İZMİR - Maden yönetmeliğinde yapılan değişikliğe karşı mücadele eden ekoloji örgütleri temsilcileri, zeytinlikleri maden şirketlerinin talanından kurtaracaklarını söyledi.
“Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, 1 Mart tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra birçok kesimden tepki aldı. Yönetmelik değişikliği ile birlikte zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünün açıldığını belirten ekoloji örgütleri, bunun zeytinlik alanların talanı ve yok olması anlamına geldiğini kaydetti. Yönetmelik değişikliğinin ilk gününden itibaren özellikle Ege bölgesinde bir çok il ve ilçede bir araya gelen ekoloji örgütü ve yurttaşlar, değişikliğin iptal edilmesini talep etti. Yine başta İzmir ve Muğla baroları ve çevre örgütleri, yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı. Son olarak İzmir Güzelbahçe ilçesinde bir araya gelen 70 kurum büyük bir zeytin mitingi gerçekleştirdi. Katılımcı kurumların temsilcileriyle maden yönetmeliğini konuştuk.
ORTAK MÜCADELE
Mitingin çağrıcısı olan Ege Çevre Platformu Eşsözcüsü Doğu Işık, yönetmelik değişikliğinin Milas Akbelen Ormanı’nda yapılacak bilirkişi keşfine denk getirildiğini aktardı. Hemen ardından Yeniköy-Kemerköy Enerji şirketinin İkizköylülerden kamulaştırılan alanlardan çıkmasını istemesinin geldiğini kaydeden Işık,“Yönetmelik değişikliği aceleye getirilerek İkizköy’de uygulanmak isteniyor. Bu yönetmeliğin termik santralleri ve madenleri işleten iktidar yanlısı şirketlerin yolunu açmak için değiştirildiği görülüyor. Bununla ilgili eylemli mücadele ve hiçbir zaman vazgeçmediğimiz hukuki mücadele yolları var. Bu iki mücadele paralel olarak yürümesi gerekiyor. Bu konuda kamuoyu oluşturmak çok önemli. Ege bölgesinde birçok kentte etkinlikler düzenlendi. Zaten yönetmelik değişikliğine karşı yüzlerce dava açıldı” dedi.
Zeytinciliğin daha çok Ege bölgesinde yapılmasına karşın mücadelenin tek başına yürümeyeceğini aktaran Işık, yönetmelik değişikliğine karşı 7 bölgeden destek mesajları aldıklarını kaydetti. Çevre mücadelesinde hep birlikte olduklarını ifade eden Işık, yönetmeliğin bir an önce geri çekilmesi için ortak mücadele çağrısı yaptı.
‘REHABİLİTE ALDATMACA’
Burhaniye Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Süleyman Aydınbaş da, Türkiye’de 190 milyonun üzerinden zeytin ağacı olduğunu kaydederek, “Zeytin ağaçlarını kaldırıp altındaki madenin aranması kadar saçma bir şey olamaz. Bu yönetmeliğin iptal edilmesi gerekiyor. Biz de 1 Mart’tan itibaren bütün ekoloji örgütleri olarak bu yönetmeliği protesto ediyoruz. Yönetmelik ‘zeytinliklerin altında bir maden varsa, o madenin çıkarması için zeytin ağaçlarının oradan kaldırılması ve taşınması gerekebilir’ diyor. Madencilikten sonar alanın rehabilite edileceği söyleniyor. Bizim tecrübelerimle sabit ki zeytin ağaçları maden çıkartılan yerin toprağının niteliği değiştiği için aynı toprakta aynı verimi vermez. Bunun için bütün yurttaşları 190 milyon zeytin ağacına sahip çıkmaya çağırıyoruz” diye belirtti.
KAPİTALİST TALAN
İzmir Yeşil Gelecek Derneği Başkanı Meltem Işık, doğanın talanına “hayır” demek için maden yönetmeliğine karşı çıkmak gerektiğini vurguladı. Yine kapitalist talanın hız kazandığı bir süreçten geçildiğini kaydeden Işık, bu talana karşı mücadele çağrısı yaptı. Bu mücadelenin önemli ayaklarından birinin de maden yönetmeliği olduğuna işaret eden Işık, “Kapitalizmin doğayı talan edişine ‘dur’ demek ekosistemin kurtarılması için eylemdeyiz. Bunun için mücadeleyi büyütmeliyiz” diye konuştu.
ZEYTİN DAHA KAZANÇLI
Güzelbahçe Kültür, Çevre ve Kültürleşme Derneği Başkanı Tuğrul Şahbaz, yönetmelik değişikliğinin zeytinlik alanların talanı anlamına geldiğini kaydetti. Madenciliğin kolaylaşırken zeytinciliğin yok edildiğini kaydeden Şahbaz, “Çünkü ağaçları taşıma söylendiği gibi kolay bir işlem olmuyor. Bu nedenle yönetmeliğin geri çekilmesini istiyoruz. Zeytin ağaçlarının yüzyıllarca devam ettiğini ölmez ağaç olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla mesele kazançsa zeytinde daha çok kazanç var. Hem doğamızı hem de zeytinlerimizi koruyalım. Yönetmelik acilen geri çekilsin” ifadelerini kullandı.
‘ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’
İzmir Yaşam Alanları Platformu Yürütme Kurulu Üyesi İlyas Yaman, yönetmeliğin mantıkla izah edilebilecek bir yanının olmadığına dikkati çekti. Zeytin ağacının kadim bir ağaç olduğunu vurgulayan Yaman, şunları söyledi: “Zeytincilik ülkemizde ekonomik olarak çok önemli bir alanı kapsıyor. Elde edilecek enerji için zeytin alanları ortadan kaldırılmak isteniyor. Ülkemizde hiç mi aklı başında birisi yok. Bütün ülkeler zeytinin üretimi konusunda üreticiye teşvik verirken bizim zeytinleri katletme gibi bir lüksümüz yok. Elimizden gelen her şeyi yaparak dava açarak, sokak eylemleri ile zeytinleri kurtaracağız. Zeytinlere dokunmayın. Bu halk zeytinlerine dokundurmayacak. Mücadelemizi bunun üzerine kurduk ve bunu devam ettireceğiz.”
‘TALANA DUR DİYELİM’
Tüm Emekliler Sendikası Konak Şube Sekreteri Saadet Erkuş ise emeklilerin sadece kendi sorunlarına karşı duyarlı olmadığını belirterek, “Emekliler sadece emeklilerin hakkını değil doğanın kadınların haklarını da savunuyor. Emekliler bu ülkedeki tüm usulsüzlüklere karşı alanlarda. Bu ülke bizim. Bunun için herkesin bu soyguna, talana dur demesi lazım. Birlikte mücadele etmemiz gerektiğini vurgulamak istiyoruz” diye aktardı.
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf üyesi Ahmet Kaya da, “Her türlü ranta karşı doğamızı korumak için birlikte olmalıyız. Birilerinin çıkarı için değil halkın çıkarı için bu yönetmeliğe karşı çıkıyoruz. Halkın ranta, yolsuzluğa karşı ayakta durması gerekiyor. Bunun için tüm yurttaşları birlikte mücadeleye çağırıyorum” dedi.
MA / Tolga Güney