HABER MERKEZİ - Kuzey Suriye operasyonunun uluslararası etkisini değerlendiren kıdemli analist gazeteci Boris Kalnoky, Avrupalıların çıkarı Kürtlerde değil, Türkiye’de olduğunu vurgulayarak, “Uzun vadede Suriye Kürt bölgelerinin fiili olarak daha büyük bir Türkiye'ye dahil edilmesi riskli bir stratejidir” dedi.
Türkiye’de uzun yıllar çalışan ve Ortadoğu’yu yakından takip eden kıdemli analist gazeteci Boris Kalnoky, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yapılan askeri operasyonun uluslararası etki ve dengesini Mezopotamya Ajansı (MA) için değerlendirdi. Die Welt, Weltwoche, Die Presse, Kleine Zeitung, Deutsche Welle ve Cicero için dış haber muhabirliği yapan yazar Kalnoky, Suriye’de tüm aktörlerin çıkarlarına uygun hareket ettiğine dikkati çekerek, Kürtlerin, Avrupalılar için önemli olmadığını, ABD’nin çok küçümseyici davrandığını, Rusya’nın Esad çıkarlarını kolladığını, İran’ın kendi Kürt sorunun çelişkisi içinde olduğunu ve Türkiye’nin varlığını arttırmaya çalıştığını dile getirdi.
TÜRKİYE’NİN ASIL AMACI VARLIĞINI ARTTIRMAK
“Suriye ihtilafındaki tüm yabancı aktörler elbette ki dağılmakta olan geniş ve potansiyel olarak tehlikeli bir ülkedeki çıkarları adına oradalar” diye belirten Kalnoky, Türkiye’nin asıl amacının ise, “Sınırını korumak istemesi mantıksız değil fakat amacı Suriye'deki varlığını ve etkisini arttırmak. Bu da elbette ki bölgesel bir güç olarak geçerliliğini de arttıracaktır” dedi. Türkiye’nin 3 milyon mülteciyi güvenli bölgeye yerleştirme isteğine dair de konuşan Kalnoky, “Kürtlerin azalıp, Arapların da artacağı gerçeğini göz önünde bulundurarak” bölgenin demografik yapısının değişeceğini hatırlattı.
GAZZE’DE OLDUĞU GİBİ…
3 milyon mültecinin oraya zorla barındırılmasının gerçekçi olup olmadığına dair sorumuzu yanıtlayan Kalnoky, İsrail ile Filistin arasındaki savaştan örnek vererek, “Onca insanı bu kadar yoksul bir bölgeye yerleştirmek ancak sınır güvenliği nedeniyle o insanlar başka hiç bir yere gidemiyorsa Gazze’de olduğu gibi işe yarayacaktır” diye belirtti.
‘ABD VE AVRUPA AKTİF OLARAK KARŞI ÇIKMIYOR’
Uluslararası güçlerin operasyondaki etkisi üzerine de değerlendirme yapan deneyimli gazeteci Kalnoky, “Kimse Türkiye'yi bu savaşa teşvik etmiyor ama Erdoğan, ABD ve Avrupa birliğinin bu duruma aktif olarak karşı çıkmayacağını hesap ediyor, diyebiliriz. Rusya Kürtlerin özerklik istediğini ve bu durumun Esad'ı zayıflattığını anlıyor. Bu da Rusya'nın çıkarına değil. İran'ın kendine ait başka bir Kürt sorunu var ve Türk özerkliğini de istemiyor” diye konuştu.
‘ABD ÇOK KÜÇÜMSEYİCİ DAVRANIYOR’
DAİŞ’in Kürtler tarafından yenilgiye uğratılmasının yarattığı etkiyi ve ABD’nin yaklaşımını da irdeleyen Kalnoky, şöyle devam etti: “IŞİD’in yenilmesinde ABD'nin etkili olduğunu düşünüyorum ama yine de Kürtler olmadan bu mümkün olmazdı. Bu açıdan bakınca ABD çok küçümseyici davranıyor diyebiliriz. Tekrar söylüyorum, aynı şey ilk körfez savaşı sonrasında da olmuştu. Fakat bu büyük güçlerin istediğidir zaten. Kürtler elbette ki bunu tecrübelerinden biliyor.”
‘AVRUPA’NIN ÇIKARI TÜRKİYE’DE’
Avrupa’nın tutumunu ayrıca ele alan Kalnoky, şunları dile getirdi: “Kürtler onlar için çok önemli değil. Çok küçük, çok uzak. Avrupa'nın bölgede istikrar dışında bir isteği ve ilgisi yok. Yalnızca orada istikrarı bozan bir silahlı güç istemiyorlar. Öte yandan istikrarlı ve refah içinde bir Türkiye'den çıkarlar var. Eğer bir noktada Türkiye, Kürtlerin özerklik isteği nedeniyle istikrarsızlaşacak olursa bu Avrupa için katastrofik (felaket etkisi) olacaktır.”
‘SURİYE’NİN NE OLACAĞINI BİLMİYORUM’
Suriye’nin bundan sonraki durumuna dair de fikrini belirten Kalnoky, “Öngörülebilir gelecekte yine bölgesel bir güç olmayacağı dışında Suriye'ye ne olacağını bilmiyorum. Bir noktada dağılacağı gerçeği tartışılmaz görünüyordu fakat belki Rusya ve İran (Kürt bölgeleri dışında) bir arada tutabilir” diye konuştu.
‘DİASPORADA PKK’Yİ GÜÇLENDİRMEKTE’
Türkiye operasyonun uzun vadede yaratacağı etkiye de vurgu yapan Kalnoky, şunları söyledi: “Uzun vadede Suriye Kürt bölgelerinin fiili olarak daha büyük bir Türkiye'ye dahil edilmesi - sınırları resmi olarak kalsa bile - riskli bir stratejidir. Bu, daha fazla Kürdün Türkiye'nin kontrol alanı içerisinde olacağı anlamına gelir ve Kürtler modern Türkiye için her zaman en büyük problem olmuştur. Aynı zamanda çok daha büyük bir diaspora yaratacaktır ve şimdi bile diaspora silahlı isyanı (PKK) güçlendirmektedir.”
MA / Sedat Yılmaz