, Av. Barış Yıldırım ise, projenin hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, 2014’te aldığı kararla, Dersim’in Çemişgezek ilçesine bağlı Usex (Paşacık) köyünde “Çemişgezek Göleti ve Sulama Projesi” yapma kararı aldı. “Kamu yararı” gerekçesi ile yapılmak istenilen proje ile Çemişgezek ilçesinde bulunan 2 bin 60 dekarlık tarım arazinin sulanması amaçlanıyor. Göletin yapılacağı alanda yurttaşların yaklaşık bin dekarlık verimli bağ ve bahçesi su altında kalacak. Projenin hayata geçmesi halinde, köylülerin bağ ve bahçe ekebildiği alanın neredeyse yüzde 80’ni sulara gömülecek.
‘PROJE İPTAL EDİLSİN’
Köydeki yurttaşlar, yapılacak göletin yaşam alanlarını yok edeceği gerekçesi ile projeye karşı çıkıyor. Bu yıl yapılması planlanan projeye karşı köylüler geçtiğimiz yıl DSİ Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunarak projenin iptalini talep etti. Ancak DSİ, “kamu yararı”nı ileri sürerek köylülerin talebini reddetti. Ardından ise köylüler, projenin iptali için Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
Mahkeme süreci halen devam eden projeye ilişkin köylülerin açtığı davayı takip eden avukat Barış Yıldırım, projenin hukuka aykırı olduğunu söyledi.
ANAYASA'YA AYKIRI
Projenin yapılmak istenildiği alanın, Malatya, Elazığ, Bingöl ve Dersim bölgesinin 1/1000000 ölçekli çevre düzeni planında, tarım arazisi olarak yer aldığını belirten Yıldırım, Usex köyünün aynı zamanda heyelan alanı olduğunu söyledi. Projenin hayata geçirilmesi halinde jeolojik baskı sonucu heyelanın tetiklenebileceğini ifade eden Yıldırım, projenin can ve mal güvenliği noktasında yoğun risklere sebebiyet vereceğine dikkat çekti. Projenin Anayasa’nın 17’nci maddesinde güvence altına alınan “yaşam hakkı” ile 35’inci maddesinde güvence altına alınan “mülkiyet hakkı” açısından da ciddi riskler ve hukuksuzluklar barındırdığını kaydetti.
ÇELİŞKİ
Proje ile Çemişgezek tarım arazisinin bir bölümünün daha verimli hale getirilerek sulanmasının amaçlandığını kaydeden Yıldırım, “Fakat nasıl bir çelişki ise Paşacık köyündeki tarım arazileri de sular altında bırakılıyor. Burada durumdan da anlaşılacağı üzere kamu yararı yok. Proje Paşacık köyünün neredeyse tamamına maddi ve manevi zarar verebilecek nitelikte. Altı çizilmesi gereken noktalardan biri de; yöre halkının tamamı projeye karşı. Dolayısıyla burada belirtmek gerekirse, yöre halkının tamamen karşı olduğu projenin gerçekleştirilmek istenmesi de hukuka aykırı” diye belirtti.
AİHS’E DE AYKIRI
Projenin gerçekleştirilmek istenildiği alanda Alevilerin inancında kutsal sayılan birçok ziyaretin de bulunduğunu söyleyen Yıldırım, şöyle konuştu: “Proje yapıldığında bu kutsal alanlar da sular altında kalacak. Bu da Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile AİHS ve Anayasa ile koruma altına alınan ‘inanç özgürlüğü’ hakkının da ihlaline sebebiyet verecek. Bu nedenle projeden vazgeçilmesi gerekiyor. Zaten Çemişgezek bölgesi geçmişte hayata konulan Keban Barajı projesi ile yoğun olarak su altında bırakıldı. En verimli araziler sular altında bırakıldı. Eğer bu proje sulama amacıyla yapılmak isteniliyorsa uygun tekniklerle Keban Barajı’ndan su alınarak da araziler sulanabilir.”
ARAZİLER SU ALTINDA KALACAK
Kamu yararı gerekçesi ile Çemişgezek ilçesinde bulunan tarım arazilerin sulanmak istenmesi, diğer yandan proje ile yurttaşların tarım arazilerinin sular altında bırakılmasını “çelişki” olarak nitelendiren Yıldırım, “Paşacık köyünün neredeyse verimli tarım arazileri tamamı sular altında bırakılıyor. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Hakkında Kanun Hükümlerine göre mutlak tarım arazilerinin bu şekilde su altında bırakılması hukuksuzdur. Yine alanda köylülerin yüksek miktarda bahçeleri var. Köylüler, bu bahçelerde yetiştirdikleri meyveleri satarak da geçimini yapıyor. Bu bakımdan da hukuka aykırı bir süreçten bahsedebiliriz” dedi.
KÖY İNSANSIZLAŞTIRILACAK
Projenin gerçekleşmesi halinde ortaya çıkacak olumsuzluklardan bir diğer önemli noktanın ise “köyün insansızlaştırılması” olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Dolayısıyla sadece maddi açıdan değil manevi açıdan da kayıplar olacak. Projeden vazgeçilmesi gerekiyor, Şunu kesinlikle belirtebiliriz ki; projede kesinlikle kamu yararı yok” dedi.
MÜCADELE VURGUSU
Göletin yapılmak istenilen alanda bağ ve bahçelerinin sular altında bırakılacağını söyleyen köylülerden Yusuf Topçu, “Mantıklı olmak lazım. Bir kadim toprağı, kültürü yok edeceksin ve başkasının arazisini sulayacaksın. Açık ve net bir şekilde söylüyoruz; Bu Devlet Su İşleri ve devletin bilinçli yönelimidir. Buradaki temel amaç, köylülerin tarım arazisini sular altında bırakıp köylülerin buradan göçüp gitmesidir. Burada kesinlikle bir kamu yararı söz konusu değil. Amaç Çemişgezek’in tarım arazilerini sulamaksa, ilçenin altında akan Tahar Çayı’dan suyu çekip sulama yapsınlar. Yaşanmışlıklarımız, anılarımız, kültürümüz, sevincimiz var burada. Bu yaşanmışlıklarımız sular altına gömemeyiz. Buna hiçbir zaman razı olmayacağız. Bizler her şeye rağmen gölete karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Köyümüzün tarlalarımızın sular altında kalmasını istemiyoruz” şeklinde konuştu.
‘BAZILARI PARAYA KANMIŞ’
Hayatı boyunca Usex köyünde yaşayan 85 yaşındaki Kami Şakı isimli kadın, gölet istemediklerini belirterek, “Köylülerin çoğu bu göletin yapılmasını istemiyor ama bazıları paraya kanmış. O paralar onlara zehir zıkkım olsun. Para istemiyoruz, köyümüzü batırmıyoruz. Köyümüz zorluk çekti, açlık çekti, şimdi de köylülerin bulduğu ekmeğe mana olmak istiyorlar. Bizlere neden bunu yapıyorlar? Bu baraj yapıldığı takdirde tarlalarımız sular altında kalır, biz açlıktan ölürüz. Nereye gideceğiz? Böyle yapıyorlar ki millet kırılsın. Bizi buradan çıkarıp sürgün etmek istiyorlar” şeklinde konuştu.
GÖÇ
Göletin köye yararının değil zararı olduğunu belirten Serhat Yazar, “Faydası olan bir şey olsa amenna ama zarardan başka bir şey yok. Köyün en güzel yeri ve sular altında bırakılacak bu nedenle istemiyoruz. Şahsi olarak benim tarlam sular altında kalmıyor ama köylüler istemediği için onların yanındayım. Köyün arazisi, bağı, bahçesi sular altında kaldıktan sonra bizim burada kalmamızın bir anlamı kalmaz. Köyü terk etmek durumunda kalırız. Dolayısıyla göletin iptal edilmesini istiyoruz” talebinde bulundu.
DERELER HÜR AKMALI
Göleti istemediğini ve derelerin hür akmasını istediğini söyleyen Zeynep Karaca, “Bizler aşağıda bostan bahçe ekiyoruz. Bademlerimiz, meyve ağaçlarımız hep aşağıda. Bu gölet yapılırsa hepsi sular altında kalacak. Derelerimize dokunmasınlar. Biz köyde tarım yapamasak yaşayamayız” dedi.
RANT
Projenin rant projesi olduğuna vurgu yapan Müslüm Biçici de, şöyle konuştu: “Projenin amacı tamamen rant. Tarım arazisini sulamak gerekçesi ve ‘kamu yararı’ diyerek göleti yapıyorlar. Burada sulanabilir arazimiz var. Kamu saymıyorlar. Tarlalarımızı sular altında bırakıyorlar. Bu köy sol görüşlü ve Alevi kimliği taşıdığı için AKP tarafında hedef alınmış bir köy. Bunun en büyük mimarları aslen Çemişgezekli olan AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ile Çemişgezek Belediye Başkanı’dır. Bu köylüler halk değil mi? Neden kamunun bir parçası olarak algılamıyorlar. Amaçları rant ve kamu diyerek köylünün aklı ile dalga geçiyorlar.”
MA / Cengiz Özbasar