Özkan: Libya'da kısa vadede çözüm yok

  • dünya
  • 09:04 8 Haziran 2020
  • |
img

İSTANBUL - ABD'nin Libya'daki Hafter güçlerine destek verip vermeyeceğinin Kasım'da yapılacak başkanlık seçimiyle netleşeceğini söyleyen Ortadoğu Uzmanı İslam Özkan, ülkede kısa vadede bir siyasi çözümün olası görünmediğini belirtti.  

Küresel ve bölgesel güçlerin hakimiyet arayışları ve müdahalelerinden kaynaklı, Libya’da yıllardır devam eden iç savaşın seyri içinden çıkılmaz bir hal aldı. Özellikle Türkiye’nin Suriye’de örgütlediği paramiliter güçleri Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) yanında savaşa sürüklemesi savaşın seyrini daha da karmaşık hale getirdi. Söz konusu adım, hem ittifakların keskinleşmesine hem de kaosun uzun süreceği yorumlarını beraberinde getirdi. Taraflar için askeri bir zafer kısa vadede mümkün görünmezken, uzmanlar askeri zaferin yanı sıra müzakerelerin de kısa vadede mümkün olmayacağı görüşünde. 
 
HAFTER'İN ÇAĞRISI
 
UMH Başbakanı Serrac 5 Haziran’da Türkiye’de AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada müzakere kapılarını kapatırken, aynı gün Hafter de Mısır’da bir takım temaslar gerçekleştirdi. Görüşmelerin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Hafter ve Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, ortak bir basın toplantısı düzenleyerek "Kahire Bildirgesi" isimli bir duyuru ile Libya’nın tamamında ateşkes çağrısı yaptı. Bu çağrı birçok Ortadoğu ve Afrika devleti ve Rusya'da olumlu karşılandı. 
 
Libya’daki gelişmeleri değerlendiren Ortadoğu Uzmanı İslam Özkan, taraflar için ufukta ne askeri zaferin ne de müzakere masasının görünmediğini kaydetti.
 
HAFTER HALEN GÜÇLÜ
 
Türkiye’nin müdahalesiyle UMH’nin ilerleyişinin ve Halife Hafter güçlerinin kurduğu üstünlüğün belli ölçüde bozularak, savaşın seyrinin değiştiğine dikkati çeken Özkan, Hafter güçlerinin halen ciddi bir güce ve desteğe sahip olduğunu ifade etti. Özkan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Rusya’nın Hafter’den yana olduklarını ve bu desteğin önemli bir güce tekabül ettiğine işaret ederek, UHM’nin de İtalya, İngiltere, Türkiye ve Katar tarafından desteklendiğini söyledi.
 
TRUMP KAZANIRSA HAFTER’İ DESTEKLER
 
En önemli aktörlerden biri olan ABD’nin halen belirsiz bir tutum sergilediğini belirten Özkan, “Kasım ayında Amerika’da seçimler var. Eğer Muhammet bin Zayit ve Muhammet bin Selman kesenin ağzını açarsa, Libya’nın kaderinin biraz da Amerikan seçimleriyle ve körfez ülkelerinin durumuyla yakından alakalı olabileceğini söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu. 
 
Trump yönetiminin seçimleri kazanması halinde Suudi Arabistan ve BAE’nin talebi üzerine Hafter’i destekleme olasılığının yüksek olduğunu dile getiren Özkan, “O zaman ABD kurumları istemese de Trump yönetiminin Hafter güçlerini desteklemesi gibi bir durum söz konusu. Şu anda net bir şey söyleyemiyoruz. Suudi Arabistan ve BAE parasal anlamda Trump’ı destek veriyor. Seçim biterse Trump da Hafter güçlerinin yanında olur. Eğer Kasım’da seçimleri kaybeder ve Demokrat Parti yönetime gelirse, dengeler tamamen değişebilir. Bu sefer Hafter güçlerinin büyük bir geri çekilişine ve belki de mağlubiyetine şahit olabiliriz” diye konuştu.
 
‘ABD SINIRLI İÇ SAVAŞA SESSİZ KALIR’
 
ABD’nin Libya’daki savaşın petrol fiyatlarını etkilemeyecek şekilde sonlandıracağının altını çizen Özkan, “Bunun yanı sıra DAİŞ’in yeniden ortaya çıkması ve sahada operasyonel bir güç haline dönüşmesi de ABD’yi rahatsız eder. Yani Libya’nın bölgesel ve küresel istikrarı etkileyecek bir noktaya gelmesine müsaade etmez. Fakat kendisini rahatsız etmeyen sınırlı bir iç savaşın sürmesine de ses çıkarmaz” dedi.
 
LİBYA HAKİMİYET İÇİN BİR KÖPRÜ
 
Özkan, Hafter destekçisi BAE ile Suudi Arabistan’ın bölgede Müslüman Kardeşler ve İslami örgütlere karşı savaş açtığını hatırlatarak, kendi hegemonyalarında bir Ortadoğu istediklerini belirtti. Libya savaşının da büyük ölçüde bu amaçla yapıldığına değinen Özkan, “Libya da bu anlamda bir köprü, bir geçiş. Aynı zamanda Afrika kıtasında kimin hakim olacağını netleştiren ve bunun kaderini belirleyecek olan bir yerde duruyor” ifadelerini kullandı.
 
DOĞU AKDENİZ DOĞALGAZINA ULAŞMA ÇABASI
 
Özkan, Türkiye’nin Libya’daki müdahalesinin sadece petrol ile ilgili olmadığını, esas olarak Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yataklarıyla ilgili olduğunu belirtti. Türkiye ve Trablus hükümeti arasında imzalanan "Deniz Yetki Alanları" anlaşmasının klasik bir anlaşma olmadığının altını çizen Özkan, bunun uluslararası düzeyde tanınmayacağını da sözlerine ekledi.  
 
AMAÇ MÜZAKERE Mİ SAVAŞ MI?
 
Trablus hükümetinin Hafter güçlerini tamamen yok edecek güce sahip olmadığını ifade eden Özkan, şunları söyledi: “Ama şu anda net bir denge kurulduğu kesin. Trablus sınırlarından Hafter güçleri uzaklaştırılıyor. Bunun devam edip etmeyeceği UHM’nin kararlılığı ve onu destekleyen ülkelerin de Libya’ya bakışıyla ilgili. Amaç burada tarafları masaya oturtmaksa o zaman şu anda belli bir askeri güç dengesi oluşmuş durumda. Ama eğer amaç hasmı bütünüyle yok etmekse o zaman daha ciddi bedellerin göze alınması gerekir."
 
UFUKTA ÇÖZÜM YOK
 
Kısa vadede Libya’da siyasi çözümün olası görünmediğine de ifade eden Özkan, şöyle devam etti: “Hafter güçlerini destekleyen BAE ile Suudi Arabistan ya da UHM’yi destekleyen Türkiye ve Katar barış istiyorlar mı bundan emin değiliz. Resmi açıklamalarına bakılırsa istiyorlar. Ama her iki taraftaki aktörler askeri bir üstünlük kurarlarsa müzakere masasında daha çok şeyler koparacaklarını hesaplıyorlar. Netice itibariyle Libya savaşı daha uzun sürecek gibi gözüküyor. Çok değişken bir durumla karşı karşıyayız. Kısa vadede bir müzakere masasının mümkün olmayacağını düşünüyorum. Her iki taraf için de bu geçerli.”
 
MA / İdris Sayılğan