CENEVRE - BM İnsan Hakları Konseyi’ne raporunu sunan “Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Ayrımcılık Üzerine Çalışma Grubu” kadınların yaşadığı yoksulluğun sistemik ve yapısal olduğuna dikkat çekti.
İsviçre’nin Cenevre kentinde 19 Haziran - 14 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, 53’üncü oturumuyla devam etti. Konseye raporunu sunan Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Ayrımcılık Üzerine Çalışma Grubu, kadınların yaşadığı yoksulluğun sistemik ve yapısal olduğuna dikkat çekti.
BM İnsan Hakları Konseyi'nin “Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Ayrımcılık Üzerine Çalışma Grubu”nun Başkanı Dorothy Estrada-Tanck, bugün ki oturumda, "Cinsiyete Dayalı Yoksulluk Eşitsizlikleri: Feminist ve İnsan Hakları Temelli Yaklaşımlar" temalı raporunu sundu. Raporda, dünya genelinde kadın ve kız çocuklarının yoksullukta aşırı oranda temsil edildiğine dikkat çekilirken, sistematik başarısızlıkların sonucunda, yoksulluk ve sosyoekonomik eşitsizliklerin kötü bir döngüye yol açtığı belirtildi. Raporda, Covid -19 salgınının ve diğer krizlerin bir nesilde ilk defa ülkeler arası gelir eşitsizliğini artırdığı, kadın ve kız çocuklarının da bu durumdan ciddi şekilde etkilendiği vurgulandı.
Estrada-Tanck raporda, Covid-19 krizinin, toplumlarımızdaki bakımın merkezi rolünün tanınmasını ve devletin piyasaya karşı kamusal politikaları tanımlama ve kaynak sağlama rolünün yeniden değerlendirilmesini teşvik ettiğini belirterek, ülkeler arasında ekonomik, sosyal ve kültürel hakların gerçekleştirilmesi için zengin ülkelerin düşük gelirli ülkelere yardımcı olma yükümlülüğüne de dikkat çekti.
KRİZ, KADIN VE ÇOCUKLARI ORANTISIZ VURDU
Estrada-Tanck kurula verdiği raporda, yoksulluğun kadın ve kız çocuklarını orantısız bir şekilde etkilediğini belirtti. Covid-19 ve diğer krizlerin sonucu olarak, ülkeler arasında gelir eşitsizliğinde ilk kez bir artış yaşandığı ve kadın ve kız çocuklarının bu durumdan ağır şekilde etkilendiğine değinerek, yoksulluğun, kadın ve kız çocukları üzerinde farklı ayrımcılık ve eşitsizlik biçimleri yarattığına yer verdi.
Raporda, yoksulluk ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet arasındaki ilişkiye de dikkat çekildi. Raporda, “Kadın ve kız çocuklarının işyerinde cinsel tacize, evde veya sokakta şiddete maruz kalması, onların emek piyasasına eşit katılımını engelleyebiliyor ve yoksulluk riskini artırıyor” denildi.
KIRGIZİSTAN VE MALDİV ÖRNEĞİ
Estrada-Tanck, Kırgızistan ve Maldivler'e gerçekleştirilen ziyaretlere değindi. Kırgızistan'da kadınların ekonomik olarak pasif nüfusun yüzde 70'ini oluşturduğunu ve cinsiyetlere dayalı ücret farkının tüm sektörlerde devam ettiğini belirtti. Estrada-Tanck raporunda Maldivler'de ise, kadınların hükümetteki temsilinin yüzde 35 olduğu, ancak kadınların karar alma ve liderlik pozisyonlarında önemli ölçüde eksik olduğunu belirtti.
Raporun ve konuşmanın ardından, oturum devletlerin konu ile ilgili görüşleriyle devam ediyor. Konuyla ilgili oturum süresince sivil toplum kuruluşları da söz alıp görüş bildirecek.
MA / Rüştü Demirkaya