Güvenlik soruşturmasına takılan işçi 7 gündür açlık grevinde

img

İZMİR – Bornova Belediyesi’nde “Güvenlik soruşturması” gerekçesiyle atılan Ahmet Işıkoğlu, 7 gündür işyeri önünde açlık grevinde. Kurtuluşun sınıf dayanışmasında olduğunu belirten Işıkoğlu, “Beni ve ailemi açlığa mahkum etmek istediler ama biz işçiyiz ve onlardan daha güçlüyüz” dedi. 

Bornova Belediyesi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki işinden atılan Ahmet Işıkoğlu, iş yerinin önünde başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi 7’nci gününe girdi. 6 yıldır kurumda danışmanlık yapan Işıkoğlu, 1986 yılında Türkiye Devrimci Komünist Parti (TDKP) üyesi olduğu ve hakkında 3 yıl hapis cezası verildiği için işten atıldı. 
 
‘SİZDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ’
 
Eşinin çalışamadığını ve iki kızının olduğunu anlatan Işıkoğlu, işten atılmasının üzerinden bir ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen çok ciddi ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladıklarını ifade etti. Işıkoğlu, “Kiramı ödeyemedim, muhtemelen gelecek ay ev sahibi kapıya dayanacak. Çocuklarımıza bunu yansıtmamaya çalışıyoruz; ama çocuklar yine de durumu fark ediyorlar. Onlar da benimle beraber öfkeleniyorlar, bu durumu haksız buluyorlar. 8 yaşındaki kızım, ‘Baba diyelim ki seni 5 yıl işe almasalar, 5 yıl aç mı kalacaksın’ gibi sorular soruyor. İç dünyasında yaşattıklarını bilmiyor ama kızımın da korktuğu çok belli. Umarım bir an önce daha insanca bir hayat kurarız. Bu duruma karşı bugüne kadar olduğundan daha fazla direneceğim, daha fazla işçiyle emekçiyle bir araya gelmeye çalışacağım. Biz işçiyiz ve güçlüyüz. Sizden daha güçlüyüz, çünkü hayatı biz üretiyoruz ve bir gün mutlaka biz kazanacağız. Onlar beni ve ailemi açlığa mahkum etmek istediler ama ben bu eylemimle onları açlığımda mahkum edeceğimi düşünüyorum” dedi.
 
‘BU ZORBANIN DA SONU GELDİ’
 
Hileye başvurarak iktidara gelen AKP’nin işçi, emekçi ve halk düşmanı olduğunu ve her kesime karşı bir savaş başlatıldığını belirten Işıkoğlu, “Ama her tiranın, her diktatörlüğün ve her zorbanın sonunun geldiği gibi bugün de zorbaların sonunun geldiğini görebiliyoruz. Seçimleri erkene almak zorunda kaldılar, ama adil bir seçim değil, eşit bir seçim değil. En trajik olan durum ise milyonlarca Kürt seçmenin cumhurbaşkanı adayının tutsak olmasıdır. Bu bile aslında her şeyi anlatıyor” diye konuştu.
 
‘İŞÇİLERİN KURTULUŞU İŞÇİLERDE’
 
İşçilerin sürekli kötü koşullarla baş başa bırakıldığını dile getiren Işıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım tarihin en kötü dönemini yaşıyor, hayvancılık yine öyle. Yani yaşamın neresinden bakarsanız bakın, AKP 16 yıllık süreçte yaptığı icraatlarıyla bu ülkede çok ciddi bir tahribat yarattı. Her şeyden öte, bu toplumda yarattığı kutuplaşma ve değer yitimi belki bizim 100 yılda tahmin edemediğimiz noktaya getirildi, bu yüzden bence ‘Tamam’ artık. İşçiler direnmeliler ve mücadele etmeliler, çünkü onların kurtuluşu onlardadır.”
  
‘BİR ARAYA GELMEKTEN VAZGEÇMEYİN’ 
 
Korkmanın, vazgeçmenin ve geri durmanın hiçbir sorunu çözmediğini vurgulayan Işıkoğlu, “Zulüm halka halka bize doğru geliyor, lütfen değerlerinizden, bir araya gelmekten vazgeçmeyin. Ve bundan korkmayın, korkuyu yenmenin tek yolu bu” diye konuştu.