MUĞLA – TİP üyelerinin Bursa ve Hatay'dan başlayarak iki koldan sürdürdüğü “Zeytin Yürüyüşü” Muğla kent merkezindeki Sınırsızlık Meydanı'nda gerçekleştirilen “Doğada İnat Mitingi” ile sona erdi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyelerinin 23 Mart'ta Bursa ve Hatay'dan başlayarak iki koldan sürdürdüğü “Zeytin Yürüyüşü” Muğla kent merkezinde bulunan Sınırsızlık Meydanı'nda gerçekleştirdiği “Doğada İnat Mitingi” ile sona erdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan yönetmelik değişikliği ile zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerinde kullanılmasına olanak tanıyan karara karşı yapılan mitinge kentte bulunan siyasi parti, çevre örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaşlar katıldı.
Kent merkezinde bulunan Mehmet Ali Eren Parkı'nda bir araya gelerek miting alanına doğru yapılan yürüyüşte "Madene inat doğada inat ediyoruz" pankartı açıldı. "Zeytinime dokunma" ve "Kapitalizm ekolojik yıkımdır" dövizlerinin taşındığı yürüyüşte sık sık "Maden gidecek zeytin kalacak" sloganı atıldı.
'BÜYÜYEREK DEVAM EDECEĞİZ'
Mitingde ilk konuşmayı yapan TİP Muğla Ekoloji Bürosu Üyesi Efe Kurdaş, yerellerde verilen kararlı mücadeleler sayesinde siyasi iktidarın birçok kere çaresiz kaldığını vurguladı. Geçtiğimiz aylarda Aydın Germencik'te yapılmak istenen madene değinen Kurdaş, "Dağyeni köylülerinin sadece birkaç günlük, hep birlikte verdiği mücadele sonucunda MTA'ya 'Ekipmanları toplayın, sondajları sökün, köyü terk ediyoruz' demekten başka çare kalmadı. Tam 254 gündür, 780 dönümlük Akbelen Ormanı'na göz diken Limak Holding'e karşı İkizköylüler, cansiperane bir şekilde yaşam alanlarını koruyor. Bu mücadeleler bize gösteriyor ki halkın ve yerelin gücü, her yerde ve her zaman siyasi iradeden güçlüdür Yerel yönetimler ve merkezi yönetimler rant için ne yaparlarsa yapsınlar, bir arada, talanın olduğu her yerde yaşam alanlarımızı ve tüm canlıları korumak adına birleşe birleşe ve direnişimizi büyüterek devam edeğiz” dedi.
ZEYTİN ANAVATANI
Mitingide konuşma yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muğla İl Eş Başkanı Nihat Gençosman da şunları söyledi: "Zeytinin anavatanı olarak bazı kaynaklarda Maraş, Antakya, Mardin üçgeni söyleniyor. Anavatanı burası zeytinin. O anlamıyla coğrafyayı daha geniş almak önemli olacaktır."
'KÖYÜMÜZ YOK OLDU'
Aydın'ın Çine ilçesinde köylerine yapılmak istenen madene karşı mücadele eden ve evlerine silahlı saldırı düzenlenen Coşkun ailesinden Zeynep Coşkun da madenin çıktığı bölgenin eskiden çok sık ağaçlarla kaplı olduğunu dile getirdi. Ağaçların tek tek gözlerinin önünde kesildiğini ifade eden Coşkun, "Madenden biri annemle babama ateş etti, canlarını zor kurtardılar. Gelen Jandarma delilleri toplaması gerekirken maden şirketinin yanında oldu. Köyümde ülkenin en iyi 11. kaynak suyu çıkıyor. Madende yapılan patlatma sebebiyle damarlar yok oluyor" diye aktardı.
'DİRENMEK HAKTIR'
Mitingde son olarak konuşan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ise, "Enerji Bakanı olacak hadsiz, kanuna aykırı bir yönetmelik çıkarmaya çalışıyor. Kanun, 'Zeytine 3 kilometre uzaklıkta zeytinyağı yapmaktan başka hiçbir tesis kuramazsın' diyor. Bu toprakların kadim ağaçlarıdır o zeytinler. Kanunlar bunun için vardır. Hukuka aykırı emre karşı direnmek herkesin anasının ak sütü kadar helaldir. Türkiye İşçi Partisi olarak çıkardıkları bu ahlağa aykırı yönetmeliğe karşı gerekirse canımız pahasına zeytinlerimizi savunacağımıza söz veriyoruz. Bakın, 3'üncü Havalimanı’nı yapacakları için Kuzey Ormanları’nı katlettiler. Altın madenciliği yapacaklarını söylediler, Kazdağları’nı katlettiler. Neyse ki, yürekli direnişçiler vardı da bir tarafına tekmeyi vurup o Kanadalı şirketi yolladılar. HES diye kuruttukları derelerimiz, JES diye kuruttukları topraklarımız yetmedi. TOKİ dikmek için ayçiçeklerini kuruttular, bizi Ukrayna’dan ayçiçeğini 36 ay taksitle almaya muhtaç bıraktılar. Yetmedi, şimdi de gözlerini zeytinlerimize dikmiş durumdalar."
'SANDIĞA GÖMECEĞİZ'
Birlikte mücadele ederek bu talana izin vermeyeceklerini belirten Kadıgil, "Kazdağları’nda o şirketleri kovduğumuz gibi, Seferihisar’da o jeotermal şirketlerinin karşısına çıktığımız gibi, Gebze’de Anadolu Grubu’nun karşısına dikilen Yaykıl köylüleri gibi ve elbette o Topçu Kışlası’nı Gezi Parkı’na yaptırmayan milyonlar gibi o şirketlerin karşısına dikileceğiz! Yaptırmayacağız. And olsun yaptırmayacağız. Bütün bunların sorumlusu, bu ülkenin doğasını, hayvanını ve hatta insanını peşkeş çeken bu saray iktidarını ve onun ortaklarını ilk seçimde göndermezsek hepimize yazıklar olsun. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Şu zeytin dalının tek bir yaprağı etmeyecek bu iktidarı sandığa hep birlikte gömeceğiz" diye konuştu.
HALAYLARLA SONLANDI
Mitingde ayrıca Milas ilçesindeki Akebelen Ormanının kesilmek istenmesine karşı mücadele eden İkizköylülerin avukatı İsmail Hakkı Atal, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) temsilcisi, Yeşil Sol Parti Muğla Eş Sözcüsü Süreyya Türk, Dev Yapı İş Sendikası'ndan Güney Şirin ve Emek Partisi (EMEP) Muğla İl Yöneticisi Döndü Taka Çınar da birer konuşma yaptı.
Miting yapılan konuşmaların ardından halaylarla son buldu.