MERSİN - Kaçak bir şekilde işletilen plastik geri dönüşüm işletmelerinin sağlıklarını tehlikeye attığını belirten Şevket Sümer Mahallesi sakinleri, bu duruma kayıtsız kalan Akdeniz ve Toroslar belediyelerini bir an önce sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Doğası taş ocakları, enerji santralleriyle tahrip edilen ve tarım alanlarını yapılara açılarak, betonlaştırılan Mersin’de, çevre sorunları gelecek için ciddi tehdit oluşturmaya başladı. Yapılaşmaya açılan bölgelerde, denetimsizlikler nedeniyle oluşan çevre sorununa ise belediyeler duyarsız. Bu yerleşim yerlerinden biri de Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi. Yoğunlukta Kürtlerin yaşadığı mahalle, kaçak işletmeler nedeniyle yaşanılmayacak duruma geldi.
HASTALIKLARA NEDEN OLACAK
Akdeniz ve Toroslar belediyelerinin sınırları içerisinde yer alan mahallenin 5996’ncı sokağında bulunan bölge için 2016 yılında yapı ruhsatı verildi. Mahalle sanayi bölgesi olmamasına rağmen kimi işletmelere faaliyetlerini sürdürmeleri için izin verilirken, denetimlerin yetersizliğinden dolayı kaçak olarak faaliyet gösteren kimi işletmeler ise canlı yaşamını tehlikeye atıyor. Bölgede ruhsatsız bir şekilde işletilen plastik geri dönüşüm işyerlerinin yarattığı hava kirliliği, kanser, akciğer ve astım gibi hastalıklara davetiye çıkarıyor.
BELEDİYELER TOPU BİRBİRİNE ATTI
Kaçak çöp ve molozların da döküldüğü bölgedeki çocuklar, oyun alanlarının bulunmamasından dolayı da bu alanlarda zaman geçiriyor. Mahalleli, yetkililerden hem çevre kirliliğini ortadan kaldıracak önlemler hem de çocuklar için oyun alanlarının kurulmasını istedi.
Mahallede 2 buçuk yıldır yaşayan Mehmet Salih Bengi (41), sorunların çözümüne ilişkin birçok kez aradıkları büyükşehir ve Akdeniz belediyesinin topu birbirine attığını söyledi. Yaşadıkları bölgede hem çöp hem de plastik yakımı sorunu olduğunu dile getiren Bengi, belediyelerin herhangi bir önlem almamasına tepki gösterdi. Yakılan plastiklerin çevreye yaydığı kimyasal maddelerin evlerinin içerisine kadar geldiğini belirten Bengi, bunun da sağlıklarını tehlikeye attığının altını çizdi. Yetkililerin denetim yapmamasından kaynaklı çevreyi kirletenlerle sık sık gerginlik yaşadıklarını aktaran Bengi, “Mahallede yoğunlukta Kürtler yaşıyor. Kürt olduğumuzdan kaynaklı mı önlemler alınmıyor?” diye sordu.
ÜRETİM GECE YAPILIYOR
Mahallede 3 yıldır yaşayan Numan Salman da, bölgedeki çevre kirliliğine dikkati çekerek, “15 günlük bir çocuğum var. Sağlığından korktuğumuz için pencereleri açamıyoruz. Çocuğumun hava alması için gün içerisinde mecbur daha uzaklarda bulunan akrabalarımıza gönderiyoruz” dedi. Çevrelerinde plastik üretimi yapan işletmelerin olduğunu dile getiren Salman, özellikle üretimin gece saatlerinde yapıldığını ve bundan kaynaklı da pencerelerini açamadıklarını vurguladı.
ZEHİR SAÇILIYOR
Yetkililer tarafından ötekileştirildiklerini ifade eden Salman, şöyle dedi: “Kentin elit bölgelerinde acaba böyle bir sorun var mı? Burası zehir kokuyor. Biz Kürdüz, Aleviyiz ve yoksul olduğumuz için ötekileştiriyoruz. İllaki bu sorunların çözülmesi için Türk mü olacağız ya da elit yerde mi yaşamamız lazım. Biz insan değil miyiz? Neden buraya konut yapımına izin verdiniz? Ya bizim evlerimizi ya da işletmeleri yıkın. Çocuklarımızda kalıcı hastalıklar oluşacak. Çocuklarımızın ve bizim sağlımızda oluşacak olumsuz bir durumdan yetkililer sorumlu olacaktır. Nasıl bir vicdana sahipsiniz?”
MA / Mehmet Şah Oruç