Eşme’de altın madeni içme sularını tehdit ediyor

img
UŞAK - Eşme’de siyanürle altın madenciliği yapan Kışladağ altın madeni nedeniyle içme sularının tehdit altında olduğunu belirten Uşak Barosu, AİHM’e taşıdıkları davanın devam ettiğini söyledi. 
 
Uşak Barosu, Eşme ilçesinde siyanürle altın madenciliği yapan Kışladağ altın madeni çevresindeki köylerin içme suyunun metalik renkte akmasına ilişkin adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, baro yönetiminin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Açıklamada konuşan Uşak Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Ekin Türkü Bülbül, Kışladağ Altın Madeni’nin 12 köyün ortasında bir yıkım merkezi haline geldiğini belirtti.
 
Madende bulunan ve "cehennem çukuru" olarak adlandırılan çukurun derinliğinin 500 metreyi geçtiğini aktaran Ekin Türkü Bülbül, "Her yağmur yağdığında metalik renkli sular yer altı sularımıza karışmakta, bu çukura bölge yeraltı suları dolmakta ve bu sular dışarıya basılarak insanımıza, doğamıza ve tüm canlılara zehir olmaktadır. Ormanlar, bitki örtüsü ve yaban hayatı yok olma seviyesine gelmiştir. Yüzlerce hayvan ölmekte, sakat doğum ve düşük yapmaktadır” diye belirtti.
 
AİHM DAVASI SÜRÜYOR
 
Kışladağ'da da İliç Çöpler’de olduğu gibi tonlarca cevher içeren taş ve toprağın üst üste yığıldığını dile getiren Ekin Türkü Bülbül, konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) olduğunu ifade etti. Kışladağ için verilen mücadeleye rağmen madenin her geçen gün büyütüldüğünü söyleyen Ekin Türkü Bülbül, "Ancak takipçisi olduğumuz hukuk mücadelesi hala devam ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Nisan ayında davacıların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Yargılama yeniden başlayacak. Bu süreçte insanımızın, doğanızın ve tüm canlıların haklarını savunmaya devam edeceğiz.”