Mazlum Doğan’ın ablası: Çağdaş Kawa'nın ruhuyla Newroz'a

img

DİYARBAKIR - Çağdaş Kawa Mazlum Doğan'ın ablası Serap Mutlu, kardeşinin yeşerttiği umutla herkesi 2022 Newroz kutlamalarına katılmaya çağırdı. 

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde yaşanan insanlık dışı uygulamalar ile teslimiyete karşı 21 Mart 1982'de 3 kibrit çöpünü yakma eylemiyle hafızalara kazınan Mazlum Doğan, yaklaşan Newroz'un önemli simgelerinden biri. PKK'nin öncü kadrolarından biri olan Doğan, gerçekleştirdiği eylemiyle günümüzün Çağdaş Kawa’sı olarak görülüyor. 
 
Doğan, 1956 yılında Dersim'in Mazgirt ilçesine bağlı Goman köyünün Seyidan mezrasında doğdu. Daha ortaokuldayken siyasete ilgi duymaya başlayan Doğan, Karaçoban ilçesinde dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e karşı yaptığı protestoda ilk kez gözaltına alındı. Birkaç günlük gözaltı sonrası serbest bırakılan Doğan, Dersim'de okurken işkence gördü ve okuldan uzaklaştırıldı. Ailesinin araya girmesiyle tekrar okula alındıktan sonra da Balıkesir-Savaştepe Öğretmen Okulu'na sürgün edildi. Mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nü kazanan Doğan, 1977 yılında daha ikinci sınıftayken üniversiteyi bırakıp PKK'ye katıldı. Doğan, 1979 yılının Kasım ayında Urfa ile Mardin arasında taksi ile yolculuk yaparken yakalandı. Gözaltına alınıp tutuklanan Doğan, Diyarbakır Cezaevi'ne konuldu. Doğan, buradaki işkence, teslimiyet, imha ve inkar politikalarına karşı 1982'nin Newroz gününde 3 kibrit çöpüyle ateş yakma eylemi gerçekleştirdi.   
 
YAŞAMINI HALKINA ADADI 
 
Kardeşi Doğan'ın mücadelesini anlatan Serap Mutlu, kardeşinin cezaevinde ağır işkence görmesine rağmen duruşundan taviz vermediğini belirtti. Abla Mutlu, sık sık "Dert etmeyin, güzel şeyler olacak" diyen kardeşiyle cezaevinde yaptığı görüşmelere değinerek, "Her gittiğimizde ağır işkence gördüğünü görüyorduk. Aslında aileleri gelmesin diye daha ağır işkenceler yapıyorlardı. Biz de 'onların taleplerini yerine getirin ki işkence yapmasınlar' derdik. Ancak o, 'Onların isteği bitmez. Her istediklerini yaparsak biteriz. Direnmeliyiz. Ancak böyle kazanabiliriz' derdi" diye kaydetti. 
 
Kardeşinin kendini Kürt halkının mücadelesine adadığına dikkati çeken Mutlu, bu duruma dair bir anısını şöyle anlattı: "Bir tartışmada annem ve babam, ona ailesine bakmasını ve ilgilenmesini istedi. Kardeşim de buna karşı 'Siz 5-6 kişisiniz. Ancak Kürtler bir halk. 10-200 kişi de değiller. Bu halka hizmet etmek istiyorum' dedi. Böyle de yaptı ve halkı için canını verdi."
 
UMUT OLDU
 
"Mazlum dönemin ruhuna göre hareket ederdi, nerede ne yapacağını bilirdi" diyen abla Mutlu, "Cezaevindeki işkenceyle Kürtlerin utanmasını ve tutuklulara yaklaşmaması isteniyordu. Teslimiyet ruhu da halk arasında çok yayılmıştı. Mazlum, 'Teslimiyet ihanettir' derdi. Fedai eylemiyle de direniş ruhunu diriltti ve umut oldu" dedi. Mutlu, şunları söyledi: "Mazlum halkı aydınlattı. Mazlum'un direnişi ve kazandırdıkları iyi anlatılmalı. Bu direnişi sahiplenmeli ve şehitlerimize sahip çıkmalıyız" dedi.  
 
Mutlu, her Newroz ateşi gördüğünde kardeşi ve kardeşinin arkadaşlarının aklına geldiğine işaret ederek, "Her yıl bu ateş büyümeli. Newroz katılımı daha da artmalı. Bu katılım cezaevlerine de yansır, dağa da yansır, diğer her yere de yansır" diye kaydetti.