AMED - Amed Barosu, İHD ve ÖHD Amed şubeleri son dönemde artan polis şiddetine ilişkin kendilerine yapılan başvurulara dair düzenlediği toplantıda vakalarda artış yaşandığı vurgulandı.
Amed Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed şubeleri, son dönemde artan işkence vakalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Amed Barosu Tahir Elçi Konferansı’nda düzenlenen toplantıda açıklamayı Amed Barosu İnsan Hakları Merkezi İşkenceyi Önleme Komisyonu Başkanı Serhat Kayaoğlu okudu. Savaş, siyasi buhran, Olağanüstü Hal (OHAL) gibi hiçbir koşul veya istisnai durumun işkence uygulanmasına gerekçe yapılamayacağını ifade eden Kayaoğlu, “Son dönemde başta bölgemiz olmak üzere, yurttaşlara dönük birçok işkence/kötü muamele uygulamaları ile karşılaştığımızı üzülerek belirtmek isteriz ” dedi. Son 2 ayda Kürdistan’da yaşanan protesto eylemlerine yönelik polis uygulamalarını hatırlatan Kayaoğlu, “Bu süreçte Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerine katılan yurttaşlara kolluk tarafından orantısız müdahale edilmiş. Bu müdahalelerde biber gazı, plastik mermi, tazyikli su, ters kelepçe, gözaltı aracında milliyetçi şarkı dinletme, yemek ile su vermeme ve fiziksel şiddet gibi işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden uygulamalar gerçekleştirilmiştir” diye belirtti.
‘TUTSAKLARA ARAMA ADI ALTINDA İŞKENCE’
Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 23 Aralık 2024 tarihinde tutsaklara “oda arama” adı altında işkence, tehdit ve hakaretler edildiğine ilişkin kurumlarına başvurular yapıldığını vurgulayan Kayaoğlu, “Buna ilişkin heyetimiz tarafından Diyarbakır 2 Nolu cezaevine ziyaret gerçekleştirmiştir. Başvurucular cezaevinde işkenceye maruz bırakıldıkları ve buna ilişkin rapor aldırmak istendiğini belirtmiş olmalarına rağmen yalnızca hapishane revirine götürüldüğü ancak doktorun darp ve cebire ilişkin herhangi bir rapor düzenlemediği anlaşılmıştır. Yine işkenceye maruz bırakıldığını beyan eden tutsaklar hakkında 2 ayrı disiplin soruşturması açıldığı tarafımıza aktarılmıştır. Yaşanan bu işkence/kötü muamele iddialarına ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulmuş olup, hukuki ve idari süreç tarafımızca takip edilmektedir” ifadelerini kullandı.
‘AİLE BİREYLERİNE DARP, CİNSİYETÇİ HAKARET’
Kayaoğlu, Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde 21 Aralık 2024 tarihinde içerisinde çocuk ve kadınlarında bulunduğu bir ailenin ikametlerinin bulunduğu sokakta rutin kontrol adı altında durdurulup, önce sözlü daha sonrasında da fiziksel şiddete maruz bırakıldığını da aktardı. Ailenin kendilerine başvuru yaptığını sözlerine ekleyen Kayaoğlu, başvuru üzerine Amed Barosu İnsan Hakları Merkezi İşkenceyi Önleme Komisyonu, Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi, Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi, İHD Amed Şubesi, ÖHD Amed Şubesi’nden oluşan bir heyet ile birlikte işkence ve kötü muameleye maruz bırakılan aile üyelerinin ziyaret edildiğini vurguladı.
Kayaoğlu, “Heyet tarafından olayın oluş şekli işkenceye maruz bırakılanların beyanları ve kamera görüntüleri eşliğinde tetkik edildiğinde; Ailenin ikametlerinin bulunduğu yerden yaklaşık 20-30 metre mesafede araçlarına yeni bindikleri esnada araç içerisinde bulunan 2 aile üyesi, sivil giyimli polis memurları tarafından durduruldukları, araç içerisinden indirildikleri, indirildikleri esnada kolluk görevlilerinin, kimlik kartlarını göstermediklerini, önleme aramasına ilişkin alınmış bir mahkeme kararını ibraz etmedikleri görünmektedir. Araçtan inen aile üyelerinin üst aramalarını TCK 120’inci maddede düzenlenen ‘Haksız Arama Suçu’nun maddi ve manevi unsurlarını oluşturacak şekilde agresif ve kaba bir tavırla gerçekleştirdikleri, araç içerisinde aile üyesine hediye edilmiş ve suç eşyası olarak kabul edilmesi hukuken mümkün olmayan bir sopaya cebren fiili olarak el koydukları, aile üyelerinin usule aykırı bir şekilde el konulan kişisel eşyasını talep etmeleri üzerine de aile üyelerine karşı işkence / kötü muameleye varacak şekilde şiddet uygulamaya başladıkları, sopa ve jop ile darp ettikleri, yakın mesafeden biber gazı sıktıkları, hakaret ve tehdit fiilerinde bulundukları görülmüştür. Olayı ayırmaya gelen kadın ve çocukların da bulunduğu aile üyelerine karşı da söz konusu fiilleri sürdürdükleri, kadınların ve kız çocuklarının göğüs bölgeleri tutularak, darp edilmeye çalışıldığı, cinsiyetçi küfürler edildiği, yüzlerine yakın mesafeden biber gazı sıkıldığı, biber gazına maruz bırakılan bir çocuk ve bir kadının bayıldığı, yine aynı şekilde biber gazına maruz bırakılan kadınlardan birinin olay sonrasında saatlerce 3 aylık bebeğini emziremediği, kolluk kuvvetlerince kadın ve çocuklara insan onuruna aykırı olarak ayrımcı ve cinsiyetçi saldırılar gerçekleştirildiği, hak arama özgürlüğünü kullanmak isteyen çocuklar karakola başvurduğunda ifadelerinin alınmadan karakoldan geri gönderildiği tespit edilmiştir” diye kaydetti.
‘CİNSİYETÇİ VE IRKÇI SALDIRI’
Aile üyelerinin darp, kötü muamele ardından gözaltına alındığını, ters kelepçe ile gözaltı aracında bekletildiğini dile getiren Kayaoğlu, “Zırhlı araç içerisindeyken polislerden birinin mağdurlara ‘Esad Suriye’de Kürtleri Prese atıyor, siz bize şükretmiyorsunuz’ şeklinde söylemlerde bulunduğu, işkenceye maruz bırakılan gözaltındaki aile üyelerinin hastaneye gittikleri esnada, olayda sorumlu kolluk kuvvetlerinin olay günü görevli doktorlarla iletişim kurduğu bununla birlikte; doktor-hasta mahremiyetini ihlal edecek şekilde muayene esnasında kötü muamelede bulunan kolluk görevlilerinin odada bulundukları gözlemlenmiştir” dedi.
Kayaoğlu, yaşanan bu olaya ilişkin olarak Amed Barosu, İHD Amed Şubesi ve ÖHD Amed Şubesi olarak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulduklarını ve bu tür vakaların hukuki sürecinin takipçisi olacaklarını kaydetti.