ANTALYA - Artık geçinmekte zorlandıklarını belirten çilek yetiştiricisi Hüseyin Dakak, girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığını ve artık borçla üretim yaptıklarını söyledi. İşçiler ise, 12 saat karşılığında aldıkları 80 TL yevmiyenin yetmediğini dile getirdi.
Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Kadriye Mahallesi’ndeki seralarda çilek hasadı yetiştiriciyi sevindirmedi. Yıl içerisinde fırtına, hortum, dolu ve sel gibi doğal afetlerle karşılaşan sera sahipleri, hasattın maliyeti kurtarmadığını dile getirdi. İlk üretimin Aralık ayı başlarında kilosu 13 TL’den tarladan toplanan çilek şuan 7 TL’de satılıyor. İlçe genelinde yaklaşık 2 bin dönüm arazide çilek ekimi yapan çiftçiler, artan girdi maliyetlerine dikkati çekti.
NAYLON 16 TL’DEN 32 TL’YE ÇIKTI
Uzun yıllar önce Urfa'dan Antalya’nın Serik ilçesine yerleşen Hüseyin Dakak (40) adlı çiftçi, 15 yıldır bu işle uğraştığını, Ekim ve Ağustos aylarında çilek ekimi yaptıklarını belirtti. Dakak, bir dönüm araziyi 2 bin TL karşılığında kiraladıklarını, kendisinin de bu yıl 12 dönüm arazi kiralayarak çilek ekimi yaptığını anlattı. Çileğin sera ortamında yetiştirildiğini hatırlatan Dakak, sera yapımında kullanılan demir direklerinin önceki senelerde 60 TL’ye alırken bu yıl 80 TL’ye zor aldıklarını söyledi. Seranın üzerine örtmek için aldıkları naylonu daha önce 16 TL’ye aldığını şimdi ise 32 TL’den satıldığını ifade eden Dakak, bir dönüm çilek serası kurmanın maliyeti 25 ila 30 bin TL arasında değiştiğini kaydetti.
‘ARTIK GEÇİNEMİYORUZ’
Ektikleri çileğin fidesini Burdur’dan tanesi 75 kuruştan aldıklarının bilgisini veren Dakak, işçilerin fideleri tek tek tarlaya ekimini yaptığını anlattı. Fide ekiminden sonra gübreleme işlemine geçtiklerini aktaran Dakak, “Geçen yıllarda 25 kiloluk gübre çuvalını 200 TL’ye alırken şimdi 400 TL’ye alıyoruz. Her şey kat be kat arttı. Artık gerçekten geçimimizi yapamıyoruz. Sürekli borç altındayız. Her zaman borcunu bir sonraki seneye erteleyip öyle gidiyor” dedi. Devletin çiftçiye desteğinin olmadığını dile getiren Dakak, “Antalya’da yılda 3 defa fırtına oluyor. O fırtınalar sadece benim seralara 50 bin TL’lik zarar verdi. Hasar tespiti için gelen yetkililer daha sonra devletin para vermeyeceğini söylüyor ya da çok az bir para veriliyor. Geçen sene seramı hortum vurdu ve serayı düzleştirdi. 10 binlerce TL masrafım oldu devlet ise bin 900 TL zarar parası verdi. Her sene diğer seneden daha kötü geçiyor” diye konuştu.
YEVMİYE 50 TL
Günlük yevmiyeci olarak çilek seralarında çalışan Methiye İnan (35) da çalışma koşullarının zorluklarına dikkati çekti. Sabah ezanı ile birlikte güne başladıklarını ve ilk iş olarak evindeki hayvanları sağdığını anlatan İnan, daha sonra saat 7 gibi çilek toplamaya geldiğini söyledi. Öğlene kadar serada çilek topladıklarını ve bunun karşılığında 50 TL yevmiye aldığını beliren İnan, yıl boyunca durmadan çalıştığını ifade etti. Fatma Dakak (50) ise sabah saat 7’den akşam saat 7’ye kadar çalıştığını ve 80 TL yevmiye aldığını vurguladı. Ev kirası, elektrik, su ve mutfak gibi ihtiyaçları karşılamaya çalışırken aldıkları ücretin yetmediğini sözlerine ekleyen Dakak, “Her gün iş çıkmıyor. Bazen bir gün çalışıyoruz bir hafta evde yatıyoruz. 2 yıldır bu işi yapıyoruz. Daha önce Urfa’da memleketimde yaşıyordum. Ekonomik zorluklardan ve işsizlikten dolayı buraya geldik. Ekmeğimizi kazanmak için geldik” diye belirtti.
'HALE GÖRE 20 KURUŞ AZ'
Mahalle meydanında çilek mezatında (açık artırma yoluyla yapılan satış) çalışan Hatip Duygu (34) ise, çiftçilerin seradan topladığı çileği satın aldıklarını ve İstanbul, Ankara gibi metropollere gönderdiklerini söyledi. Toplanılan çileği hal fiyatına göre üreticiden 20 kuruş az aldıklarını belirten Duygu, şunları söyledi: “Şuan halde kilosu 7 buçuk TL’den alınıyor ama ürün satılması üzerinden yüzde 15 komisyon alınıyor. Yani üretici bin TL’ye sattığı ürünün 150 TL’sin komisyonculara vermek zorunda kalıyor. Bizler de haldeki fiyata göre 20 kuruş daha ucuz alarak üreticinin masrafını azaltıyoruz. Böylelikle üretici hem yüksek komisyondan hem de benzin parasından kurtuluyor.”
MA / Ömer Akın