ANKARA - Jîna Mahsa Amini'nin katledilmesinin ardından başlayan eylemlerin sürdüğü İran’da rejim, eylemleri sönümlendirmek için cezalandıracağı bir lider arıyor.
İran’ın başkenti Tahran’da Jîna Amini’nin katledilmesinin ardından Rojhilat Kürdistan’ında başlayan ve giderek yayılan direniş sürüyor. Rejim güçleri birçok kenti askeri üs haline getirse de protestolar devam ediyor. Eylemciler, her türlü baskı aygıtı kullanılmasına rağmen sokaklardan çekilmezken, İran hükümeti de tuhaf açıklamalarla dünya gündemine yer tutuyor. İran dışında da süren eylemlerde genel talep, yurt dışında lüks içinde yaşayan İranlı yetkililerin bir an önce bulundukları ülkelerden sınır dışı edilmesi.
REJİM CEZALANDIRACAK LİDER ARAYIŞINDA
İslam Cumhuriyeti, eylemin ilk günlerinden beri, siyasi parti temsilcileri, gazetecileri, sanatçıları ve hatta sporcuları, kısacası eylemlere liderlik edebilecek konumda olduğunu düşündüğü kişileri tutuklamaya devam ediyor. Ancak mevcut hareketin kendiliğinden olma özelliği, bu tutuklamaların eylemlerin sönümlenmesine neden olmasını engelliyor. Pek çok uzman da "Jin, Jiyan, Azadî" adını verdikleri hareketin bir “Liderinin” olmamasının hareketi bastırmayı çok daha zor hale getirdiğini söylüyor.
EYLEMCİLER SOKAKTAN ÇEKİLMİYOR
İran'daki eylemlerin 28’inci gününde, hükümet karşıtı protestolar İran genelinde devam etti. Kürt nüfusunun çoğunlukta olduğu kentler ve Kürdistan eyaletinde polisle sert çatışmalar yaşansa da, eylemciler sokaktan çekilmeyi reddetti. Kürt bölgelerinin yanı sıra başkent Tahran'da da pek çok mahallede halk ve rejim güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Tahran'daki eylemler belirli bir alanla sınırlı kalmadı. Kentin dört yanında Hamaney'e karşı sloganlar atılırken, çok sayıda kişi de pencerelerinden ve evlerinin çatılarından sokakta direnenlere sloganlarla destek verdi.
ÜLKE ÇAPINDA EYLEM ÇAĞRISI
Jîna Mahsa Amini'nin ahlak polisi tarafından katledilmesi ardından kurulan ve Tahran'daki eylemleri örgütleyen anonim bir grup olan Tahran Mahalleleri Gençliği, 15 Ekim Cumartesi günü için ülke çapında eylem çağrısı yaptı.
TÜM EYALETLERDE EYLEMLER SÜRÜYOR
Gençlerinin güvenlik güçlerine karşı direnişiyle tanınan Tahran yakınlarındaki bir şehir olan Karaj'da da rejim güçleriyle şiddetli çatışmalar yaşandığı bildirildi. Son günlerde şiddetli çatışmalara sahne olan Kirmanşah ve Sanandaj sokaklarında rejim güçlerinin ablukası ve çatışmalar sürüyor. Net bir sayı verilemese de hem rejim güçlerinden hem de direnişçilerden çok sayıda can kaybı olduğu bildirildi. İnsan hakları örgütlerine ulaştırılan videolara göre, Batı Azerbaycan eyaletinin Arak, Ilam ve Bukan şehirlerinde yoğun katılımlı eylemler gerçekleşti. Kürdistan eyaletinde, Jîna Amini'nin kenti Saqqez ve Baneh'te, internet kesintisi nedeniyle çok az görüntü elde edilebilse de, halkın rejim güçlerini durdurmak için sokakları ateşe verdiği bazı videolar, insan hakları derneklerine ulaştırıldı.
DÜNYANIN DÖRT YANINDA DESTEK EYLEMLERİ
İran'daki protestolara ek olarak, dünyanın dört bir yanında irili ufaklı destek eylemleri devam ediyor. Bu Cumartesi Almanya'nın Berlin kentinde, çevre ülkelerin de katılması beklenen büyük İran ile dayanışma mitingi gerçekleşecek. Mitinge on binlerce insanın katılması bekleniyor. Bu eylemlerde kullanılan İran bayrağının, "devrim" öncesinde kullanılan bayrak olması dikkat çekiyor.
İNTERNET KESİNTİSİ DEVAM EDİYOR
Birçok şehirde internet erişimi tamamen engellendi veya önemli ölçüde yavaşladı. Daha önce İranlılar için uydu internet sistemi Starlink'i etkinleştirme sözü veren SpaceX CEO'su Elon Musk, İran'da "bazı aktif terminaller var" dedi.
İHR: 28 ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜ
İran İnsan Hakları Merkezi'ne göre, ülke genelinde eylemlere katılan pek çok okul çocuğu tutuklanarak sorgulanırken, 28 çocuk da İran rejimi tarafından öldürüldü.
30 İŞÇİ TUTUKLANDI
İranlı Özgür İşçi Sendikası, bu sabah yaptığı açıklamada, Asolouye'de süren işçi grevine polisin saldırısı sonucu 30'dan fazla işçinin tutuklandığını duyurdu. Sendika yaptığı açıklamada Asalouye Petrokimya Otoyolu bölgesine polis yığınağı yapıldığını ve grevin engellenmeye çalışıldığını belirtti. Polisin yoğun baskısına rağmen sanayi kentinin tamamında grev devam ediyor.
TEPKİLER SONUCU KALDIRILDI
Tahran'daki Vali Asr Meydanı'ndaki hükümet duvarına aralarında Füruğ Ferruhzad, Pervin Etesami, Homa Rusta gibi kadınların da olduğu dev bir duvar resmi asıldı. Hayatta olan kadınlar, hükümete seslenerek, "Sizden nefret ediyoruz, bizim fotoğraflarımızı kullanamazsınız" derken, artık hayatta olmayan kadınların aileleri ise, resimlerin kaldırılmasını talep etti. Duvar resminde yer alan Fateme Motamedarya, sanal medyada bir video yayınlayarak, "Ben bu topraklarda öldürülen Mahsa, Sarina ve tüm çocukların annesiyim" dedi. Everest tırmanıcısı Farkhunde Sadegh da, İranlı eylemcilerle dayanışmasını, "Önünde bu ülkenin gençlerinin kanını döktüğünüz bu duvara fotoğrafımı asamazsınız" şeklinde ifade etti.
HOSSEIN RONAGHI'NIN DURUMU KÖTÜYE GİDİYOR
Canlı yayındayken evi basılan, bu baskından kurtulmayı başararak ertesi gün Evin Cezaevi'ne ifade vermeye giden İranlı aktivist Hossein Ronaghi, cezaevi önünde darp edilerek tutuklanmıştı. Darp nedeniyle iki bacağı birden kırılan Ronaghi, hiçbir tedavi görmeksizin cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Ronaghi'nin kardeşi Hassan Ronaghi, "İslam Cumhuriyeti kardeşim Hüseyin'i öldürmeye çalışıyor" dedi.
İRAN'DAN AB'YE TEHDİT MEKTUPLARI
Hamaney'in Kirman vilayetinin Rafsanjan kentindeki temsilcilik binasının kapısına, "Hamaney'e ölüm" yazılması yapılırken, İran rejimi, Avrupa Birliği (AB) diplomatlarına kınama ve yaptırımlardan vazgeçmezlerse "ikili ilişkilerin ayakta kalmayacağını" bildiren mektuplar gönderdi. AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Josep Borell'in de Çarşamba günü İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'dan benzer bir mektup aldığı POLITICO tarafından doğrulandı.
YARGITAY'DAN SERT CEZA TEHDİDİ
İran Yargıtay Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, Yargı Yüksek Kurulu'ndaki haftalık konuşmasında, eylemlerde tutuklanan kişilerin davalarına bakan yargıçlara seslenerek, eylemlerin "ana unsurları" olarak tanımladığı kişilere "zayıf cezalar" vermekten kaçınmaları talimatını verdi. Ajei, "Gereksiz sempati ve zayıf kararlar, halka ve geleceğe yönelik zulmün ana unsurlarıdır" dedi. Ejei daha önce de ülke çapında mahkemelere tutuklananların davalarını hızlandırma emri vermişti. Ejei geçen hafta konuşmasında "belirsizlikler, eleştiriler veya itirazlar varsa müzakereye hazır olduklarını” söylemişti. İrandaki eylemler birinci ayını doldurmak üzereyken, eylemlerin sönümlenmek yerine güçlenerek devam etmesinin devlet kademelerinde büyük gerginlik yarattığı belirtiliyor.
Geçen hafta, İçişleri Bakanlığı Güvenlik ve Polis İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Majid Mirahmadi, “ayaklanmalar mahallinde tutuklanan hiç kimse, hızlı bir şekilde görülecek olan duruşma zamanına kadar hiçbir koşulda serbest bırakılmayacak” uyarısında bulunmuştu. Ejei'nin açıklaması üzerine Mirahmadi, "iddialı ve caydırıcı cezalar verecek” açıklaması yaptı. Eylemlerin başladığı tarihten bu yana, net bir rakam verilemese de binlerce kişinin tutuklandığı belirtiliyor.
İRAN İÇİŞLERİ BAKANINDAN TUHAF İDDİALAR
İran İçişleri Bakanı Ahmet Vahidi ise, eylemlerin Siyonist örgütler tarafından örgütlendiğini öne sürerek, söz konusu kişilerin eylemcilere Molotof kokteyli atmaları için kişi başı 500 bin Toman verdiğini iddia etti. Ayrıca bu kişilerin yurt dışında eğitim gördüğünü ve ülke içindeki eylemcilere yurt dışından para gönderdiğini savundu. Hızını alamayan Vahidi, her eylemcinin hesabına 15 dakikada bir 25- 30 milyon Toman para havale edildiğini iddia etti. İran'ın kapsamlı bankacılık yaptırımları nedeniyle, paranın yurt dışından İran'daki bir banka hesabına nasıl yatırıldığına dair hiçbir açıklama yapmayan Vahidi, iddialarına ilişkin herhangi bir kanıt da sunmadı.
TUTUKLANANLARIN YAŞ ORTALAMASI 16
İran Parlamentosu Eğitim ve Araştırma Komisyonu sözcüsü Reza Hajipour, üniversitelerde başlayıp ilkokullara kadar yayılan grev ve eylemlerde çok az sayıda tutuklama yapıldığını iddia ederek, tutuklananların "yurt dışındaki düşman ağlarla iltisaklı" olduğunu ileri sürdü. Önceki hafta yaptığı açıklamada tutuklananların yaş ortalamasını 16 olarak açıklayan Hajipour, kendini yalanladığı açıklamada, kesin istatistik veremeyeceğini belirtti.
İRAN FÜZE SALDIRISINI SAVUNDU
İran Devrim Muhafızları'nın Irak Kürdistan Bölgesi'ne ağır füze ve SİHA saldırılarından iki hafta sonra İran İslam Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler heyeti, Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta Tahran "askeri güç kullanmanın kaçınılmaz hale geldiğini" iddia etti. Mektupta şu ifadeler kullanıldı: "Irak Kürdistan Bölgesi tarafından tekrarlanan protestoları takiben İslam Cumhuriyeti'nin terör saldırılarına uygun şekilde yanıt vermekten başka seçeneği yoktu."