ANKARA – İran’da casusluk iddiasıyla tutuklanan Dr. Ahmed Rıza Celali’in 21 Mayıs'a kadar idam edileceği belirtilirken, acil eylem çağrısında bulunan IHRNGO, idam cezasının şantaj aracı olarak kullanıldığını söyledi.
İran Öğrenci Haber Ajansı'nın (ISNA) ismi açıklanmayan bir yetkiliye dayandırdığı habere göre, "İran'da İsrail adına casusluk faaliyetlerinde bulunmak ve İranlı nükleer fizikçilerin öldürülmesinde rolü olduğu" iddiasıyla idam cezasına çarptırılan akademisyen Dr. Ahmed Rıza Celali’nin infazı 21 Mayıs'a kadar gerçekleştirilecek.
İran İnsan Hakları Derneği (IHRNGO), 4 Mayıs'ta yayınladığı yazılı açıklamayla acil uluslararası eylem çağrısında bulundu. Celali'nin idamına ilişkin haberin İran'da sayısız idama imza atmış ve İsveç'te savaş suçlarından yargılaması süren eski savcı Hamid Nuri'nin mahkeme gününe denk gelmesi üzerine IHRNGO, İran'ın idam cezasını başka ülkelere şantaj aracı olarak kullandığını ifade etti.
Açıklamada, "Hamid Nuri'nin İsveç'teki savaş suçlarından yargılanmasına tepki olarak planlanan infaz, İran İslam Cumhuriyeti'nin ölüm cezasını batılı ülkeler üzerinde bir gasp ve baskı aracı olarak kullandığını bir kez daha gösteriyor. IHRNGO, uluslararası toplumu bir kez daha Ahmet Rıza Celali'nin infazına karşı harekete geçmeye çağırıyor" ifadelerini kullandı.
İran İnsan Hakları Yüksek Konseyi Sekreteri ve İran Yargısının Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Kazem Gharibabadi, 2 Mayıs'ta İsveç'le bağlantılı kişilerin cezalarının infaz edileceği tehdidinde bulunmuştu.
Kasım 2020'de yayınlanan bir bildiride IHRNGO, ölüm cezasının kendisinin insanlık dışı olduğunu vurgulayarak, Dr. Celali'nin ölüm cezasının İran güvenlik görevlilerinin çifte uyrukluları casuslukla suçlayan komplo teorilerinin sonucu olduğunu ve bu yolla bu kişilerin zorla itirafta bulunmaya zorlanarak adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini belirtmişti.
SİYASİ ARAÇ OLARAK KULLANILIYOR
IHRNGO yaptığı çağrıda, "İran'daki İslam Devrimi sonrasında yüzlerce insanın idam kararında imzası bulunan bir devlet yetkilisinin İsveç'te gerçekleşen yargılamasına misilleme olarak Ahmed Rıza'nın idam edilmesi tehdidi, İran hükümetinin ölüm cezasını amaçlarına ulaşmak için siyasi bir araç olarak kullandığını gösteriyor. İran İnsan Hakları Derneği, uluslararası toplumun zamanında tepki vermemesi halinde Ahmet Rıza Celali'nin yaşamının ciddi bir riske gireceği konusunda uyarıyor" ifadelerini kullandı.
İran'da 2021 Ölüm Cezası Yıllık Raporu'na göre casusluk, düşman devletlerle işbirliği yapmak ve Allah'a düşmanlık suçlarından 13 kişi idam edildi.
ANNE CELALİ: İŞKENCE GÖRDÜ
Ahmed Rıza Celali, 24 Nisan 2016'da Karaj'a giderken İstihbarat Bakanlığı güçleri tarafından tutuklandı. Kendini suçlayıcı itiraflarda bulunması için fiziksel ve psikolojik işkenceye ve baskıya maruz kaldığı bakanlığın gözaltı merkezinde üç ay geçirdi. Baskı altındaki itirafları ulusal televizyonda yayınlandı ve mahkemede suçluluğunun kanıtı olarak kullanıldı. Celali'nin annesi, IHRNGO'ya başvurusunda şunları söyledi: "Ahmed Rıza'yı kendileriyle işbirliği yapmazsa İsveç'teki çocuklarını öldürmekle tehdit ettiler. Onu çok uzun bir süre boyunca hamam böcekleriyle dolu tek kişilik bir hücrede tuttular. Evin Hapishanesi'ndeki Koğuş 209'daki sorgulaması boyunca gözleri bağlı tutuldu ve sürekli olarak işkenceye maruz kaldı."
AHMET RIZA CELALİ KİMDİR?
Celali, Stockholm yakınlarındaki bir tıp fakültesi olan Karolinska Enstitüsü'nde çalışan İran-İsveç çift vatandaşlığı bulunan bir doktordur. Kriz yönetimi araştırmacısı olan Celali, ayrıca İtalya ve Belçika'daki üniversitelerde de ders veriyordu. Celali 2016'da Tahran Üniversitesi'nin resmi daveti üzerine İran'a gitmiş ve gider gitmez “düşman devletlerle işbirliği yapmakla” ve “casuslukla” suçlanarak, Tahran Devrim Mahkemesi tarafından tutuklanmıştı. Suçlama geçtiğimiz günlerde Yargıtay tarafından onandı.