İzmir'in Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren TARİŞ fabrikasında çalışırken Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Gıda Sanayi İşçileri Sendikası’na (Gıda- İş) üye oldukları için 7 işçi, 6 Kasım'da işten çıkarıldı. İşten atmaları protesto eden işçilerin başlattığı oturma eylemi 7’nci gününde devam ediyor. İşten atılan işçiler ve sendika üyeleri, sabah 08.00’de oturma eylemine başlayarak akşam saat 18.00’e kadar devam ediyor. 

 

'145 İŞÇİ'NİN 120’Sİ SENDİKALI'

 

Gıda-İş Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Gürsel Köse, işverenin kamuoyunu yanıltıcı bilgiler paylaştığına dikkat çekerek, 6 aydır fabrikada sendikal mücadele yürüttüklerini söyledi. Burada çalışan 145 işçiden 120’sinin anayasal ve demokratik haklarını kullanarak sendika üyesi olduğunu, işveren bu tercihi değiştirmeye çalıştığını belirten Köse, şöyle devam etti: “Biz işçi sendikasıyız. Onların önerdiği sendika Şeker İş Sendikası ya da başka sendika üye olmalarını istiyor. Anayasa’nın 51'inci maddesi açık bu ülkede yaşayan herkesin sendikaya üye olmak anasının ak sütü gibi helaldir diyor. Bırakın sendikaya üye olmayı bu iş yerinden işten çıkarılan 7 tane işçi arkadaşın yeni bir tüzük hazırlayıp yeni sendika kurma hakkı var. Yani bunun karşısında engel oluşturmak tehdit etmek Türk Ceza Kanunun 118'inci maddesine göre suçtur. Arkadaşlarımız neden sendikalı oldu. Ekmeklerini büyütmek için, çalışma koşulları ve yaşam koşulları daha düzgün olsun diye sendikalı oldu. Bu ülkenin anayasası ve uluslararası sözleşmelerin imza atmış İLO Sözleşmesi var." 

 

‘İŞ BARIŞI VE ÜRETİMDEN YANAYIZ'

 

İşverenin, işçi haklarına tahammüllü olmadığını ifade eden Köse, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şuan işten çıkarılan 7 arkadaşımız bu işin doğal önderleri ve ortaklarıdır. Bu 7 arkadaş içerideki 120 sendikalı arkadaşımızı örgütledi. İşveren bunu biliyor ve tespitini yapmıştı. O yüzden kapının önünde koydu. TARİŞ fabrikasının içinde işveren tarafından sorgu odaları oluşturulmuş ve geri kalan 113 üyemizi tek tek odalara çekerek ekmekleri ile tehdit ederek terbiye edilmeye çalışılıyorlar. TARİŞ işverene sesleniyoruz. Biz iş barışından ve üretimden yanayız. İşveren işten haksız ve hukuksuzca attığı 7 arkadaşımızı biran önce işe geri almasını talep ediyoruz. Eğer işveren taleplerimize cevap vermese eylemimiz devam edecektir. Bizim içeride 1 üyemiz dahi kalmasa da bu işten attıkları işçiler işbaşı yapana kadar mücadelemiz devam edecek. Çünkü biz haklıyız. İşçiler şunu biliyor, bizim örgütlü olduğumuz hiç bir iş yerinde işverenin dedikleri olmadı. İşverenle oturup kapı arkasında birebir pazarlık yapmayacağımızı biliyor. Bizim şöyle bir ilkemiz ve düşüncemiz var. Tüzüğümüzde açık biz iş yerinde yapılacak olan tüm çalışmaları iş yerindeki işçi temsilcileriyle ve komitelerle karar alıp hayata sunduğumuzu hepsi biliyor. Biz işçinin evet demediği hiç bir şeyin altına imza atmayacağımızı bildikleri için tercihini diğer sendikalardan kullanmak istemiyor."

 

'KİTLESEL BASIN AÇIKLAMAMIZ OLACAK'

 

TARİŞ'in geri adım atmaması halinde DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun da katılacağı kitlesel basın açıklaması yapacaklarını dile getiren Köse, emek örgütlerinin ve siyasi partililerin de desteklerini beklediğini söyledi. Köse, sözlerini şöyle tamamladı: "Şimdi el ilanları hazırlıyoruz. TARİŞ'te işverenin işçilerin işten atılmalarını niçin yaptığını hem halkımıza hem de demokratik kitle örgütlerini ileteceğimiz el ilanları hazırlanıyor. Halkımızı kalabalık olduğu yerlerde tüm işçi arkadaşlarımıza yaşananları anlatacağız. TARİŞ'in içerisinde üretici birlikler var. Buranın asıl sahipleri onlar. Bu üretici birlikleri bize 'ne yapabiliriz' diyor. TARİŞ yönetim kurulunun yaptığının doğru bulmadığını ve tavsif etmediklerini belirterek bizimle birlikte olduklarını söylediler. Önümüzdeki günlerde buradaki hareketi biz ortaklaştırıp birlikte başarıya ulaştırmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Tüm halkımızı özellikler demokratik kitle örgütlerini sendikalar odaları buraya dayanışma içerisinde birlikte olmaya çağırıyoruz." 

 

‘KONU ADLİ MAKAMLARA İNTİKAL ETMİŞTİR’

 

Öte yandan 7 Kasım’da TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin kurumsal iletişim birimi tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Yürütülen işlemlerin sendikalaşmayla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Nitekim görevi sona eren personelin sendikalı, sendikanın ise yetkili olduğuna dair kurumumuza herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştır. Buna karşılık yetkili olmayan sendika, çalışanlarımızı iş yerini işgale teşvik etmiş, kurumumuz önünde çalışanlarımızın içinde olmadığı eylem grupları oluşturmuştur. Konu adli makamlara intikal etmiştir.” 

 

İşverenin sendika üyelerini sürekli işten atmakla tehdit edilmesi üzerine 9 Kasım tarihinde sendika temsilcileri de, işveren hakkında İzmir Karşıyaka Savcılığına suç duyurusunda bulundu. 

 

MA / Ruken Demir