Hakkarililer, kentten milletvekili seçilen ancak hala tutuklu olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven'in serbest bırakılmasını istedi. Ömer Namoğlu, Güven’in iradeleri olduğunu belirterek, önce serbest bırakılmasını istedi. Namoğlu, “Milletvekili Meclis’te parlamenterlik görevini yerin getirmeli. Bu dava, hukuki değil; siyasidir. Yapılanları kabul etmiyoruz. Böylesi bir uygulama sadece Türkiye’de var. Seçilmiş biri tutuklu olsa milletvekili seçildiğinde özgür kalıyor. Ama burada böyle bir şey yok. Neden irademiz rehin tutuluyor?” diye sordu. 

 

‘LEYLA GÜVENİN TEK SUÇU BARIŞ İSTEMEK'

 

Recep Aktaş da, “Doğru söyleyen ve doğrunun peşinde giden herkes her zaman suçludur, her zaman tutuklanmaya mahkumdur. Leyla Güven'in tek suçu, barışı savunmak ve ölümün önüne geçmek için açıklamalarda bulunmaktır. Yapılan açıklamalar, Türk ve Kürt halkının ölmemesi ve zulme uğramaması içindir. Bu açıklamalar insanidir, hukukidir ve hiçbir suç unsuru da yoktur. Olup biten tek şey, yapılan açıklamaların birilerinin hoşuna gitmemesidir. Son dönemlerde bu durumda olan birçok yöneticimiz parlamenterimiz ve belediye başkanımız tutuklandı. Bizler, başta Selahattin Demirtaş ve belediye eşbaşkanlarımız olmak üzere, tüm yönetici ve parti üyelerimizin bizlerin iradesi olan Leyla Güven'in serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi. 

 

‘DEVLET TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ'

 

Yüksekova'da yaşayan Gülçin Karaburk da, Güven'in cezaevinde tutulmasının sebeplerinden birinin Hakkari'nin kadın iradesine karşı devletin tahammülsüzlüğü olduğunu belirterek, "Daha önce Selma Irmak'a yüksek bir oy çıkararak Meclis’e gönderdik. Ancak hem cezaevine atıldı hem de milletvekilliği düşürüldü. 24 Haziran'da Gever halkı yüksek bir oyla yine kadın iradesine olan bağlılıklarını dile getirdi. Lakin gelinen aşamada bu iradeye karşı olan tahammülsüzlüğün tekerrür ettiğini görüyoruz" dedi. Tutuklu bulunduğu için cezaevinde seçim çalışması yürütmek zorunda kalan Güven adına Hakkari ve ilçelerinde kadınların yoğun bir çalışma yürüttüğüne dikkat çeken Karaburk, en kısa zamanda Güven'in aralarında olması gerektiğini söyledi.

 

'HALKIN İRADESİNE SAYGI DUYUN'

 

Gulê Polat da, seçimde bir milletvekillerinin gasp edildiğini, bir milletvekilinin de  cezaevinde tutulduğunu söyledi. Polat, daha önce seçilen Abdullah Zeydan ile Selma Irmak'ın da halen cezaevinde bulunduğunu hatırlattı. Polat, Güven'in sokağa çıkma yasaklarından önce ve sonra birçok kez ilçeye gelerek Yüksekova halkının yanında yer aldığını belirterek, "Leyla Güven sürekli Gever'de bulunarak bizimle dayanışma içinde olan bir milletvekilli. Gever'de kadınlar başta olmak üzere hepimiz onu çok seviyoruz. Bundan kaynaklıdır ki zaten Gever yüzde 82 oy çıkardı. Zaten HDP, 49 bin AKP ise 7 bin oy aldı. Polis ve asker oylarını çıkartırsak yüzde 95'lere kadar HDP oy almış oluyor. Gever halkı yüzde 95 oy ile seçtiği Leyla Güven'i istiyor. Onu serbest bırakın. Kadın iradesini serbest bırakın. Hakkari halkının iradesine saygı duyun artık" ifadelerini kullandı.

 

'MAHKEMELER SARAY'A BİAT ETTİ'

 

Seçim süreci boyunca Hakkari’deki bütün kadınların ve gençlerin Güven’in sesi olduğunu belirten HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede de, “Bu halk, 24 Haziran'da Leyla Güven'i, kendi sesleri olması için seçti. Ancak mahkemeye bakan hakimler önce tahliye sonra yine tutuklama kararı çıkardı. Onlar da ortada hukuki bir durumun olmadıklarını iyi biliyor. Ama muhtemelen onlara yukarıdan, Saray’dan bir emir geldi ve Leyla Güven'in tutuklanmasının devamına karar verildi. Normal süreçlerde seçilen bir milletvekilinin yargılanması derhal durdurulması gerekirken burada böyle bir durum yok. Uygulama, Leyla Güven şahsında bütün Hakkari halkına yapılan bir hakarettir. Zindanda tutulan Hakkari halkının iradesidir. Biz bu hukuksuzluğun bir an evvel sona ermesini istiyoruz. Leyla Güven’in bir an önce gelip Hakkari halkı adına Meclis çalışmalarına katılması gerekiyor. Mahkeme burada ciddi bir hukuk skandalına imza atarak Saray’a biat etmiştir” dedi.